Ebed Mahir Yalnız’ı 1980’li yılların sonuna doğru tanıdım. Mehmet Zeki Akdağ ağabeyle birlikte çalıştığımız gazeteye gelmişti. Üçümüz gelmişten, geçmişten sohbet ettik. Ondan bir şiirinin hikayesi olarak bilgiler aldım. Daha önce tanımadığıma üzüldüğüm kişilerden biri olarak vedalaştık. Daha sonra birbirimizi görmek imkânımız olmadı.