13 Mart’tan itibaren, nafaka dışındaki icra takipleri ile acil işler dışındaki duruşmalar 30 Nisan’a kadar ertelenmişti. 1 Mayıs itibariyle yeni bir kararla 15 Haziran’a kadar uzatıldı.
15 Haziran’a kadar yeni icra takibi ve mevcut icra dosyalarında işlemler durduruldu. Takip kesinleşmiş olsa bile hiçbir işlem yapılmayacak, örneğin arabaya haciz konulamayacak. Mahkemeler bütün duruşmaları erteliyor, yeni dava açılsa bile dosyada işlem yapılmıyor.
Adliye kapılarına kilit vuruldu dense yeridir…
Adliyelerin iş yükü ve özellikle icra dairelerindeki yoğunluk düşünüldüğünde ertelemenin yerinde olduğunu kabul etmek gerekir.
13 Mart’tan itibaren 15 Haziran’a kadar 3 aydan fazla erteleme yapıldı. 20 Temmuz’da adli tatil başlıyor, 1 Eylül’e kadar acil işler dışındakiler yine duracak.
Mart ve Nisan’daki duruşmaların hepsi adli tatil sonrasına, yani en erken Eylül ayına ertelendi. Yılbaşından sonrasına gün verilen duruşmalar bile var.
6 aydan fazla bir süre mahkemelerde iş görülemeyecek.
Vatandaşın alacağı var icra takibi yapamıyor. Bu sürede borçlu taraf malvarlığını elden çıkarırsa, evini, arabasını satarsa alacaklı ortada kalacak.
Gariban işçi, maaş alacağı ve kıdem tazminatı için mahkemelerin açılmasını bekleyecek.
Boşanmak için dava açanlar, en az altı ay daha fazladan bekleyecek. Kadın mağdursa, şiddet görüyorsa varın derdini siz düşünün. Anlaşmalı boşanma davaları bile görülmüyor.
Bu kadar uzun süre erteleme çok ciddi mağduriyetlere sebep oluyor, olacak.
Normalleşmenin başlandığı söyleniyor. Berberler, alışveriş merkezleri açıldığına göre belli ölçüler dahilinde, acil ve karara çıkacak dosyalar için mahkemeler de iş yapabilir. Duruşmalar kurallara azami uyularak görülebilir.
En azından bu süre için UYAP üzerinden duruşma yapılması veya UYAP üzerinden taraflardan beyan alınarak duruşmaların görülmesi sağlanabilir.
Sadece vatandaşlar için değil, her ne kadar konuşulmuyor ve gündeme gelmiyorsa da avukatlar açısından da çok ciddi maddi sıkıntılar yaşanıyor.
İşe gidemeyen ve iş yapamayan avukatlar, bütün büro masraflarını karşılıyor, kirasını ödüyor, personeline maaş veriyor. 6 ay, belki de daha uzun süre avukatlar bunu cebinden karşılamak zorunda.
Maddiyattan öte, davaların bitmesi en az altı ay daha uzayacağı için müvekkillerine bu durumu izah etmekte zorlanacaklar. Belki de birçok avukat, sırf bu sebeple müvekkille ters düşecek ve azledilecek.
Hukuk beklemeye gelmez.
Geciken adalet can yakar.
*****
Gelinimden boşa beni!
Bayan bir avukatın başından geçen ilginç bir hikaye…
Bir gün müvekkil adayı görünümlü bir amca büroma geldi. Aramızda şöyle bir görüşme geçti.
- İyi günler avukat bey! Pardon hanım.
- İyi günler.
- Derdim büyük, kurtar beni, ocağına düştüm.
- Sizin için ne yapabilirim?
- Şahsileştirmeyin, herhangi bir avukat da olabilir. Ben avukat ocağına düştüm.
- Sorununuz nedir yani?
- Boşanmak istiyorum.
- Kaç yıllık evlisiniz?
- 34
- 34 yıllık bir evliliği bitirme sebebiniz nedir beyefendi?
- 34 yıllık evliliği bitirmiyorum ki ben.
- Nasıl yani?
- Hanımla bir derdim yok. Gelinimden boşanmak istiyorum. Ne kadar para istiyorsan vereyim, boşa beni!
- Anlamadım; gelininizden boşanmak istediğinizi mi söylediniz. Sanırım oğlunuz boşanmak istiyor.
- Hayır, karımı seviyorum, diyor oğlum.
- Oğlunuz ve gelininiz istemedikten sonra hukuken onların boşanması mümkün değil.
- Nasıl mümkün değil; boşanacak! Benim yanımda çalışıyor, harçlığını ben veriyorum, senin paranı da ben vereceğim, ona söz düşmez.
- Peki gelininizle ne sorununuz var?
- Ağzı kokuyor!
- Nasıl?
- Evet ağzı kokuyor, arabaya binince ben bununla yan sokağa kadar bile gidemiyorum. Ayrıca geceleri altını ıslatıyor...
- Şey, siz, nerden biliyorsunuz?
- Bilirim ben, kokuyor.
- Oğlunuz mu şikayet ediyor?
- Yok o halinden memnun, ıslak yatakta yatıyor gıkı çıkmıyor, seviyormuş, peh. Keserim musluğun suyunu, para vermem olur biter. Doktora götürdüm gelini, fiziksel bir sorun yok, psikiyatri servisine götürün, dedi. Ben de İzmit’te nefesi kuvvetli bir hocaya götürdüm. Ama hâlâ yapıyor. Nefesinin kokusu için de okuttum gelini. Hoca muska verdi, bir de delikli nane şekeri okudu; sabah, öğle, akşam subhaneke okuyup emsin bunları dedi. Hadi koku halloldu bir nebze, kurtar beni avukat hanım. Araban yoksa araba alayım sana!
- Hayır, hukuken böyle boşanma olmaz.
- Dünkü bebeyi avukat yaparlar, biz de ona danışırsak böyle olur işte!
*****
TEBESSÜM
Delil
Yaşlı bir kadın, avukatın bürosuna gider.
- Üst kat komşum bana büyü yapıyor, dava açmak istiyorum.
Avukat sorar:
- Delil var mı?
- Delilleri üç harflileriyle yok ettiriyor.
*****
GÜNÜN SÖZÜ
Adaletsizliğin en büyüğü, adil olmayıp adil gibi görünmektir.
Platon