Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, 17 Ekim'de başlayan bütçe maratonunun tamamlandığını hatırlatarak, "AK Parti olarak 23’üncü bütçemizin de Meclisimizin onayına mazhar olmasının memnuniyeti içindeyiz. Türkiye Yüzyılı’nın ikinci bütçesi olan 2025 yılı bütçesinin ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Hazine ve Maliye Bakanlığımızı, Plan ve Bütçe Komisyonumuzu, bakan, bürokrat ve teknokrat arkadaşlarımızı bugün bir kez daha tebrik ediyorum. TBMM Genel Kurulu’na, Sayın Meclis Başkanımız ve milletvekillerine, AK Parti Grup Başkanlığımıza ve başkanvekillerimize de katkıları için ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz Sayın Devlet Bahçeli’nin nezdinde Milliyetçi Hareket Partisi grubuna da teşekkür ediyor, ittifakımızın yoluna güçlenerek devam ettiğini görmekten duyduğum bahtiyarlığı tekraren ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
'MECLİSİ TERÖRİZE ETMEK DIŞINDA HİÇBİR ŞEY YAPMADILAR'
Erdoğan, kabine toplantısının ardından gerçekleştirdikleri basın toplantısında 2025 bütçesinin genel çerçevesini kamuoyunun dikkatine arz ettiklerini belirterek, "Muhalefetin bütçemize yönelik asılsız itham, iddia ve iftiralarına da orada cevaplarımızı tek tek vermiştik. Yaşanan her hadise, CHP'nin başını çektiği muhalefetin ülkeye dair hiçbir vizyonlarının olmadığını ortaya koyuyor. Komisyondan genel kurul aşamasına kadar şov yapmak, kışkırtmak, Meclisi terörize ve provoke etmek dışında hiçbir şey yapmadılar. Her zaman söylüyorum; bunların amacı iktidara alternatif olmak değil; muhalefetin konforlu alanında kalarak şahsi iktidarlarını korumaktır. 'Azıcık aşım, ağrısız başım' anlayışıyla gemilerini yürütmenin, ceplerini doldurmanın, şişirilmiş faturalar üzerinden zenginleşmenin derdindeler. 'Kule' deyince akıllarına ilk 'para kulesi', 'belediye' deyince akıllarına ilk 'yemek' geliyor. Ne borçlarını ödeme gibi bir huyları, ne de verdikleri sözleri yerine getirme gibi bir alışkanlıkları var" dedi.
'KİMSENİN HAKKINI ŞARAP TURLARINDA YEDİRMEYİZ'
Belediyelerin SGK'ye borçlarına değinen Erdoğan, "SGK'ya en borçlu 10 belediyenin 7'sinin CHP'li olması, bunların en tepesinde de 10 milyar liralık borcuyla İzmir'in bulunması, tabii ki tesadüf değildir. Bunların belediyeleri 'arpalık' olarak gördüklerini biz zaten söylüyorduk; ama Sayın Özel, 'kaş yapayım derken göz çıkartan' son açıklamalarıyla bunu kendi ağzından da ikrar etmiş oldu. Borçları hatırlatılınca feveran eden CHP'ye, şimdi yolunu gözledikleri eski genel başkanlarının cümleleriyle şunu söylemek isterim; ne kadar çığırtkanlık yaparsanız yapın, bağırsanız da çağırsanız da ipe un serseniz de kaçış yok; SGK'ya olan prim borçlarınızı tıpış tıpış ödeyeceksiniz. Kusura bakmayın; emeklinin, memurun, işçinin, esnafın, çiftçinin, engellinin, yetimin, öksüzün hakkını size konserlerde, şarap turlarında yedirmeyiz. Borçlarını ödemeye gelince güvercine dönenler, iş asgari ücretle ve maaşlarla ilgili atıp tutmaya gelince, bakıyorsunuz, birden şahin kesiliyor. Niye? Çünkü sırtlarında küfe taşımıyorlar da ondan. Nereden tutsanız elinizde kalan, her tarafı tel tel dökülen adeta viraneye dönmüş bir muhalefetle karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
'ÇALIŞANLARIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEME SÖZÜMÜZE SADIK KALDIK'
10 Aralık'ta ilk toplantısını yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun, çalışmalarını dün tamamladığını söyleyen Erdoğan, "1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak net asgari ücret miktarı 22 bin 104 lira olarak belirlendi. Bu rakam, 2024 yılına göre net yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Devletimizin, asgari ücretli başına işverene verdiği destek ise 700 liradan 1000 liraya yükseldi. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık. 2002’de 184 lira, yani döviz bazında 126 dolar olan asgari ücret, son artışla birlikte 628 dolara çıkmış oldu. Yeni asgari ücretin çalışanlara ve işverenlere hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Erdoğan, 22 yıl boyunca ne yaptılarsa, muhalefetin engellemelerine rağmen yaptıklarını, onlara rağmen başardıklarını vurgulayarak, "Değişim, normalleşme, siyasi olgunlaşma yönünde muhalefet cenahında, ne hazindir ki, bugüne kadar hiçbir gelişme göremedik. Bütçe görüşmeleri sırasında takındıkları uzlaşmaz tavır, bunlardan ne köy ne de kasaba olacağını gösteriyor. Varsın onlar, yanlışta ısrar etmeyi sürdürsün. Biz işimize bakacağız, milletimize hizmet etmeye odaklanacağız. İstikrar içinde büyümeyi ve kalıcı sosyal refah artışını amaçlayan; daha müreffeh, daha güçlü bir Türkiye vizyonunu hedefleyen 2025 yılı bütçemizi aziz milletimizin de sahiplenmesiyle hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı.
'ENFLASYON DÜŞÜYOR'
Erdoğan, ilk günden beri tam destek verdikleri ekonomi programının semerelerini toplamaya başladıklarını belirterek, "Enflasyon düşüyor. İhracatımız yükseliyor. Cari açığımız geriliyor. İstihdamımız artıyor. Sanayide çarklar dönüyor. Turizm inşallah rekora koşuyor. Uluslararası yatırımcıların ülkemize yatırım iştahı kabarıyor. Büyümemiz 17 çeyrektir kesintisiz devam ediyor. 2024 yılının 3'üncü çeyreğinde 1 trilyon 260 milyar dolar ekonomik büyüklüğe ulaştık. Bütün bu veriler, Türkiye ekonomisinin yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor. İnşallah 2025 yılı, bir önceki seneden daha iyi olacak. Biraz daha sabır, biraz daha gayretle çok daha güzel neticeler göreceğiz. İstikrarı bozmadan, güven ortamını zedelemeden, para ve maliye politikalarını sarsmadan, muhalefetin bizi sürüklemek istediği popülizm tuzağına düşmeden, sırtımızda yumurta küfesi taşıdığımızın şuuruyla önümüzdeki süreci çok büyük bir titizlikle yöneteceğiz. 'Rabbim, bizleri milletimize mahcup etmesin', diye dua ediyorum" diye konuştu.
'BU TOPRAKLARIN BİNLERCE YILLIK EV SAHİBİYİZ'
Yarım asırdır siyaset sahnesinde olduklarına vurgu yapan Erdoğan, "Bugüne kadar kalbimizle kelamımız arasına sütre koymadan konuştuk. Gönlümüzden ne geçiyorsa, dilimize de o yansıdı. Zihnimizin derinlerinde ne varsa, zikrimiz de o oldu. Kürsüde başka, meydanda başka, yurt içinde başka, yurt dışında başka konuşanlardan asla olmadık. Bir miladi yılı tamamlayıp diğerine girmek üzere olduğumuz şu günlerde yaptığımız 2024 yılının son grup toplantısında, yine sizlerle ve milletimizle dertleşmek, hasbihal etmek, bir kez daha gönül diliyle konuşmak istiyorum. 'Türkiye tarihi bir dönemden geçiyor' diyeceğim ama bizim bin yıldır bu coğrafyada tarihi olmayan hiçbir günümüz yoktur. Bin yıl önceki Malazgirt Zaferi, güneyimizden başlayarak Anadolu topraklarını yeniden yurt kılmamızın sembolüdür. Bir başka ifadeyle biz bu toprakların misafiri değil, binlerce yıllık ev sahibiyiz. Kimi zaman, şartlar gereği başka diyarlara gitmiş olsak da sonuçta dönüp dolaşıp bu topraklara tekrar sarıldık. Malazgirt'le kapılarını bir kez daha açtığımız Anadolu coğrafyası ve çevresi, Allah’ın izniyle, bu milletin ebedi ve ezeli vatanı olarak kalacaktır. Önümüzdeki yıl; Malazgirt Zaferi'nin ve hemen ardından kurulan Anadolu Selçuklu Devleti'nin 954’üncü yılına, Osmanlı'nın kuruluşunun 726’ncı yılına, İstanbul’un fethinin 572’nci yılına, Cumhuriyetimizin ilanının 102’nci yılına, gerçek anlamda çok partili siyasi hayata geçişimizin 75’inci yılına, AK Parti’nin iktidara gelişinin 23’üncü yılına, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişimizin 7’nci yılına ulaşacağız" ifadelerini kullandı.
'2002 YILI KASIM AYINDAN BERİ NİCE SINAMADAN GEÇTİK'
Devlet ve toplum hayatının bu hızlı devinimi içerisinde, tarihe iz bırakmak için gece-gündüz çalıştıklarını belirten Erdoğan, "Türkiye’yle birlikte gönül ve kültür coğrafyamızın her köşesine mührümüzü vuruyoruz. Tabii bu yolculuğu dikenli, taşlı, mayınlı bir yolda katettik. İktidara geldiğimiz 2002 yılı Kasım ayından beri nice sınamadan geçtik. Ülkemize kazandırdığımız her yatırımda, her eserde, her hizmette, içeride ve dışarıda önümüze gizli-açık pek çok engel çıkartıldı. Yeri geldi muhalefetin iftiralarıyla uğraştık. Yeri geldi bürokratik oligarşinin direnişiyle karşılaştık. Yeri geldi küresel şer odaklarının saldırılarıyla boğuştuk. Adeta iğneyle kuyu kazarak ülkemizin hanesine yazdırdığımız, milletimizin hayatına dahil ettiğimiz her kazanımın bedelini misliyle ödedik. Milletimiz, sağ olsun, bu zorlu mücadelede bizi hiç yalnız bırakmadı. Gün oldu bizi ikaz etti, gün oldu bize sandıkta net mesajlar verdi; ama haklı mücadelemizde desteğini bizden hiçbir zaman esirgemedi. Böyle feraset, basiret ve irfan sahibi bir milletin mensubu, mahdumu ve hizmetkarı olmaktan şeref duyuyorum, şeref duyuyoruz. Rabbim ömür ve sıhhat verdiği müddetçe, milletimize ve devletimize aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz" dedi.
'BİZİMLE YOL YÜRÜMEK İSTEYENLERE KAPIMIZI AÇIK TUTACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemin miladı niteliğindeki 8’inci olağan kongre maratonunun il kongreleriyle devam ettiğini hatırlatarak, "Kongrelerimizdeki coşkuyu, heyecanı ve kardeşlik iklimini gördükçe, Yüce Allah’a şahsıma böyle yol arkadaşları bahşettiği için hamd ediyorum. Cumhur İttifakı olarak 15 Temmuz gecesinden beri güçlenerek devam eden dayanışmamız, inşallah bundan sonra daha da perçinlenecek. 'Terörsüz Türkiye' hedefimizi, devletimizin uhdesinde bulunan tüm araçları kullanarak, önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. Kürtlerle olan ezeli ve ebedi kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri, aradan çekip alacağız. Her ne kadar birileri bu örnek yoldaşlığı ve ülkemiz adına sağladığı hayırlı sonuçlarını hazmetmekte halen zorlanıyor olsa da Cumhur İttifakı siyasi tarihimizin istikametini belirlemeyi sürdürecektir. Unutmayın; 'tarih, hayal kuranların ve hayalleri uğrunda ter dökenlerin mülküdür.' Cumhur İttifakının hayali; içinde bulunduğumuz asrı, Türk milletinin asrı haline dönüştürmektir. İttifak ortakları olarak sırt sırta vereceğiz, Türkiye Yüzyılını inşa edeceğiz. Bizi, şairin şu mısralarında dile getirdiği hissiyatla yolumuza devam etmekten kimse alıkoyamayacaktır; 'Yürüdüm sel oldum, durdum göl oldum, mazluma, mağdura kıvrak dil oldum, zulüm sıcağında serin yel oldum, yürekten yüreğe estim; gel de gör.' İşte bu anlayışla, asıl hesap soracak merciin Rabb’imiz olduğunu hiç unutmadan, hem milletimiz, hem ümmet, hem insanlık için çalışacağız. Saflarımızı inşallah daha da sıklaştıracağız. Gönüllerimizi birbirine daha sıkı rapteyleyeceğiz. Değerlerimizi benimseyerek bu yolda bizimle yürümek, bize yoldaşlık etmek, bizimle mücadele arkadaşı olmak isteyenlere, işte bugün olduğu gibi kapımızı açık tutacağız. Geçmiş tecrübelerimizin ışığında, kadrolarımızı yenileyecek, takviye edecek, inşallah yeni isimlerle tahkim edeceğiz. AK Parti davasının neferleri olarak her birinizin de bu mücadeleyi, aynı inançla, aynı hasbi ve harbi heyecanla sahipleneceğinize inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
DHA