Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Yıllarca Barzani konusunda yazdığımız her yazımızda "Barzani Türk ve Türkiye düşmanıdır. Görüntüsüne ve açıklamalarına bakmayın. Gerek gördüğü zaman dişlerini çıkaracak bir karakterdir" demişizdir.
Bugün gelinen noktaya baktığımızda Barzani'nin asıl kişiliğinin tamamen ortaya çıktığını da görmekteyiz. Öylesine azdı ki, Türkiye'yi bile karşısına alıp tehditler savurmaya başladı.
Kuzey Irak'ta Kerkük'ün yapısını değiştirmeye başladığında da aynı görüşlerimizi yinelemiş ve Barzani'nin günün birinde karşımıza dikileceğinden söz etmiştik.
İsrail'in açık ABD'nin gizli desteği ile bağımsızlık referandumunu gerçekleştiren Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'ye karşı Türkiye, İran ve Irak merkezi hükümeti ortak hareket etme kararı almasından sonra bu ittifaktan rahatsız olan Barzani ilk etapta hedefine Türkiye'yi alarak kin kusmaya ve tehditler savurmaya başladı.
Özetle Barzani iyice kaşınıyor.
Peşmerge liderinin yayın organı Rudaw'da Türkiye'ye ağır tehditler ve hakaretler savruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran gezisini değerlendiren Selahattin Çelik adlı köşe yazarı, bölgedeki Türk askerleri ve üslerinin temizlenmesini istedi. Çelik, "Türk askerleri ve istihbarat büroları için de aynı şey söylenebilir. Neden halen gündeme gelmiyor? Bağımsızlık, Bağdat'tan kopmak kadar, toprağı İran ve Türkiye'den temizlemektir" ifadelerini kullandı.
Türk askeri Başika kampında uzun süredir Peşmerge güçlerine eğitim veriyordu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu referandumun ardından Peşmerge'ye verilen askeri eğitimin kesileceğini açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu kararlılığını ve açıklamalarını sonuna kadar destekliyoruz:
"Çekilecek bu işten. Referandumu iptal edecek. Zaten yapılan işin bir geçerliliği de yok... Mesela, durumu koşulları tamamen farklı olan Kosova'nın durumuna bakın. Kosova, şu anda 114 ülke tanınmasına rağmen, hala 'devletim' diyemiyor. Kaldı ki Kosova'yı ilk tanıyan ülke ABD, ikinci ülke de saniye farkıyla Türkiye olmuştur. Buna rağmen halen 'devletim' diyemiyorlar. IKBY'nin yaptığı işi ise İsrail dışında kimseden destek bile yok. Dolayısıyla kendisinin bu işi bitirmesi lazım, başka çaresi yok. Aksi halde, belli bir takvim içerisinde adımları atmak durumunda kalacağız."
Rusya ile olan ilişkilerimizi değerlendirirken de "Rusya'ya da güvenmemeliyiz. Ortada ikili karşılıklı çıkar ilişkiler var. Bunun dışında dostluk ve kardeşlik ilişkileri ancak sözde kalır" ifadelerini kullanmıştık.
Kuzey Irak'taki gelişmelere Rusya'nın tutum ve bakışına da göz atalım:
Barzani'ye Putin'den destek ABD ve İsrail'den destek alan Barzani'ye dikkat çekici bir destek de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "vanaları kısarız" açıklamalarına cevap veren Putin, "IKBY'ye yönelik petrol ambargosu, petrol fiyatlarının artmasına neden olur. Fakat kimsenin bu yola başvuracağını sanmıyorum. Petrol akışının kesilmesi küresel enerji piyasalarına da yansır, petrol fiyatları artar. Fakat benim düşünceme göre bu kimsenin çıkarlarına uygun değil. Yapılan çağrıların durumu alevlendirmemesi gerekiyor. Referandum Irak'ın iç meselesi. Kürt halkıyla tarihsel olarak iyi ilişkilerimiz var. Bu sürece karışmıyor, hiçbir şeye karşı kışkırtmıyor, kimseyi de bir şeye itmiyoruz" dedi.
Sonuç olarak şunları söylemeliyiz:
Barzani giderek kaşınıyor ve küstahlaşıyor. Bunun bedelini ödemek durumunda. "Savaşalım" demiyoruz ama ekonomik ve diplomatik yollardan Barzani'yi köşeye sıkıştıracak her türlü fırsatın da elimizde olduğunu biliyoruz. Bunları devreye sokmaktan kaçınmayalım.
Biz rahatsız eden, güvenliğimizi tehdit edebilecek boyutlara tırmanabilecek olaylar karşısında da gerekirse hiç kuşkusuz savaşmaktan da kaçınmamak gerekiyor. Zaten bu konuda her alanda yapılmakta olan hazırlıkları da yerinde bulduğumuzun altını çizelim.
Önemli olan Türkiye'nin güvenliğidir. Ülkemizin bölünmez bütünlüğüdür. Kerkük'teki soydaşlarımızın, Türkmenlerin topraklarında rahat yaşam sürdürebilmeleridir.
Barzani, yapılan referandumu "yok hükmünde "saydığı takdirde en iyi ve güvenilir dostunun Türkiye olduğunu görecektir. Hain Barzani, gerçekleri görüp geri adım atmazsa bedelini de ödemek durumunda kalacaktır.
Kendisine şu an destek veren ülkelerin çıkarları bittiğinde Barzani'yi bir kenara iteceklerinden de şüphe etmiyoruz. Bunu, Barzani ve çevresinin de çok iyi bilmesi gerekiyor.