Barzani'nin ipleri kimin elinde?
Barzani'nin deyimiyle "Lozan'la kesintiye uğratılan sürecin tamamlanması" da diyebiliriz buna.
Resmi adı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı olan, fiiliyatta Barzanistan'ın Başkanı olan Mesut Barzani, Mart 2016'da Amerikan haber ajanslarına yaptığı açıklamada "Ortadoğu'ya baktığınızda eski sınırlar sadece kağıt üzerinde kalmış. Bölgedeki yeni gerçekler Ortadoğu haritasını yeniden çiziyor" demişti.
BOP'la darmadağın edilen, 2 milyonu aşkın vatandaşı ölen, milyonlarcası yerinden yurdundan edilen Irak'ın bölüneceğini söylüyordu Barzan aşiretinin lideri Mesut Barzani ve şöyle devam ediyordu: "Kürtlere gelince 1923 tarihinde yapılan Lozan Antlaşması'ndan bu yana bağımsızlığı hayal ediyor. Söz konusu antlaşmada Osmanlı İmparatorluğu'ndan geri kalanlardan Kürtlere bir devlet sağlanması taahhüdüne uyulmadı."
Yani, "Sevr'de İngilizlerin verdiği söz tutulmadı ve Lozan'da Kürt devletine yer verilmedi..."
* * *
Barzani'nin açıklamalarının bugünkü gelişmelerden kaynaklanmadığını artık biliyoruz değil mi? Babası Molla Mustafa Barzani'den kalan "İngiliz işbirlikçisi aşiret" liderliğini, aynı çizgide emperyalist güçlerle omuz omuza sürdürüyor ve kendi amacına kararlı adımlarla yürüyor.
Hiç olayın geçmişine, yani 100 yıl öncesinin detaylarına fazla boğulmadan kısaca özetleyelim.
Ekonomik olarak çöküşe geçen, eyaletlerinde ardı ardına bağımsızlık bayraklarının açıldığı Osmanlı İmparatorluğu'nun başına biri İngiliz, diğeri Fransız iki general Sykes-Picot çorabını örmüştü.
Detaylı bir "parçalanmış Osmanlı" haritası çizmişler, Anadolu'yu dahi parsellemişlerdi. Osmanlı'nın üst düzey yetkililerinin imzaladığı ama padişah onaylamadığı için "geçersiz" denilen Sevr Antlaşması da bu çerçevede yapılmıştı.
İngilizler İstanbul'u, Fransızlar Adana ve çevresini işgal etmiş, Anadolu'daki gayrimüslim azınlıklar silahlandırılıp ayaklandırılmıştı. Yani plan tıkır tıkır işliyordu.
Anadolu'nun değişik vilayetlerinden kanaat önderlerinin Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak üzere bir araya gelmelerine kadar da işledi plan. İngilizler-Fransızlar ve ittifak devletleri Anadolu topraklarından sökülüp atıldı.
Sonuç?
Lozan Antlaşması'yla bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları çizildi. İngilizlerin en fazla itiraz ettiği bölüm, Sevr'de Kürdistan olarak adlandırılan bölgelerde yaşayan insanlara "azınlık" statüsü verilmesiydi. Lozan görüşmeleri sürerken, ardı ardına o bölgede isyanlar çıkartmayı da başarmışlardı.
* * *
Hedef, 100 yıl önce Osmanlı idi, şimdi de onun bakiyesi topraklar ve Türkiye Cumhuriyeti.
Bu, sadece Barzani'nin veya Öcalan'ın ya da Suriye PKK'sının iddiası, hayali, planı değil. 100 yıl önce İngilizlerin yaptığı, bugün "Büyük İsrail" projesi çerçevesinde ABD'nin de güncelleyip uygulamaya soktuğu proje devrede.
London School of Economics'den Prof. Fawaz Gerges, BBC'ye, Sevr'in yıldönümünde şöyle demişti:
"1918'de Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasının ardından hayata geçirilen ve günümüz sınırlarını belirleyen Sykes-Picot sınırlarının yeniden çizilme ihtimali var."
Peki, bu plan nasıl başarıya ulaşır? Ya da, ulaşma şansı var mıdır?
Eğer, BOP'un darmadağın ettiği Libya, Irak, Suriye toprakları bölünür ve oralarda "bağımsız" yeni devletçikler veya "özerk bölgeler" oluşturulursa, şer planı nirvana öncesine ulaşır.
11 Eylül tiyatrosuyla dünyada olağanüstü hal ilan eden ABD'nin "Büyük Ortadoğu Projesi" dediği de tam budur işte. Planın taşeronu olan Cumhuriyetçiler, Obama ile verdikleri 8 yıllık aranın ardından yeniden işbaşına geldi ve "nerede kalmıştık" diyerek yeniden işe koyuldu.
Şimdi, İran ve Suriye'yi açıkça hedef gösteriyor Trump. Ortadoğu'daki "kabile" devletlerini de "yakın müttefik" olarak adlandırıyor. Türkiye'ye ise geçmiş dönemde verilen rolün devamı için "Silahlandırıp eğittiğimiz Suriye PKK'sı ile omuz omuza ol" şartını koyuyor. Bir yandan da İncirlik Üssü'ne alternatifler kuruyor Suriye topraklarında...
100 yıl öncesinden bugüne gelen oyunu çözmek için ille de Barzani'nin iplerini kimin tuttuğuna bakmamız gerekiyorsa, işte her şey ortada. Harita ve cetvel yeniden masada...