Ama bazen top yuvarlaklığını gösterir, olmaz denilenler olur. Favoriler değil sürprizler kazanır… Bu yazının konusu işte tam da bu yani sürprizler… Sürpriz skorlar, sürpriz şampiyonluklar. İşte başlıyoruz. İlk sırada Guinnes rekorlar kitabına da girmiş bir skor var.
Böyle skor mu olur?
AS Adema 149- Olympique de L'Emyrne- 0. 2002'de Madagaskar Ligi'nde oynanan As Adema-Olympique De L'Emyrne karşılaşmasında tam 149 gol atıldı. Ama bu gollerin hepsi aynı kaleye yani konuk takımın kalesine gitti. Tüm golleri de zaten konuk takımın oyuncuları kendi kalelerine atmıştı. Tabi böyle bir skoru oluşturan bu durumun kendine özgü bir sebebi var. Stade Olympique De L'Emyrne (SOE) oyuncuları, hakemlerin play-off'larda çaldığı 'hatalı' ve ‘haksız’ düdüklere tepki olarak 149 golü de kendi kalelerine attı. Böylece profesyonel futbol tarihinin en farklı sonucu ortaya çıkmış oldu. Protestoya sebep olan olay ise iki takımın bundan önce oynadığı diğer play-off maçında yaşandı. SOE, Adema karşısında 2-1 öndeyken, maçın son dakikalarında hakemin, Adema lehine tartışmalı bir penaltı vermesi, penaltının golle sonuçlanması ile karşılaşma 2-2 bitti. Bu sonuç Adema’ya şampiyonluğunu erkenden ilan ettirirken, SOE’nin tüm şampiyonluk umutlarını tüketmişti.
104 gol yiyen milli takım
Sırada 3 karşılaşmada 104 gol yiyen bir milli takım var. Bu rekorun sahibi uzak bir coğrafyadan. Okyanusya’nın ada ülkesi Mikronezya bir milli maçta en fazla skorla yenilen takım unvanını elinde tutuyor. Vanuatu ile oynayan Mikronezya tam 46 gol yedi ve hiç gol atamadı. 46-0'lık yenilgiden önceyse Tahiti'ye 38-0 mağlup olmuştu, bu maçtan 2 gün önce ise Fiji'ye 30-0 yenilmişti. Takım 3 günde kalesinde 104 gol gördü ama hiç gol atamadı. Kalecisi mi kötü yoksa forvetleri mi? Tartışılır…
Tam 13 gol attı
Skoru tartışılan karşılaşma Avustralya - Amerikan Samoası Türkiye’nin 3. olduğu 2022 dünya kupası elemelerinde de bol gollü bir karşılaşma yaşandı. Asya-Okyanusya grubundan Dünya Kupası’na katılan Avustralya ile Amerikan Samoası’nın karşılaşmasında 31 gol atıldı, gollerin hepsini Avustralya attı, rakip takım bu gollere karşılık veremedi. Karşılaşmada Avustralyalı futbolcu Archie Thompson tam 13 gol attı. Ancak atılan gol bu kadar çok olunca skorda karışıklıklar da yaşandı. Maç sonunda stadyum skor tabelasında 32-0 yazıyordu. Thompson'un da 14 gol kaydettiği belirlenmişti. Ancak görevliler tarafından yapılan kontrolden sonra Thompson'un gol sayısının 13, maç sonucunun da 31-0 olduğu kayıtlara geçti.
Almanya’dan San Marino’ya 13 gol
2006 Avrupa Şampiyonası’nda en gollü karşılaşma San Marino-Almanya arasında oynandı. Lukas Podolski'nin 4 gol attığı maçta Almanya sahadan 13-0 galip ayrılmıştı. Türk hakem Selçuk Dereli’nin yönettiği karşılaşmayı 5 bin San Marinolu taraftar izledi. Ülkenin nüfusunun o dönem 31 bin olduğu düşünülürse ülkenin 5’te birinin statta karşılaşmayı izlediği anlaşılırken grup elemeleri sonunda bu futbol aşığı ülkenin averajı ise -55’ti.
Sürpriz şampiyonluklar
Bu bölümüzde de sürpriz kabul edilen bazı şampiyonlukları irdeleyeceğiz.
Leicester City’nin Premier Lig şampiyonu olması
Manchester United, Mancherster City, Arsenal, Chelsea gibi kalburüstü takımların bulunduğu Premier Lig’de 2015-16 sezonun şampiyonu tam anlamıyla sürprizdi. Ligin asansör takımlarından Leiscester City’nin şampiyonluğu İngiltere’de çok da beklenen bir sonuç değildi. Zira takım sezon başında küme düşme adayları arasında sayılıyordu. Bu mucize gibi sonuç, sürprize oynayan bahisçileri de zengin etti. Çünkü bahisçiler, Leicester'ın şampiyonluğunun o kadar olası olmadığını düşündüler ki sezon başında Leicester'ın kupayı kaldırması olasılığına 5.000’e -1'lik oranlar teklif edildi. Bu oran Oscarlı ünlü oyuncu Tom Hanks’e bile çok yüksek bir kazanç sağladı. Aslında Aston Villa taraftarı olan Hanks, içgüdülerine güvenip Leicester lehine bahis oynadı ve sezon sonunda 100 pounduna karşılık 500 bin pound kazandı.
Yunanistan’ın Avrupa şampiyonluğu
2004 Avrupa Şampiyonası başladığında kimse şampiyonun Yunanistan olmasını ummuyordu. Katı bir defans anlayışı olan takım, beraberlik ya da en fazla tek gollü galibiyet parolasıyla sahaya çıkıyordu. Turnuvanın en zayıf 3 takımından biri olan mavi beyazlılar, grup maçlarına sürpriz bir şekilde ev sahibi Portekiz’i yenerek giriş yaptı. Daha sonraki maçlarda istediği sonuçları alamasa da Portekiz’in ardından, üst tura İspanya’yı elemiş birtakım olarak çıktı. Sonraki rakibi ise daha da güçlüydü. Dünya devi Fransa’nın karşısına çıkan Yunanistan bir sürpriz de burada yaptı. 1-0’lık skor Fransa’nın elenmesine neden olurken, Yunanistan yarı finale çıktı. Yarı finalde rakip, Yunanistan gibi bir sürprize imza atan Çek Cumhuriyeti’ydi. Bu maçı da “Altın gol” ile kazanan Yunanistan yoluna devam etti. Finaldeki rakip gruplarda yendiği ev sahibi Portekiz’di. 62 bin 865 kişinin izlediği maçta tüm karşılaşma boyunca gerçekleşen tek ataklarında golü bulan mavi beyazlılar Portekiz’in sayısız gol fırsatından yararlanamaması sonucu dünya tarihinde büyük bir sürprize imza atarak kupayı ülkesine götürdü.
PSG’yi atlatan takım Lille
2013’den beri Fransa’da bir Paris Saint Germain rüzgarı esiyordu. Takım 8 yılda 7 şampiyonluk alarak kırılması zor bir rekor imza attı, Fransa futbolunu hakimiyeti altına aldı. Ta ki 2020- 2021 sezonuna kadar. Sezona Burak Yılmaz, Zeki Çelik ve Yusuf Yazıcı gibi Türk milli futbolcuları transfer ederek başlayan Lille, ligin 7’nci haftasında liderliğe oturdu. Bundan sonra PSG ile değişmeli olarak liderliği alıp verseler de Teknik Direktör Galtier’in Burak Yılmaz’ın üzerine kurduğu takım inanılmaz işlere imza attı. Takımın attığı 64 golün 20’sinde Burak Yılmaz’ın imzası vardı. Burak Yılmaz oynadığı 28 maçta 16 gol 4 asistle 35 yaş üstü golcüler arasında Ronaldo’dan sonra en fazla gole katkı veren forvet oldu. Lille, 38 haftalık maratonun sonunda kadrosunda Mbappe ve Neymar gibi dünya yıldızlarını bulunduran, Katar sermayesinin desteklediği PSG’nin önünde ligi tamamladı ve şampiyonluk kupasını kaldırdı. Bu takımın 4’üncü şampiyonluğu oldu. Takım 1946-1954 ve 2010 ‘da bu başarıyı yakalamıştı.
Bursaspor’un süper lig şampiyonluğu
4 büyüklerin ambargo koyduğu Türkiye Süper Lig şampiyonu unvanını alan 5’inci takım Bursaspor oldu. Yeşil beyazlılar 2009-2010 sezonunda dört büyüklerin hakimiyetine dur dedi ve şampiyon oldu. Bu şampiyonluk, aynı zamanda kulüp tarihinin en büyük başarısı olarak tarihe geçti. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam liderliğinde lige başlayan Bursaspor sezonun ilk maçını Kasımpaşa’yla oynadı ve 2-1 kazanarak 3 puanla açılış yaptı. İkinci maçta Eskişehirspor’a deplasmanda kaybetti. Beşinci hafta Fenerbahçe’yi evinde ağırlayan Bursaspor 1-0 maçı kaybetti. 10. haftanın sonuna gelindiğindeyse Bursaspor, Fenerbahçe’nin ardında ikinci sıraya yerleşmişti. Sonraki iki haftada yaşanan puan kayıpları yeşil beyazlı ekibi dördüncülüğe itti. Galatasaray galibiyetiyle taraftarın umutları bir kez daha yeşerdi. İnişli çıkışlı bir ilk yarı geçiren Bursaspor devreyi üçüncü sırada kapattı. İkinci devrede Fenerbahçe ile karşılaşmasını geriden gelerek 3-2 kazanan Bursaspor, 31. haftada Galatasaray’a kaybedince liderliği yine Fenerbahçe’ye kaptırdı. 33. hafta Ankaraspor maçından galip ayrılan Bursaspor, Fenerbahçe ile Ankaragücü arasında oynanan maçın sonucuna kilitlenmişti. Fenerbahçe’nin bu karşılaşmada kaybedeceği puan Bursaspor’a şampiyonluğu erkenden getirecekti ama evdeki hesap çarşıya uymadı, sarı lacivertliler 3 puan ile sahadan ayrıldı. Umutlar her iki takım için de son haftaya kalmıştı.
Dananın kuyruğu koptu
Ligin son haftasında Bursaspor sahasında Beşiktaş ile Fenerbahçe ise kendi evinde Trabzonspor’la oynuyordu. Fenerbahçe’ye şampiyonluk için galibiyet gerekiyordu. Mağlubiyet ya da beraberlik durumunda ise şampiyon Bursaspor olacaktı. Bursaspor, Beşiktaş’ı 2-1 mağlup ederken, Trabzonspor karşısında sayısız gol pozisyonuna giren Fenerbahçe, Trabzonspor ile 1-1 berabere kaldı. Ve Bursaspor şampiyonluk ipini göğüsledi. Böylece Trabzon’dan sonra Anadolu takımlarından biri daha şampiyonluk kupasını kaldırmış oldu.
Şampiyonluktan TFF 2 Lig’e
2018-2019 yılında Bursaspor, maddi imkansızlıkla beraber UEFA’dan aldığı transfer yasağıyla Süper Lig’den düştü ve PTT 1. Lig’de mücadele etmeye başladı. As kadrosunun büyük kısmını kaybeden takım altyapıdan gelen futbolcuları ile yola devam etti. Ancak düşüş durdurulamadı ve takım 2021’de TFF 2. Lig’in yolunu tuttu.