6284

Abone Ol

Banka kartı şifresi gibi gelebilir ama bir kanun…

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun

Son günlerde çok konuşulduğu için kulağınıza aşina olmuştur.

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çıkmasını alkışlayanlar ve destek verenler, bu kanunun da kaldırılmasını ısrarla istiyor.

İstanbul Sözleşmesini, güya eşcinselliği özendirdiği için istemediklerini söylüyorlardı… İyi de Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna niçin karşı çıkarlar?

Neredeyse her gün kadın cinayetinin işlendiği, neredeyse her saat kadına karşı şiddetin yaşandığı ülkemizde bu tür kanunlara daha çok ihtiyaç varken ısrarla kaldırılmasını istemek hangi aklın işidir?

O kadar taraftar topladı ve abartıldı ki, bir siyasi parti bu kanunun kaldırılmasını temel ilke benimsedi…

Bir kısım çevreler şiddetle bu kanunun kaldırılması için propaganda yapıyor…

Kanunu savunanlar kendi partilerinde ve kendi siyasi düşüncelerinde olsalar bile hedef haline getiriliyor.

Ne yazık ki, isminin başında profesör unvanı bulunan bir kişi, kanunu savunanları aklınca cehenneme yollayacak kadar zıvanadan çıktı!

Bir kanunda, bazı eksiklikler, düzeltilmesi gereken yerler olabilir. Eksikliklerin giderilmesi için gerekli adımların atılması önerilebilir.

Bir kanunun uygulanması ülke ve toplum için tehlikeli olacağı düşünülebilir, şiddetle karşı çıkılabilir. Kaldırılması savunulabilir.

6284 Sayılı Kanun, ailenin ve kadınların korunmasını amaç edinmiş, özellikle kadınlara, çocuklara karşı şiddeti engellemek için önleyici tedbirler öngörmüş.

Neresini hazmedemiyorsunuz!

Günümüzde bu kanunun kaldırılmasını istemek, kadınları savunmasız bırakmak anlamına gelir.

Özellikle kadınlara şiddet uygulayanlar ödüllendirilmiş olur.

Kadına şiddet uygulamıyor ve ailenize sahip çıkıyorsanız, zaten bu kanunla bir derdiniz yok demektir.

Ancak kadınları dövme, şiddet uygulama ve aşağılama hakkı (!) isteyenler bu kanunun kaldırılmasını savunabilir.

Bu kanunun kaldırılmasını istemenin, hele hele bunu siyasi propaganda haline getirmenin başka bir mantığı olabilir mi?

Denilebilir ki, kanunun hatalı uygulanması sebebiyle mağdur olanlar var…

Bu durumda kanunu değiştirmek yerine, hatalı uygulamaya sebep olanları değiştirmek veya görevden almak daha sağlıklı olmaz mı?

Kadına şiddetin önlenmesini mi, yoksa toplumda şiddet uygulayanların ellerini kollarını sallayarak dolaşmasını mı istiyorsunuz?

Kadın eğer ana ise cennet de anaların ayakları altındaysa…

Kadına şiddetin önlenmesi için her türlü tedbiri almak şarttır.

Kadına şiddeti savunuyorsanız çekinmeden açıkça söyleyin, herkes kimin ne olduğunu anlasın…

Kadını dövmek erkeğin hakkıdır düşüncesinde olan çağdışı kafayı Allah’a havale ediyoruz.

*****

Karınca işten çıkarılsın!

Hikâye bu ya…

Küçük bir karınca, her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı…

Çok çalışır… Çok üretir… Ve bunları keyifle yapardı.

Patronu Aslan, Karınca’nın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı.

Bir gün kârı ve verimliliği artırmak için aklına parlak bir fikir geldi; eğer Karınca, başında bir yönetici bile yokken bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı yöneticisi olsa neler yapardı?

Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü Hamamböceği’ni işe aldı.

Hamamböceği işe öncelikle bir saat alarak başladı. Böylece Karınca’nın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı. Bu nedenle hem telefon trafiğini yönetmek hem de arşiv işleri için Örümcek’i işe aldı.

Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamamböceği’nin hazırladığı raporlar gerçekten harikaydı. Hatta ondan üretim hızını ölçen ve kârlılığı analiz eden renkli grafikler de hazırlamasını istedi. Böylece bu raporları ortaklarına sunum yaparken kullanabilecekti.

Hamamböceği, bu raporları üretebilmek için yeni bir bilgisayara ve donanıma ihtiyaç duydu. Artan ekipmanlar için de artık bir bilgi işlem bölümü oluşturmanın zamanı gelmişti. Bu işleri idare etmek için Sinek’i işe aldı.

Bir zamanlar mutlu, üretken ve rahat olan Karınca, bu yeni toplantı düzeninden ve evrak işlerinden yılmıştı. Zamanın büyük bir kısmını soruları cevaplamak ve evrak işleri yapmakla geçiyordu.

Aslan, Karınca’nın bölümünün giderek büyümesinden memnundu. Bölümü daha da büyütmek üzere bir üst yöneticiye ihtiyaç olduğunu düşündü ve bölüm başkanı olarak başarıları ile ünlü Ağustosböceği’ni işe aldı.

Kendi rahatına ve keyfine düşkün Ağustosböceği’nin ilk icraatı ofisi rahat edebileceği yeni mobilyalarla döşemek oldu. Tabi ki kendisinin yeni bir bilgisayara, bütçe kontrol ve verimlilik planı hazırlanması için kişisel bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Bunun üzerine eski işyerindeki yardımcısı Tavuskuşu’nu işe aldı.

Karınca’nın çalıştığı yer giderek kimsenin gülmediği, neşesiz ve mutsuz bir mekana dönüşmüştü.

Ağustosböceği, patronu Aslan’ı ortamın ruh halini değiştirecek bir çalışma yapılması gerektiğine ikna etti.

Bunun üzerine, Karınca’nın bölümünde olup bitenleri gözden geçiren Aslan, üretimin ve kârlılığın dramatik bir şekilde düştüğünü fark etti. Hemen, son derece itibarlı ve iyi tanınmış bir danışman olan Baykuş’u sorunu çözmesi için işe aldı.

Baykuş, Karınca’nın bölümünde üç ay geçirdi. Bu hummalı çalışmanın ardından binlerce sayfa muhteşem bir rapor yazdı. Raporun sonucu şuydu: “Departmanda aşırı istihdam vardı.”

Aslan, raporu inceledikten sonra dramatik bir karar verdi. İlk olarak negatif tavırlarıyla dikkat çeken, mutsuz ve çalışma isteğini kaybetmiş Karınca’yı işten çıkardı.

*****

TEBESSÜM

Para

İki ev hanımı sohbet ederlerken konu kocalarından açılmış;

- Kocan sana para verir mi?

- Elbette verir canım!

- Nasıl para alırsın kocandan? Söyle ben de öğreneyim yolunu.

- Çok kolay, sadece arada bir annemin evine döneceğimi söylüyorum.

- Ne yapıyor o zaman?

- Hemen çıkarıp yol parasını veriyor.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Yolunu kaybetmiş birine yön sorulmaz.

Ralph Waldo Emerson