Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nde restorasyon çalışmaları başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği’nin ortaklığıyla başlatılan restorasyon çalışmaları çerçevesinde Ayasofya Camii’nin analizleri yapıldı.
BİLİM KURULU OLUŞTURULDU
Muhtemel herhangi bir depremde ağır hasar alacağı tespit edilen camide güçlendirme ve restorasyonunun yapılması için bilim kurulu oluşturulmasının ardından ilk etapta Ayasofya Camii’nin bahçesinde bulunan türbelerde restorasyona başlandı. Ne zaman biteceği öngörülemezken, başlatılan restorasyon ilerleyen zamanlarda Ayasofya’nın diğer bölümlerinde devam edecek.
CAMİİ İBADETE AÇIK OLACAK MI?
Öte yandan cami, restorasyon süresince ibadete ve ziyarete açık olacak. Ayasofya Camii’nin restorasyonu için Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar İhsan Sarı, Ayasofya gibi eserlerin ne kadar zamanda restore edileceğinin belli olamayacağını ancak tecrübesine dayanarak birkaç nesil sürebileceğini aktardı. Türbelerde yapılan restorasyon çalışması dron ile görüntülendi.
Ayasofya-i Kebir Cami Şerifi’nin restorasyonun çok uzun zamanlar alacağını ifade eden Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Mimar İhsan Sarı, “Şu anda bırakın ülkemizi dünyanın gözbebeği olan bir anıt yapının bahçesindeyiz. Bulunduğumuz yer Osmanlı Sultanlarının türbeleriyle anıt eserin ana yapısının arasındaki bahçede bulunmaktayız. Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi, yaklaşık 1486 yaşında olan bu anıt eserin restorasyonu çok uzun zamanlar alacak. Zaman zaman kısmi restorasyonlar yapılmış ama bundan önceki detaylı restorasyon Sultan 2. Abdülmecid zamanında İsviçreli mimar kardeşler tarafından 1848 - 1850’li yıllar arasında yapılmış, ondan sonraki en detaylı restorasyonun arifesindeyiz. Tabii anıt eserin şu anda bilgisayar ortamına aktarılacak olan lazer okumalarıyla yapılan kat planları bitmek üzere. Bütün kesitleri hazırlanıyor akabinde de Ayasofya’nın restorasyonu başlayacak ama Ayasofya gibi kültür varlıklarının restorasyonu ne başlar, ne de biter. Bunlar sürekli devam edilmesi gerekilen kültür varlıkları. 1486 yaşında olan bir kültür varlığından bahsediyoruz. Bahçesinde bulunan Sultan türbeleri yani 2. Selim’in Türbesi, 3. Murad’ın Türbesi, 3. Mehmed’in Türbesi, Şehzadeler Türbesi ve 1. Mustafa ile 1. İbrahim’in Türbeleri burası da eski Vaftizhane binası içinde, Muvakkithanesi, Sıbyan Mektebiyle çok geniş bir külliye. Dolayısıyla şu anda 3. Murad’ın türbesinin çatısı kurşun değişme işlemi başladı. Çamur sıvası yapılıyor akabinde de içinin detaylarına da girilecek” dedi.
MİNARELERDE SIKINTI VAR
Caminin minarelerinde sıkıntı olduğunu ve bir minarede söküm yapılabileceğini aktaran İhsan Sarı, “Şunu söylemeden edemeyeceğim; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği’nin ortak çalışmasıyla detaylı restorasyona alınmış olacak. Şu anda alındı başlandı bu restorasyona ancak planlar bittikten sonra anıt eserin içine de girmeye peyderpey başlayacağız. Anıt eserin minarelerinde bazı sıkıntılar var, bunları tespit ediyoruz. Çalışmalar yapılıyor. Bazı minarelerde konsolidasyon maksatlı müdahaleler yapılacak. Bir minarede de kısmi bir söküm yapılabilir ama o şu anda değerlendirme aşamasında. Çatısındaki kurşunlarda zaman içinde sıkıntılar oluşmuş onlara müdahale edilecek. Maalesef kullanılan çimento sıvalar var cephelerde, onlar ivedilikle anıt eserden uzaklaştırılıp özgün horasan harçlı sıvalarla yeniden sıvanacak. Restorasyonda böylece başlamış olacak. Bu anıt eserin altında da uzmanların tespit ettiği yaklaşık 936 metre altyapı var. Bu altyapının 668 metresi şu anda boş ama konsolidasyona veya restorasyona ihtiyacı olan durumda. 268 metrelik kısmı ise zaman içinde bir sebeple dolmuş. Bu alanında açılması gerekiyor. Üstünün nasıl konsolidasyona ve restorasyona ihtiyacı varsa, altyapısı da konsolidasyona belki restorasyona ihtiyaç duymakta” ifadelerini kullandı.
Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi gibi kültür varlıklarının ne kadar zamanda restore edileceğinin belli olamayacağını anlatan Sarı, “Şuan da anıt eserin türbelerinin restorasyonuna başlandı. Sultan 2. Selim’in kubbesinin kurşun kaplaması değiştirildi. 2. Selim’in torunu Sultan 3. Mehmed’in de aynı şekilde. Çok önemli mermerden Rumi detaylar var. Onların üzeri maalesef kapatılmıştı. Bu restorasyon sırasında bu kısımlar yeniden açıldı ve kurşun kaplamaları değiştirildi. İçinin kapılarının da restorasyonu şu anda devam ediyor. Bu gibi anıt eserlerde şu kadar zamanda restore edeceğiz demek çok zordur çünkü açtığımız yerlerde ne çıkacağını bilemiyoruz. Ama tecrübemle şunu söyleyebilirim ki birkaç nesil sürecek bir restorasyonun arifesindeyiz. Buna başladığımız an peyderpey bu anıt eser restore olmaya başlayacak ve gelecek kuşaklara sıhhatli bir şekilde aktarılmasının önü açılmış olacak” şeklinde konuştu.