Antalya Turizm Fuarı kapsamında düzenlenen “Seyahat ve Gelişim” panelinde konuşan TatilBudur Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk, görüşlerini şöyle yansıttı:
“Türkiye çok sık kriz yaşayan bir ülke. Bunun sektör üzerinde çok büyük etkisi oluyor. Biz bunu 2024 yılında da yaşadık. Temmuz ayı sonlarına kadar dış turizmden gelen beklentiler karşılanmayınca oteller iç turizmle ilgili beklentilerini artıdırlar. Hatta yaşadığımız yüksek büyüme bu çerçevede yaptığımız fazla satışlarla gerçekleşti. 2024 yılının fiyatlandırmaları yapılırken alınan kur tahmini şu ana kadar bile gerçekleşmedi. Biz geçmişe değil de şu anda ne yapmamız gerektiğine odaklanmalıyız. Zor bir sektörle mücadele ediyoruz. Birbirimize sitemle yaklaşarak bir yere varma şansımız yok. Şu anda fiyat çalışırken geçen sene Kasım ayında bir otel erken rezervasyonda hangi fiyatla afiş olduysa bir otelci olsaydım şu anda da aynı fiyata çıkardım. Tahmin edilen rakamlar euronun 40-45 TL olmasıydı. Hala euro bu noktaya gelmedi. Tüketiciler erken rezervasyona meyilliler. Biz yeni başlattık kampanyamızı. Oda sayısı bazında çok ciddi bir artış var. Tüketici bu fiyatların çok hızlı arttığını biliyor ve hemen almak istiyor. Hazır doğru fiyatı yakalamışken tatilinin satın almak istiyor. Otelci arkadaşlarımızın, doğru fiyattan alabilecekleri en fazla rezervasyonu almaları gerekiyor. İç turizmin kriz zamanlarında sigorta olduğu bir gerçek. Zaten böyle olması gerekiyor. İspanya, İtalya bizim üç-dört katımızdan fazla iç turizm hareketine sahip. Türkiye’de turizmde elde edilen gelirin yüzde 10’u iç turizmden gerçekleşiyor. Bu oranın bizde daha fazla olması gerekiyor. Doğru zamanda doğru fiyat politikalarıyla mücadele etmemiz gerekiyor.”
Kampanya maliyetlerinin de çok yükseldiğini söyleyen Çubuk, “OVP etkisiyle kampanya maliyetlerimiz de çok yükseldi. Tüketici rezervasyonu peşin satın almıyor. Kredi katlarıyla alıyor, taksitlendiriyor. Buna dair maliyetler çok yükseldi. Bizim de bu artan maliyetleri bir şekilde kompanse etmemiz gerekiyor. Satışın olmadığı yerde hiçbir şansın olmuyor ama daha az kazanarak daha fazla iş üretebiliriz, daha çok ekonomi üretebiliriz” şeklinde konuştu.
2025 yılı ile ilgili beklentilerini aktaran Çubuk, sözlerine şunları da ekledi:
“2025 zor bir yol olacak. Özellikle Türkiye’nin alıştığı kaynak pazarların zorlanabileceği turist akışında aksaklıklar yaşanabileceği konjonktürel gelişmeler yaşıyoruz. Bunu doğru okumak ve iç pazarla ilgili gerek fiyatlandırma gerekse rezervasyonlarla ilgili daha agresif olmalıyız. Artık kimse iç pazara kontenjan ayırmama lüksüne sahip değil, herkes otelini bir şekilde doldurmaya çalışıyor. 2025’in riskleri; iç pazarda ekonomik daralma, dış pazarda da bölgesel bir takım gelişmeler olacak. Bu riskleri gözeterek bugün müdahale edebileceğimiz şeylere odaklanmalıyız. Bugün oda satmalıyız, rezervasyon almalıyız. Oteller bunun için gerekeni yapmalı bizler de tur operatörleri olarak gerekeni yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
Ürün ve tüketici etkileşiminin doğru şekilde kayda alınarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Mustafa Kemal Çubuk, “Teknolojiyi yakından kullanan bir yapıyız. Özellikle son bir iki yıldır hayatımıza yapay zekanın kullanımı yoğun bir şekilde girdi. Son bir yıldır da tüketici ile ilgili satış kanalları içerisindeki davranışların değerlendirmesi noktasında kullanıyoruz. Bunu kullanmadan belli yaş grubuna ulaşmanız pek mümkün değil. Seyahat alanında ciddi bir mesafe kat edildi. Otel tarafında bazı adımlar atılması, ürün ve tüketicinin etkileşiminin doğru şekilde kayda alınması ve değerlendirilmesi çok değerli bir hale geldi” ifadelerini kullandı.
İç pazardaki fahiş fiyatlara da değinen Çubuk, “İç pazarda 3 katı fiyatta aksiyon aldığınız zaman oteliniz boş kalıyor zaten. Hepimizin sorumlulukları ve ciddi çalışmaları var. Fiyat dezavantajları olduğu zaman tesislerin satışlarına müdahale ediyoruz. Tüketicimize bir ürünü üç katı bedelle satma hakkına sahip değiliz. Online kanalda kontrol dışı işlemler olsa da onunla ilgi zararları tazmin edebiliyoruz” dedi.