Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Demirören Haber Ajansı'na, Türkiye'den başlayıp Gürcistan, Azerbaycan ve Orta Asya üzerinden Kafkaslar bölgesini geçerek Çin'e kadar ulaşan ticaret yolu Orta Koridor'un güçlendirilmesi ve bu kapsamda çalışmaları süren Zengezur Koridoru'na ilişkin açıklama yaptı. Bakan Uraloğlu, doğu-batı güzergahında Orta Koridor'un Türkiye için çok kıymetli olduğunu, bu koridorun hem güçlendirilmesini, hem de bazı alternatiflerle desteklenmesini önemsediklerini belirtti. Orta Koridor'un mevcut Bakü-Tiflis-Kars hattında alternatif bir güzergah olan Zengezur Koridoru için Azerbaycan ile çok yoğun çalıştıklarını belirten Uraloğlu, "Şu anda bu koridorla ilgili Azerbaycan tarafında çalışmalar devam ediyor, bir Türk firma üstleniminde hem karayolu, hem de demir yolu. Nahçıvan tarafında bir altyapı var, onun elden geçirilmesi gerekiyor. Türkiye tarafına baktığımız zaman bizim Dilucu, Iğdır, Kars'a kadar giden 224 kilometrelik bir hattımız var. Bunun ihalesi yapıldı. Muhtemelen önümüzdeki yılın ilk aylarında orada yapım çalışmalarını başlamayı planladık" dedi.
'EN KRİTİK KESİM ERMENİSTAN'DA'
Burada en kritik kesimin Ermenistan topraklarında kalan 43 kilometrelik bölüm olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, "Bu koridor hangi ülkeden geçerse o mutlaka bundan faydalanacaktır, istifade edecektir. Farklı yaklaşımlar Ermenistan tarafında oldu; ama son Gürcistan'da yapılan bir forumda Ermenistan Başbakanının açıklamaları var, bu koridora sıcak baktıklarına ilişkin. Biz de bu minvalde gerek Azerbaycan gerek biz bu çalışmaları yürütüyoruz. O koridoru da açtığımız takdirde bu sefer doğrudan Türk cumhuriyetlerine Azerbaycan üzerinden bir bağlantı daha sağlamış olacağız ve Orta Koridor'un kapasitesini ciddi şekilde yükseltmiş olacağız" diye konuştu.
'ERMENİSTAN OLMAZSA, İRAN ALTERNATİF'
Bakan Uraloğlu, İran'ın Zengezur Koridoru'nun kendi topraklarından geçmesi ile ilgili gayretleri olduğunu bildiklerini belirterek, "Tabii burada bazı siyasi yaklaşımlar olabiliyor. Ermenistan ile İran'ın hukuku, aynı zamanda onların bir sınırı var. O anlamda farklı düşünceler olabiliyor. Ama burada net olarak Ermenistan'ın iradesi bizim için kıymetli. Eğer oradan geçebilirsek oradan geçeceğiz; ama olmadığı zaman İran üzerinden geçilmesi de bir alternatif" dedi.
Koridorun en uzun kesiminin 224 kilometre ile Türkiye tarafında yer aldığını hatırlatan Bakan Uraloğlu, "2028 yılından önce ya da en geç 2028 yılında biz bütün koridorun aktif hale gelmesinin mümkün olacağını biliyoruz ve o yaklaşım ile de çalışmalarımızı yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'TÜRK CUMHURİYETLERİNE TÜRKİYE'NİN BAĞLANTISI OLACAK'
Geçtiğimiz aylarda Süveyş Kanalı'nda geminin 10 gün kadar karaya oturması sonucunda bütün dünya ticaretinin aksadığını hatırlatan Uraloğlu, "Mesela şu anda Bakü-Tiflis-Kars hattında Gürcistan sınırları içerisinde devam eden bir onarım çalışması var. Ve bu koridor şu anda kapalı. Bu yılın sonunda inşallah açılacak; ama bakın böyle bir koridor olduğu zaman alternatif; burada bir tamirat olsa veya herhangi bir gerekçeyle kapanacak olursa bu koridor alternatif olacaktır. Yani dolayısıyla hem alternatif anlamında hem de kapasiteyi arttırma anlamında ciddi bir kapasite imkanı dağılmış olacak. Ama bunların yanında belki en kıymetlisi doğrudan Türk cumhuriyetlerine Türkiye'nin bir bağlantısı söz konusu olacak. Onun için onu da ayrıca önemsiyoruz" ifadelerini kullandı.
'BU KORİDORLAR GÜVENLİĞİ DE KATKI SAĞLIYOR'
Bakan Uraloğlu, Orta Koridor'un, kuzey-güney koridorları ile de desteklenmesi gerektiğini belirterek, bu kapsamda Basra Körfezi'nden gelip Fav Limanı'ndan Bağdat üzerinden Türkiye'ye gelen, yaklaşık 2 bin 200 kilometrelik Kalkınma Yolu'ndaki çalışmalara da değindi. Uraloğlu, "Fav Limanı'nın ilk fazı 2025 yılında işletmeye açılacak. Çok büyük bir liman. Burada Çin’den deniz yoluyla gelen bir yük Fav Limanı’ndan demir yoluna aktarıldığı takdirde, artık buradan bir daha kara yoluna, deniz yoluna aktarılmadan Avrupa'nın birçok noktasına gitmiş olacak. Daha kısa sürede gitmiş olacak. Tabii bu koridorları sadece bir ticari çıkar, ticari beklentiyle de değerlendirmenin çok doğru olduğunu düşünmüyoruz. Bu koridorlarda haberleşme altyapısı yapılıyor. Ülkelerin elbette ticareti gelişiyor; ama haberleşme altyapısı da gelişiyor. Ve belki en kıymetlisi o bulundukları coğrafyaya verecekleri bir güvenlikle ilgili de garanti olacaktır. Yani o koridorlar herkes tarafından korunup kollanmaya gayret edilecektir. Ve bu Kalkınma Yolu'nun da bu anlamda ciddi katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Zengezur Koridoru; Ermenistan ile Azerbaycan'ın yaşadığı süreç; ama şimdi sonuna gelindi. Yani böyle bir koridor onların ilişkilerine de bizim ilişkilerimize de katkı sağlayacaktır, yani güvenliğe de katkı sağlayacaktır" dedi.
'BAKANLAR SEVİYESİNDE BİR ARAYA GELECEĞİZ'
Kalkınma Yolu'nun birinci derecede Irak ve Türkiye'yi kapsadığını; ancak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ın da bu konuda heyecanlı olduğunu söyleyerek, "Onların da bu sürece katkısını sağladık, sağlıyoruz, belli görüşmeler yapıyoruz. Bu koridorlarda kimseyi de ötekileştirelim istemiyoruz. Bir protokol süreci var. Zaten Cumhurbaşkanımız ile Irak Başbakanının ortaya koyduğu bir anlaşma var. Biz de onun devamında 4 ülkenin katılacağı, şu anda teknik seviyede çalışılıyor, sonra bakanlar seviyesinde 4’lü bir araya gelerek, liderler seviyesinde bu işin nihayetinin sağlanması noktasında gayret ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'YAVUZ SULTAN SELİM'DE DEMİR YOLU PROJESİNDE SONA GELDİK'
Bakan Uraloğlu, Orta Koridor'un İstanbul kesiminin mevcutta Marmaray ile bağlanmış durumda olduğunu hatırlatarak, "Marmaray'da çok yoğun bir yolcu taşıması var. Günlük 650 binler civarında yolcu taşınıyor. 1 milyarı geçti şu ana kadar taşınan yolcu. Orada ancak gecenin belli saatlerinde yüke müsaade edebiliyoruz. Gündüz müsaade edemiyoruz. Çünkü 300 tren seferi söz konusu. O zaman buradaki kapasite bize yetmeyecektir. Biz bunun üzerine Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde çift hatlı bir demir yolu platformu oluşturmuştuk. Bu hazır. Yaklaşık 121 kilometrelik Gebze'den başlayıp Yavuz Sultan Selim'den geçip Çatalca'ya kadar gidecek olan bir hattın projesini bitirdik, yatırım programına aldık. Finansmanı ile ilgili BAE ile de Avrupa ile de konuşuyoruz; ama BAE ile bir noktaya kadar geldik. O finansmanı da netleştirdiğimiz zaman oranın ihalesine ve çalışmalarına da başlamayı düşünüyoruz. Bu senenin sonu önümüzdeki senenin ilk aylarında bu konuda aşama kaydederiz" dedi.
'ANKARA-İSTANBUL ARASI OTOYOL VE SÜPER HIZLI TREN 2028'DE'
Bakan Uraloğlu, Ankara ve İstanbul arasındaki süper hızlı tren ve alternatif otoyol projesine de değinerek, "İstanbul'un nüfusu 16 milyon, Ankara'nın nüfusu 5,5 milyonu geçmiş durumda. Yolculuk ve taşıma ihtiyacı artıyor. Mevcut otoyolun Bolu Dağı kesiminde günlük 50 bin araç trafiğine ulaşılmış durumda. Onun artık 70-80 bin 100 binlere geldiği zaman hizmet seviyesinin düşeceğini görüyoruz. Alternatif otoyol güzergahı projesi çalışmalarına başladık.
Aynı şekilde İstanbul-Ankara arasında seyahat süresini 80-85 dakikaya düşürecek süper hızlı tren projesi için de çalışıyoruz. 344 kilometrelik civarında bir proje. 350 kilometre hıza sahip olacak. 2028 yılı projeksiyonumuzda iki projenin de yapımına başlamayı planlıyoruz" dedi.
DHA