Bakan Tunç, Ankara'daki bir otelde düzenlenen '7'nci Yılında İstinaf Kanun Yolu Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu. Tunç, 2023 yılının sonuna yaklaşırken bir yandan geçen yılın muhasebesini yaptıklarını, diğer yandan da Türkiye Yüzyılı'nı aynı zamanda adaletin yüzyılı, haklının yüzyılı yapmak için Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'nı hazırlamaya devam ettiklerini belirterek, "Tüm hedefimiz; güven veren, erişilebilir bir adalet sistemini tahkim ederek, milletimizin yargı hizmetlerinden memnuniyetini en üst noktaya taşımaktır" dedi.

'YENİ MAHKEMELERİ KISA SÜREDE FAALİYETE GEÇİRECEĞİZ'

Güven veren ve erişilebilir adalet için gerçekleştirdikleri en önemli reformlardan birinin Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulması olduğunu söyleyen Bakan Tunç, "20 Temmuz 2016 tarihinde Bölge Adliye Mahkemelerini faaliyete geçirdik ve ihtiyaç doğrultusunda sistemi güncelledik. Adli yargıda, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Samsun, Gaziantep ve Erzurum olmak üzere 7 bölgede faaliyete geçirdiğimiz istinaf mahkemelerinin sayısını, 2017'de Bursa ve Adana, 2018'de Konya ve Sakarya, 2019'da ise Diyarbakır, Van, Trabzon ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemelerini faaliyete geçirmek suretiyle 15 bölgeye çıkardık. 2022'de ise Denizli, Malatya ve Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemelerini kurarak sistemi daha da güçlendirmek için bir adım daha attık. Yeni kurduğumuz bu mahkemeleri de kısa sürede faaliyete geçireceğiz. İdari yargıda ise İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Konya, Gaziantep ve Erzurum olmak üzere 7 bölgede faaliyete geçirdiğimiz Bölge İdare Mahkemelerinin sayısını, 2020'de Adana ve 2021'de Bursa Bölge İdare Mahkemelerini faaliyete geçirmek suretiyle 9 bölgeye çıkardık" diye konuştu.

'YARGIDA BU TÜR NAHOŞ GÖRÜNTÜLERE MÜSAADE EDİLMEZ'

Programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tunç, İstanbul'da bir avukatın savcı odasında çekilen fotoğraflarının basına yansımasıyla ilgili, "Gerekli soruşturma açıldı. Özellikle tasvip etmediğimiz, adliyelerde olmaması gereken bir görüntü. Hem savcı hakkında soruşturma açıldı hem de avukatla ilgili baroya suç duyurusunda bulunuldu. Bu tür nahoş görüntülere, fotoğraflara kesinlikle yargımızda müsaade edilemez. Bu tür görüntülerle yargının yıpratılmasına da müsaade edemeyiz. Dolayısıyla gerekli soruşturma hem savcı açısından hem de avukat açısından; Barolar Birliği'nden de beklentimiz bu tür durumlarda özellikle hassasiyetle davranılması ve gerekli tedbirlerin, soruşturmaların yapılması noktasında. Biz de özellikle savcıyla ilgili olarak soruşturma başlatıldığını ifade etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'SOMALİ CUMHURBAŞKANIN OĞLU, TÜRKİYE'YE GELECEK'

Bakan Tunç, Somali Cumhurbaşkanının oğlunun İstanbul'da karıştığı, motosikletli kuryenin hayatını kaybettiği kazayla ilgili de "Bizim önceliğimiz vatandaşımızdır. Vefat eden vatandaşımızın hakkını hukukunu korumak, geriye kalanlara sahip çıkmak bizim vazifemizdir. Özellikle o kazayla ilgili olarak ilk rapora göre bir tahliye kararı verilmiş, ama sonrasında ortaya çıkan görüntüler sonrasında tekrar müdahale edildi ve 2'nci rapor alındı. 2'nci raporda sürücünün kusurlu olduğu yönünde bir rapor geldi. Şimdi 2 rapor arasındaki çelişkiyi gidermek için de Adli Tıp Kurumu'na gönderildi dosya. Adli Tıp Kurumu'nun raporu bekleniyor. Ve tabi süreç içerisinde Somali adli makamları ile de görüşmeleri gerçekleştirdik. Bu anlamda önümüzdeki günlerde de sanığın Türkiye'ye gelmesi ve bu konuda yargılama sürecine katılması söz konusu olacak. Biz hiçbir vatandaşımızın bir yabancı karşısında bu şekilde hakkının, hukukunun kaybedilmesine kesinlikle müsaade etmeyiz" dedi.

'YENİDEN BİR DEĞERLENDİRME İHTİYACININ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ'

Bakan Tunç, bir basın mensubunun, 'Futbolda şiddet olaylarına ilişkin hukuken yeni tedbirlerin alınması söz konusu olacak mı?' sorusuna da şöyle yanıt verdi:

"Ankaragücü- Rizespor maçındaki çıkan olayları tasvip etmemiz mümkün değil. Hepimizi üzen olaylar bunlar. O nedenle Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi noktasında kanunumuz var. Bu kanunun tam anlamıyla uygulanması noktasındaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. 2011 yılında yürürlüğe giren kanunda da önemli yaptırımlar var. Bu yaptırımların şimdi özellikle uygulamada ortaya çıkan sorunları ortadan kaldırabilmek için de elbette ki yeniden bir değerlendirme ihtiyacının olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda bir çalışma başlattık. Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunumuzda yasak fiillere ve şiddeti teşvik eden hususlarla ilgili olarak cezai yaptırımların artırılması; burada bir kısım yasaklara yönelik yaptırımlar hapis cezasını gerektiriyor, bir kısmı idari para cezasını, adli para cezasını gerektiren hususlar var. Tüm bunlarda özellikle bir değerlendirme yaparak, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi kanunumuzda birtakım değişik ihtiyaçlar olduğunu da tespit ettik. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda da biz taslak çalışmamızı gerçekleştireceğiz. Konunun tüm taraflarıyla görüşmelerimizi sürdüreceğiz."

DHA

Editör: Ayşegül Keskin