Erdoğan, "OECD'nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2'lik büyüme ile kapatacağı, 2025 yılında ise yüzde 3,3'lük bir büyüme oranına ulaşacağı öngörülüyor. Amerikan ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, euro bölgesinin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesi bekleniyor. En büyük ticaret ortağımız olan Almanya'daki olumsuz görünüm bizim açımızdan euro bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2024 Yılı Dış Ticaret Rakamları Açıklaması Programı'na katıldı. Etkinlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve çok sayıda davetli de yer aldı.

'GAZZE KRİZİNDE DE TARİH HAKLILIĞIMIZI TEYİT EDECEK'

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi, içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024'ün son haftalarında Suriye'ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde, savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sükût etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye'de 13 yıl boyunca olduğu gibi, 7 Ekim 2023'ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik, hem de öncülük ettik. İsrail'le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur. Ayrıca, Filistin Serbest Ticaret Anlaşmasını genişletme müzakerelerimizi tamamlayarak, hem Filistin halkının aldığımız karardan zarar görmemesini temin ettik, hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduk. Kış mevsiminin bastırması ile birlikte insani felaketin ağırlaştığı Gazze de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülümüz yok. Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükumetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye'de haklı çıkan biz olduysak, Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye'nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah'ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz" dedi.

I S T A N B U L C U M H U R B A S K A N I E R D O G A N K E N D I M I 499875 147919

'ALMANYA'DAKİ OLUMSUZ GÖRÜNÜM ÖNEMLİ BİR RİSK UNSURU TEŞKİL ETMEKTEDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel büyüme rakamlarına değinerek, "Her yıl bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmek iktidarımızın adeta bir geleneği haline geldi. Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek. Her yıl artan dış ticaret rakamlarımızın bir tarafında hükumetimiz varsa elbette diğer tarafında özel sektörümüz bulunuyor. Öncelikle fedakarca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçılarımızı ve iş dünyamızın elçilerini tebrik ediyorum. Birazdan 2024 yılında Türkiye'nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceğiz. Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken, şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında, belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz'den komşularımız olan Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler, maalesef geçen yılda küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinmeyen enflasyonla mücadele, dünyada geçen yıla damgasını vurdu. 2025 senesinde bizleri nispeten daha iyi bir yıl bekliyor. Ancak 2025 yılında küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceği anlaşılıyor. OECD'nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2'lik büyüme ile kapatacağı, 2025 yılında ise yüzde 3,3'lük bir büyüme oranına ulaşacağı öngörülüyor. Amerikan ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, euro bölgesinin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesi bekleniyor. En büyük ticaret ortağımız olan Almanya'daki olumsuz görünüm bizim açımızdan euro bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın, çözüme kavuşturulmayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır" ifadelerini kullandı.

DHA

Editör: Haber Merkezi