Çin, Türkiye İçin İyi Bir Pazar Olabilir Mi?...
Çin'in Türkiye'de, Türkiye'nin de Çin'de yapması gereken çok işlerin var olduğunu biliyor ve görüyoruz. Hızla büyüyen Çin ekonomisi ve kalabalık nüfusu Türkiye için önem taşımaz olabilir mi?
Pekin'de bulunduğumuzda kendileri ile görüştüğümüz Çinli yetkililerin şu sözlerinin altını çizelim:
"Biz, Türkiye'ye hemen her alanda mal satabiliyoruz. Türkiye, Çin için çok önemli bir pazardır. Ancak, Türkiye'den ithal ettiğimiz mallar aradaki makası kapatmıyor. Türk yetkililerle de yaptığımız görüşmelerde bize daha fazla mal satmaları gerektiğini söylüyoruz. Çin, büyük bir pazardır ve bu pazarda Türkiye beklendiği gibi yerini bulmadı. Mermer, doğal taş, krom ve bakır cevherleri, çinko ve kimyasallar gibi bazı malları Türkiye'den alıyoruz. Daha almamız gereken mal çok, bunların pazarlanması ve bu konuda Türk yetkililerinin daha çok çalışması gerekiyor. Üzülerek söylemek istiyoruz ki, Türkiye'den almamız gereken birçok malı çok daha uzak ve başka ülkelerden alıyoruz."
2015 yıl verilerine göre Çin ile ticaret hacmimiz 27 milyar dolara yükseldi. Türkiye'den Çin'e yapılan ihracat tutarı ise 2,4 milyar dolar olarak görülüyor. Arada 25 milyar dolara yakın bir açık var ve bunun kapanması için de çok çaba harcamak gerekiyor.
Şimdi yeni bir çalışma başlatıldı. Bu çalışmanın hedefi şu:
Türkiye'nin Çin ile ekonomik ilişkilerini sürdürebilir ve dengeli hale getirebilmek. Ekonomik ilişkileri daha da geliştirmek ve aradaki makası en kısa zamanda kapatabilmek.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurumu (DEİK) Türkiye- Çin İş Konseyi öncülüğünde bu amaçla 9 maddelik bir yol haritası hazırladı. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin'e daha fazla ihracat yapmayı hedefleyen bu yol haritasının başarılı olabilmesi için de yoğun bir çalışma temposuna girilecek.
Türkiye ile Çin'in ekonomik ilişkilerini geliştirmek amacı ile hazırlanan yol haritasında 6 ana başlıkta çalışma yapılacak. Önce bunlara kısaca göz atalım:
1.-Türkiye'nin Çin Halk Cumhuriyeti'ne ihracatı. ( Çin'e daha çok blok ve işlenmemiş mal satıyoruz. Çin ise bunları ülkesinde işleyerek ihraç ediyor. )
2.-Türkiye'nin Çin Halk Cumhuriyeti'nden ithalatı. (Çin'den çok önemli mallar ithal ediyoruz. Bunların arasında telefon cihazları, otomatik bilgi işlem sistemleri, demir-çelik yan ürünleri, pil ve batarya çeşitleri, yedek parça, sentetik iplikler, ayakkabı, elbise, terlik, iç çamaşırı oyuncak ve akla gelebilecek hemen her türlü ürün bulunuyor. Bu ürünlerin çoklarında kanserojen madde olabileceği endişesi ile bazı ürünlerin ithali yasaklandı ya da sınırlandırıldı. Kontroller de yapılıyor.)
3.- Türkiye'deki Çin Halk Cumhuriyeti yatırımları. ( Çin, daha önce Türkiye'yi yatırım üssü olarak değerlendirmiş, yerleri de tespit etmişti. Ancak, beklenen bu yatırımların çok azı gerçekleşti. Diğer yatırımlar için çalışma yapılacak, ortada pürüzler var ise giderilmesi yolunda adımlar atılacak.)
4.-Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki Türk yatırımları. (Halen Türkiye'de 739 Çin firması faaliyet gösteriyor. Çin'de faaliyet gösteren Türk firmaları ile Türkiye'de faaliyette bulunan Çinli firmalarının ortak bir platformda bir araya gelmeleri de sağlanmış olacak.)
5.-Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında hizmet ticareti.
6.-Ekonomik ilişkileri destekleyen unsurlar.
Sıkıntı şuradan kaynaklanıyor, buna da bakalım:
Türkiye halen Çin'e yaptığı her 1 Dolar ihracata karşılık 10 Dolarlık ithalat yapıyor. Aradaki makas çok fazla. Eğer bu durum bu şekilde devam ederse iki ülke hükümetleri tarafından 2010 yılından 2020 yılına kadar açıklanmış olan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi de gerçekleşirse Türkiye'nin cari açığı üzerinde yılda 80 milyar dolar üzerinde bir yük oluşacaktır.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, Türkiye ile Çin arasındaki ticari ilişkilerde şu 3 önemli noktaya da dikkat çekiliyor:
"Türkiye'nin Çin ile dış ticaretinin Türkiye için önem kazandığı bu dönemde Çin ile olan ticari ilişkimizde üç önemli nokta dikkat çekmektedir. Birincisi Türkiye Çin'den ileri teknoloji ürünü malları düşük fiyatlarla almaktadır. İkincisi Türkiye Çin'e yüksek oranda niteliksiz doğal kaynak ürünlerini dünya ortalama fiyatlarının altında satmaktadır. Üçüncü olarak ise son 16 yılda Türkiye Çin'e olan ihracatı hızla artmasına rağmen hem Çin'in ithalatından önemli bir pay elde edememiş hem de gelişmekte olan Asya pazarına entegre olamamıştır."
Bizim de en büyük temennimiz Çin ile olan ticari, kültürel ve turizm alanındaki ilişkilerimizi en üst seviyeye çıkarmaktır. Ticaretin yanında Çinli turistlerin de Türkiye'ye getirilmesi yolunda atılacak olumlu adımlar, ilişkilerimize yepyeni bir boyut kazandıracaktır.