Başkanlık Seçimi Hesaplarında MHP'nin Duruşu...
Asıl sorun, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin durup dururken bu konuyu gündeme taşımış olmasıdır. Türkiye'nin içeride ve dışarıda öylesine sorunları var ki, şimdi Başkanlık sisteminin sırası mı?
Bahçeli, ortaya attığı konuda net konuşmuyor. Kafaları karıştıran cümleler kullanıyor. Daha önce parlamenter sistemi savunan MHP Genel Başkanı, şimdi değişik sözler ediyor. Milletin de, partilisinin de kafaları karışık. Ne demek istediğini şu ana kadar hiç kimse anlayamadı. Daha açık konuşması gerekiyor.
MHP gibi bir partinin siyasi lideri ortaya çıkıp "Biz parlamenter sistemini savunuyoruz. Hiçbir şekilde Başkanlık sistemi bizi ilgilendirmiyor. Konu Meclis'e gelince de oyumuzun rengi parlamenter sistemden yanadır" diyemiyor.
Ya da daha açık ifade ile "Biz de Başkanlık sistemini destekliyoruz" açıklamasını yapabilir. Bunu da söylemiyor.
Hadi bunları bir kenara bırakalım, Bahçeli'nin kafasının içindekiler neler? Grubunu serbest mi bırakacak? Teşkilat buna ne der? Olası bir referandum ya da seçimde MHP'li seçmenin tercihi nasıl olacak? Bunlar hem düşündürücü hem de tartışılacak konular olarak önümüzde duruyor.
Peki, ne olacak?
İktidar partisi, öyle görünüyor ki, Bahçeli'nin açıklamalarını bir kurtarıcı olarak değerlendirdi. Bu nedenle de Meclis'e Başkanlık sistemi konusunu getirecek. Meclis'te konu oylanacak. AKP Parti'nin oyları yetersiz. 14 oy eksiği var. Bu 14 oy eksiğini kim kapatacak?
Aldığımız bir duyum:
MHP Gelen Başkanı, milletvekillerini oylamada serbest bırakacakmış. Açık 14 oyun bu şekilde kapanması hedefleniyormuş.
İktidar partisi ile Başkanlık seçimleri konusunda kapalı kapılar ardında pazarlıkların yapılmış olabileceği söylentileri de yaygınlaşıyor.
Bunlar doğru olmasa bile MHP'nin bu söylentiler içine sürüklenmesi bile ülkücü gençlik içinde sıkıntılara neden oluyor.
Ya tersi olursa, ne olacak? Meclis'ten Başkanlık sisteminin geçmesi ve referanduma sunulması için gereken oya ulaşılmazsa ne olacak?
Bunun yanıtını da verelim:
AK Parti'de (B) planı hazır. Bu plana göre çözüm, seçimden geçiyor.
Son yapılan kamuoyu araştırmalarında AKP Parti'nin oyları % 50'nin üzerinde görünüyor. Bu anketlere göre PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin baraj altında kaldığı görülüyor. MHP'nin çizgideki görüntüsü de değişebilir. Yapılacak ilk genel seçimde AKP Parti'nin 367 milletvekilini garanti çıkarabileceği hesaplanıyor.
Böyle bir tabloda Başkanlık sistemi yeniden Meclis'e getirilip, sadece AK Partili milletvekillerinin oyları ile referanduma götürülecek.
Ortaya çıkan tabloya baktığımızda "Ya referandum, ya seçim" olduğunu açıkça görebiliyoruz.
Eğer seçim gündeme gelirse MHP'nin daha da yıpratılmasına yönelik bir çalışmanın yapılabileceğini sanıyoruz. Meclis'teki oylama CHP ve HDP gibi Başkanlık sistemine "hayır" oyu verilirse bunun acısının seçimde MHP'den çıkarılması de gündeme gelebilir, bizden uyarması.
Referandumda da % 60'ın üzerinde oyla Başkanlık sisteminin kabul görebileceğinin hesaplarının yapıldığını söyleyelim.
Başkanlık konusunu gündeme taşıyan ve ısrarla savunan Cumhurbaşkanı'nın, AK Parti'nin de desteği ile meydanlarda savunmaya başlaması ile konunun daha bir önem kazanacağını şimdiden görebiliyoruz.
MHP, ülkenin çimentosudur. Olası bir seçimde bırakınız şimdiki yerini korumayı, barajı bile zor aşabileceği tahmin ediliyor. Böylesine tehlikeli ve sıkıntılı virajda partiyi ayağa kaldıracak hamlelerin yapılması gerekmiyor mu?
Başkanlık sistemi tartışmaları MHP'ye ne kazandıracak? Getirisi ne olacak, götürüsü ne olacak?
Hiç bunun hesabı yapılmıyor mu?
MHP teşkilatları şimdiden Başkanlık tartışmaları konusunda ikiye bölündü. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bunun sonuçlarının partiye ne getirip ne götüreceğinin hesabını yapan yok mu?
Koskoca MHP ve Lideri onca sorunu bir kenara bırakıp, işi sadece Başkanlık sistemine bağlayarak ne kazanacak? MHP'den beklenen çıkışlar çok farklıdır ve özellikle Ülkücüler liderlerinden ve kadrolarından bugün içinde bulunduğumuz sorunların çözümüne yönelik çalışmalar bekliyor.