GÜNCEL

15 Temmuz'da şehit düşen oğlunun kanlı ayakkabısını 7 yıldır saklıyor

Loading...

Abone Ol

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz silahlı darbe girişiminde şehidi Fatih Satır’ın babası oğlunun 7 yıldır sakladığı kanlı ayakkabısında teselli buluyor.

Fatih Satır'ın babası Turan Satır, o gece yaşananları anlattı. Fatih Satır’ın kanlı ayakkabısını hala saklayan baba, oğlunun pilot olma hayalinden de bahsederek, "Pilot olacak, bizi uçuracaktı. Kendisi uçtu ama bizi geride bıraktı" dedi.

15 Temmuz hain darbe girişiminde Borsa İstanbul Binası önünde henüz 28 yaşındayken şehit olan Fatih Satır'ın babası Turan Satır o gece yaşananları ve oğlunu anlattı. Satır, oğluyla ve tüm şehitlerle gurur duyduğunu söyleyerek hepsinin birer kahraman olduğunu ifade etti.

Fatih Satır’ın o gece giydiği kanlı ayakkabısını hala saklayan baba, ayakkabıyı koklayarak oğluna olan hasretini dile getirdi.

"ŞEHİT OLMAYA GİDİYORUM"

 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi oğlunun ve diğer tüm şehitlerin büyük bir kahramanlık örneği sergilediklerini söyleyen baba Turan Satır,

"O gece neler yaşandı? Neler yaşanmadı ki. O gece ben biraz keyifsizdim, önceden eve çıktım. O ise annesi ile beraberdi. Bir yere gitmişlerdi, oradan dönüp geldiler. Evde abdest aldı, maça gidiyorum dedi.

O ara ablası geldi ve, “Kalkışma olmuş, ihtilal olmuş” dedi. Televizyonu açıp baktık ki, her taraf cümbür cemaat. Cumhurbaşkanı konuşma yapıyordu. Bir de TRT 1’deki spikerin konuşmasından sonra, “Baba ben gidiyorum. Şehit olmaya gidiyorum. Ölmek var dönmek yok. Geri gelmeyeceğim” dedi. Öyle inmiş, TArabya’ya gitmiş. Daha sonra Borsa’yı basmışlar diye anlatıyorlar bana. O da oradan döndü. Bütün arkadaşları, ağabeyleri Cumhurbaşkanlığı Köşküne gidelim diye serzenişte bulundular ona. O ise, “Ben Borsa’ya gidiyorum” dedi. Oradan Borsa’ya gelmiş. Orada 36 gazi, 2 şehidimiz var. Oraya geldiğinde onunla aynı, Fatih isminde olan bir vatandaş yaralanmış. Yaralanınca kimse onu almaya cesaret edememiş. Bizim koç yiğidimiz, şehidimiz gidiyor ve ona sarılıyor ve adını soruyor. O da Fatih deyince, “Benim de adım Fatih, korkma sen ölmeyeceksin. Allah benim günümü sana versin” diyor. Onu kucaklayıp arabasına koyuyor ve İstinye Devlet Hastanesine götürüp bırakıyor. Dönüşte İstinye Bayırı’ndan çıkarken 01.43’te beni aradı, “Baba hakkını helal et. Sizi de çok seviyorum. Ölmek var, dönmek yok. Şehit olmadan geri dönmeyeceğim” dedi. Benim de ona son kelimem, “Oğlum, şehit olmadan geri gelme” oldu. 02.13’te onu aradım ama bakmadı, telefonuma cevap vermedi. Sonra ağabeyi beni aradı, “Baba, kardeşimi vurmuşlar” dedi ve dediği anda yaşadıklarımı ancak yaşayan bilir” diyerek yaşananları anlattı.

"PİLOT OLUP BİZİ UÇURACAKTI, KENDİ UÇTU BİZ KALDIK"

 Oğlunun pilot olma hayalinden bahseden Turan Satır, “15 Temmuz şehitlerinden, hepsinden Allah razı olsun. Öyle asil, o kadar yürekli insan olmayı Allah herkese nasip etmez. Ben bütün şehitlerimle gurur duyuyorum. Allah mekanlarını cennet etsin. Oğlum 28 yaşındaydı. Zaten 3 Eylül’de pilotluk eğitimine başlayacaktı. Pilot olacak, bizi uçuracaktı. Kendisi uçtu ama bizi geride bıraktı. Bizi almadan gitti. Ben evladımla gurur duyuyorum. Bana ömür boyu, hayatta kazanamayacağım bir madalya taktı. Ben onunla her zaman gurur duyuyorum. Allah bizi onlara komşu eylesin, İnşallah. İşte ayağındaki ayakkabılar ve kanları hala burada. Kokusu hala üzerinde. Bu, göğsündeki bayrağı. Bayrak göğsündeyken şehit düştü. Bunu ben yaşadım, ben bilirim. Yaşamayan bilmez. Ne mutlu Türk’üm diyene. Kanla yoğrulmuş bayrağımız” ifadelerini kullandı.