Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda kürsüye kurşunlar koyması ve onları yere atmasına değinen Çelik, "Bir kadın siyasetçinin, ister kadın olsun ister erkek olsun hiçbir siyasetçinin kullanmaması gereken sözleri, tabirleri kullanarak, Meclis'te bir kurşun sergisi açmaya kalkarak ortaya koyduğu bu performans, üzerinde çok düşünülmesi gereken bir tablodur." değerlendirmesini yaptı.

"Bu başka şeylerin göstergesidir." diyen Çelik, şunları kaydetti:

"O Meclis, sizin yere kurşun atacağınız, kürsüde kurşun sergileyeceğiniz yer değildir. Bugün söylediğiniz sözler, bugün kullandığınız üslup, seccadeyi ayakkabıyla çiğnemekten başlayan, darağacı gösteren pankartı Trabzon mitinginde asan ve kürsüye kurşun dizmeye kalkan Yassıada zihniyetinin boy göstermesinden başka bir şey değildir. Kimi, neyle tehdit ediyorsunuz?"

"Mesafeli bir üslup kullanıyorlar"

Çelik, sürekli tehdit ve mağdur edildiğini söyledikten sonra herkesi tehdit etmenin tutarlı bir siyaset tarzı olmadığını söyleyerek, "Bugünkü yapılan konuşmanın tamamı Cumhurbaşkanımıza saldırma görüntüsü adı altında başka şeyleri örtbas etme konuşmasıdır." dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit eden, yıkıp yeniden kuracaklarını söyleyen siyasi odaklara tek cümle edilmediğini savunan Çelik, "Türkiye'nin düşmanlarına karşı centilmen, dikkatli, mesafeli bir üslup kullanıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı ise Avrupa'nın aşırı sağcılarının, Avrupa'nın faşistlerinin kullandığının ötesinde saldırganlıkla bir dil kullanıyorlar. Yüce milletimize bunu arz ediyoruz." ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletin değerlerine sahip çıkmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini, bayrağımızın güzelliğini her yerde korumuş Cumhurbaşkanımıza dönük bu ifadelerin kullanılması tümüyle reddettiğimiz, lanetlediğimiz ve kınadığımız bir şeydir. Bunu hiçbir şart altında geçiştiremeyiz. Sonuna kadar da bunlarla mücadele ederiz. Yargılama sözleri, darağacı asmalar, kürsülere kurşun dizmeler… Anlaşılıyor ki bir yazılım üretmeye çalışmışlar. Bu ittifakın yazılımı Yassıada zihniyeti olmuş. Bunu net bir şekilde tespit ediyoruz ve görüyoruz ama millet buradadır, milletin iradesi ayaktadır, milletin iradesi güçlüdür."

"Bu işin artık çay meselesi olmaktan çıktı''

Akşener'in "bitki çayı" tavsiyesine değinen Çelik, bu işin artık çay meselesi olmaktan çıktığını ve reçeteyi yenilediğini dile getirerek, "Kendilerinin yürüttüğü bu siyasi sürece, bu terör odaklarının verdiği destek karşısında 'siyasi hazım' problemi var ve bu giderek büyüyor. Reçetelerine rezene çayının yanına acılı Adana şalgamı ekliyorum." dedi.

Çelik, Meral Akşener'in geçmişle gelecek arasındaki olayları konu edinen "Dark" dizisini izlediğini söyleyerek, "Millet İttifakı'nın diziden çok büyük ilham aldığını" kaydetti.

Millet İttifakı'nın Türkiye'yi geçmişin koalisyonlarını geleceğe taşıyarak bir pranganın içine sokmaya çalıştığını söyleyen Çelik, "Bu tablo onların getirmeye çalıştığı koalisyon sistemine karşı nasıl daha büyük bir dirençle karşı koyulması gerektiğini, bu koalisyon kafasının şimdiden devlet makamlarını, devletin içerisinde paralel mekanizmalar kurarak paylaşma çabasının Türkiye'ye ne büyük bir zarar vereceği belli olmuştur. 'Dark' dizisinin yanında 'Hadi Anlat Bakalım' filmini izlemelerinde de fayda var." diye konuştu.

Süleymaniye bölgesinde terör örgütü yoğunlaştı

Türk hava sahasının, Irak Süleymaniye Uluslararası Havalimanı'nı kullanacak hava araçlarının kullanımına 3 Temmuz'a kadar kapatılmasına yönelik soru üzerine Çelik, Süleymaniye bölgesinde terör örgütünün yoğunlaştığını, bu yoğunlaşmanın hem uçuş güvenliği hem de Türkiye'nin kabul edemeyeceği bir durum ortaya çıkardığını belirtti.

Ömer Çelik, terör örgütünün yoğunlaşmasının dağıtılması ve tasfiye edilmesi durumunda kararın gözden geçirileceğine işaret ederek, "Bu karar hem uçuş güvenliği için hem Süleymaniye'ye yapılacak uçuşların güvenliği hem oraya gidecek insanların güvenliği açısından mecburen alınmış bir karardır. 3 Temmuz'a kadar geçerliliği vardır. Oradaki terör yapılaşmasının durumuna göre yeniden değerlendirilecektir." değerlendirmesinde bulundu.

"Her türlü karara saygı duyuyoruz"

Çelik, Cumhur İttifakı'nın 14 Mayıs'ta yapılacak 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde bazı illerde ortak listeyle girme durumu ve konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bahçeli ile görüşme ihtimaline ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Bahçeli ile görüşme trafiği konusunda bir takvim söylemeye gerek yok. Çok sık görüşüyorlar, sürekli istişare halindeler. Cumhur İttifakı'nın ilkeleri, prensipleri, stratejileri açısından son derece güçlü bir istişare söz konusu. Bugün henüz vakit var ama bugün itibarıyla Cumhur İttifakı içerisindeki 4 parti kendi logolarıyla listelere gireceklerini açıkladılar. Dolayısıyla şu ana kadar bu durumda bir değişiklik söz konusu olmadı. Her türlü karara saygı duyuyoruz. Nihayetinde bu ittifaklar içerisinde ortak liste de ayrı ayrı liste de mümkündür ya da 'hibrit' modeller de mümkündür.

Her partinin kendi birtakım kimliği içerisinde farklı yaklaşımlar söz konusu ama bütün bu yaklaşımlar değerlendirilirken şunu unutmamak gerekir, sonuçta bütün bu seçim sürecinde partiler kendilerini bağlayan, ittifak içerisinde bir tutum olarak ittifak bildirisi ortaya koydular. Nihayetinde ortak aday olan Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ilkeler, prensipler, 'tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan' ilkeleri ana şemsiye olmak üzere tüm bu süreç, bu çerçevede yürütülecek."