POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Temel hedefimiz istikrar içinde büyümek"

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele önerileri temalı '2023 Yılı 2'nci Yarıyıl Ekonomi ve İstişare Toplantısı' Ticaret Bakanlığı'nda gerçekleştirildi. Toplantı sonrası konuşan Yılmaz, "Kamusuyla, özel sektörüyle temel hedefimiz istikrar içinde büyümek, kalkınmak ve sosyal refahı artırmak. Bu anlamda bir hedef birliği içindeyiz" ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 4 saat süren toplantının ardından açıklama yaptı.

Yılmaz, temel hedeflerin istikrar içinde büyümek ve kalkınmak olduğunu vurgulayarak, "Kamusuyla, özel sektörüyle temel hedefimiz istikrar içinde büyümek, kalkınmak ve sosyal refahı artırmak. Bu genel hedefimiz. Bu anlamda bir hedef birliği içindeyiz. Büyümeyi istikrarlı bir şekilde ve istikrarlı bir ortamda gerçekleştirmek önemli. Burada da üzerinde en fazla durulan konulardan biri serbest piyasanın ve rekabetin esas olduğu. Bu çerçevede finansal istikrar ve fiyat istikrarının öneminin altı çizildi. Enflasyonla mücadele, fiyat istikrarını sağlamak sadece ekonomik anlamda değil sosyal anlamda da son derece kıymetli. Dolayısıyla enflasyonla mücadele edilmesi gerektiği, bunun da sabırla yapılması gerektiği, ısrarla yapılması gerektiği noktasında genel bir fikir birliği olduğunu ifade edebilirim" dedi.

'HARCAMA TEDBİRLERİ ALMALIYIZ'

Yılmaz, enflasyonla ilgili olarak girdi maliyetlerini düşürücü, girdi maliyetlerini azaltıcı, arzı artırıcı politikaların önemi üzerinde durulduğunu kaydederek, "Tabii ki yine makro, para politikası, maliye politikası bunlarla ilgili genel bir çerçeve içinde arzı artırıcı, girdi maliyetlerini düşürücü politikalar üzerinde duruldu. Bu çerçevede gıda konusuna birçok arkadaşımız vurgu yaptı. Konut arzının artırılması, konut maliyetlerinin düşürülmesi noktasında önemli görüşler ifade edildi. Bir taraftan bütçede disiplini sağlarken, bütçedeki deprem başta olmak üzere artan harcamaları, bütçe açığımızın belirli bir düzeyin üzerine çıkarılmaması açısından çalışmalarımız var. Bu çalışmalar çerçevesinde temel hedefimiz bütçede depremle ilgili yapılan tek seferlik harcamalar hariç Türkiye’nin yoluna devam etmesi. Bu çerçevede bazı tedbirler almış durumdayız. Gelir tedbirleri aldık. Ama bunlar yetmez. Harcama tedbirleri de mutlaka alınmalı. Bu çerçevede de genel bir beklentinin ifade edildiğini söyleyebilirim" diye konuştu.

Kamuda daha fazla tasarruf tedbiri alınması yönünde beklenti ifade edildiğini de belirten Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığımızın bu konuda bir genelgesi var. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın yürüttüğü bir çalışma var. Bunları toplumla daha fazla önümüzdeki dönemde paylaşacağız. Tasarruf açığını genel anlamda engellemeye dönük cari açığı düşürmeye dönük tedbirler ifade edildi. Cari açık esasında bir tasarruf açığıdır. Dolayısıyla kamusuyla özel sektörüyle iç tasarruf oranlarımızı artırdığımızda cari açığı da zaten aşağıya çekmiş olacağız. Bu çerçevede sanayi politikalarının da önemli bir rol oynayacağını düşünüyoruz" sözlerine yer verdi.

 'VERGİ REFORMU İHTİYACINI TÜM TOPLUM KESİMLERİ SÖYLÜYOR'

Yılmaz, vergi konusunun da toplantıda gündeme geldiğini vurgulayarak, "Daha önceden işçi kesimi ile farklı kesimlerle toplantılar yapmıştım. Oralarda da görüş birliği olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. İşvereni ile işçisi ile muhasebecisiyle toplumun bütün kesimlerinde bir vergi reformu beklentisi olduğunu söyleyebilirim. Burada özellikle doğrudan vergilerin payının artırılmasına dönük, vergi sisteminin sadeleştirilmesine dönük beklentinin olduğunu ifade etmeliyim. Bir taraftan sosyal adaleti sağlayan diğer taraftan kamunun gelirini istikrarlı şekilde devam ettiren vergi reformuna ihtiyaç olduğunu bütün toplum kesimleri ifade ediyorlar. Toplantıda dijital dönüşüm ve bunun her alanda desteklenmesi konusu gündeme geldi. Bir taraftan devlette e-devlet uygulamaları, diğer taraftan da özel sektörde bu dijitalleşme sürecinin devamı noktasında vurgular yapıldı. Sanayimizin arazi sorunu yine gündeme gelen bir konu. Burada uluslararası bazı karşılaştırmalar yapılarak sanayiye ayrılan arazinin artırılması gerektiği konusu konuşuldu. Elbette çevreye, tarıma, diğer konulara da dikkat ederek sanayinin ihtiyaç duyduğu araziyi uygun maliyetler sağlama noktasında bir çalışma konusu gündeme getirildi. İlgili bakanlarımız da özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ve Tarım ve Orman Bakanımız bütüncül bir çerçeve içinde sağlıklı kriterlerle bu alanda çalışmalar yaptıklarını ifade ettiler" ifadelerini kullandı.

‘İHRACAT VE DÖVİZ KAZANDIRICI FAALİYETLER BİZİM İÇİN ÖNEMLİ’

Finansman ve finansmana erişim konularının da gündeme geldiğini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:

"Özellikle KOBİ’lerin finansmana erişim konusu en fazla dile getirilen konulardan biri oldu. Para politikamız çerçevesinde atılan bazı adımlar var. Kredilerde miktarsal sıkılaşma denilen uygulamalar yapılıyor. Ancak bu toplantıda da ifade edildiği üzere ihracat, yatırım ve üretim konuları istisna kılınmış durumda. Dolayısıyla aşırı tüketim noktasında veya büyümeyle çok ilgili olmayan noktalarda miktarsal sıkılaştırma yapılırken ihracatımızı artıracak, yatırımımızı üretimimizi artıracak konularda daha esnek bir tutum olduğunu ifade edebilirim. Bunun yansımalarını önümüzdeki aylarda daha iyi şekilde göreceğimizi ifade etmek isterim. İhracat ve döviz kazandırıcı faaliyetler bizim için oldukça önemli. Ülkemizin bir taraftan ithal ürünleri yurt içinde üreterek; ama bir taraftan da daha fazla ihracat yaparak, sadece mal ihracatı değil daha fazla hizmet ihracatı yaparak döviz kazandırıcı faaliyetleri geliştirmesi gerekiyor. Burada en az miktar kadar katma değerin çok önemli olduğu ifade edildi. Teknoloji içeriği, bilgi içeriği daha fazla, katma değeri yüksek ürünlere doğru Türkiye’nin dönüşümü noktasında genel bir fikir birliği olduğunu ifade edebilirim. Bunu yaparken geleneksel sektörleri, emek yoğun sektörleri de ihmal etmeden yapılması gerektiği de ifade edildi. Bir anlamda iki hatlı bir stratejiden bahsedebiliriz. Bir taraftan katma değeri teknolojik içeriği yüksek sektörlerde ihracatımızı, döviz kazandırıcı faaliyetleri geliştirmek, diğer taraftan emek yoğun, istihdam yoğun sektörlerde bölgesel politikalarımızı da dikkate alarak dönüşümü desteklemek ve buraları da ihmal etmemek şeklinde ifade edebilirim. Dolayısıyla hem verimliliği, büymeyi artırıcı, hem de istihdamı ve bölgesel kalkınmayı destekleyici çerçeve üzerinde durulduğunu söyleyebilirim."

 'EYLÜL AYINDA TOPLUM İLE PAYLAŞACAĞIZ'

Yılmaz, Türkiye olarak para politikaları, maliye politikalarının yanı sıra yapısal reformlarla yola devam etmek istediklerini söyleyerek, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

"Bu konuda Orta Vadeli Programımıza dönük epeyce teklifler aldık. İnşallah eylül ayı içinde bu başlıkla toplumla paylaşacağız."