Amerika'dan yeni bir yaptırım

Abone Ol

Şu bir gerçek:

Amerika ve AB ülkeleri bölgede Türkiye ile Rusya işbirliğinden son derece rahatsızlık duyuyor. Bu rahatsızlıklarını da çeşitli şekillerde ortaya koyuyorlar.

Şimdi de Türk Akım projesi tartışma konusu yapılıyor.

Rusya'dan Türkiye ve Avrupa'ya doğal gaz taşıyacak Türk Akım doğal gaz boru hattı projesinin açılış töreninin İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katılımıyla 8 Ocak 2020'de yapılması planlanıyor.

Türk Akım, her biri yıllık 15.75 milyar metreküp kapasiteye sahip iki hattan oluşuyor. Kuzey Akım-2 projesi ise Baltık Denizi'nin altından geçerek Rusya'dan Almanya'ya uzanan ve yıllık kapasitesi toplam 55 milyar metreküp olan iki kollu hat olarak inşa ediliyor.

Yaklaşık yüzde 80'i bitmiş olan Kuzey Akım-2 hattı Rusya, Finlandiya, İsveç, Danimarka'nın bölgesel veya münhasır ekonomik bölgeleri üzerinden Almanya'ya ulaşacak. Kuzey Akım-2'nin inşasının devam ettiği, TürkAkım'ın ise açılışına bir aydan az bir süre kalmışken bu önemli projeleri engellemek için Avrupa Birliği (AB) ve ABD'den şok hamleler gelmeye başladı.

AP'nin çağrısına ve ABD'li Büyükelçi'nin açıklamalarına rağmen Rusya projenin inşasına devam etti. Bu projelerin hayata geçmesini istemeyen ABD'nin yaptırım sopasını devreye koymaya hazırlandığı anlaşılıyor.

Rusya'nın enerji hamleleri nedeniyle ABD'nin atmaya hazırlandığı adımlar Türkiye'yi de etkileyebilir. Zaten S-400 krizi nedeniyle ilişkileri gerilimli bir dönem geçiren Türkiye ile ABD arasında Türk Akım ve Kuzey Akım-2 projeleri nedeniyle başka bir kriz kapısı daha açılmış olacak.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un 738 milyar dolarlık bütçesinin görüşmeleri sırasında ABD Temsilciler Meclisi ve ABD Senatosu'nun Silahlı Hizmetler Komisyonları, "Avrupa'nın enerji bağımsızlığını tehdit ettiği" gerekçesiyle, 2020 yılı bütçesinde Türk Akım ve Kuzey Akım 2 projeleri dolayısıyla, ilgili ülkelere yaptırımlar uygulanmasını önerdi

Bu yılın Mart ayında ABD'nin durdurulması uyguladığı yoğun baskı karşısında boyun eğmek zorunda kalan Avrupa Parlamentosu (AP), Rus gazını Avrupa'ya taşıyacak Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattı projesini durdurma çağrısına yer verilen bir kararı kabul etmişti.

Kuzey Akım-2'nin AB'nin Rus gazına olan bağımlılığını artırdığına ve AB iç pazarı için tehdit oluşturduğuna dikkat çekilen kararda, projenin AB'nin enerji politikasına ve stratejik çıkarlarına uygun olmadığı, bu nedenle durdurulması gerektiği savunuluyordu.

Bu kararın ardından ABD'nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell de Kuzey Akım-2 projesine katılan firmalara hitaben yazdığı mektupta Amerika'nın Yaptırımlar Aracılığıyla Düşmanlarla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında cezalandırılabileceğini belirtmişti.

Kongre'nin bağlayıcılığı olmayan tavsiye şeklindeki kararında yetki ABD Başkanı Trump'a verildi. Raporda şu görüşler dile getiriliyor:

"Bu yasanın kanunlaşmasından sonra 60 günde ve sonraki her 90 günde Dışişleri Bakanlığı, Hazine Bakanlığına danışarak, Kuzey Akımı 2 ve Türk Akım projeleri veya bu projelerin yerine inşa edilecek diğer projelerin inşası için deniz seviyesinden 100 fit ve üzeri derinliğe boru hattı döşeyen gemilerin tespitine ilişkin raporu, ilgili kongre komitelerine sunacaktır."

Ayrıca Türkiye'ye S-400 hava savunma sistemi satın alması nedeniyle de yaptırım uygulaması da istendi. Komisyonların üzerinde mutabık kaldığı Ulusal Savunma Yetki Yasası'nın (NDAA) yıl bitmeden ABD Kongresi'nden geçmesi ve Trump'ın onayına sunulması bekleniyor.

Yasanın Türkiye ile ilgili kısmında, Ankara'nın S-400 hava savunma sistemlerini alım işlemlerine devam ettiği gerekçesiyle Türkiye'ye F-35 uçaklarının teslim edilmemesi öngörülüyor. Aynı zamanda Türkiye'ye Amerika'nın Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele (CAATSA) Yasası kapsamında yaptırım uygulanması gerektiği ifade ediliyor.

Bütçenin, "Ulusal Savunma Stratejisi Kapsamında Modernizasyon Programları" kısmında ise Türkiye'nin F-35 uçaklarına ilişkin bir detay yer alıyor. Buna göre, "Türkiye tarafından sipariş edilen uçakların alımı için 440 milyon dolarlık" fon ayrılması planlanıyor.

Görüldüğü gibi Amerika, her taşın altında bir şey arıyor. Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için sürekli yaptırım sopasını kullanıyor.

Şunu da ekleyelim:

Birçok konu Başkan Trump'ı aşabiliyor. Bu noktaya dikkat edilmesi gerekiyor. Bu da her konuyu Trump ile çözmenin mümkün olmadığını gösteriyor.