Almanların meşhur Goeben ve Breslau adlı gemilerinin Yavuz ve Midilli adıyla ve Türk Bayrağı çekilerek Karadeniz'e girmesi ve Rus limanlarını topa tutması üzerine, Rusya 30 Ekim 1914'te Osmanlı'ya savaş ilan ederek, saldırıya geçmişti. Padişah Mehmet Reşat 1914 yılının 11 Kasım’ında Cuma namazı sonrası, yüz yıldan beri kınında duran kılıcı çekmiş ve büyük cihat ilan etmişti. Böylece Birinci Dünya Savaşı’na girmiştik.
Enver Paşa, arkadaşları ve Alman generaller, Beyazıt’taki Genel Kurmay Binası’nda toplanmışlardı. Haritalar masaya yatırılmış, Enver Paşa, coşkulu, genişleme planını anlatıyor, parmağıyla bir alanı gösteriyordu: Kafkaslar.
Orada bulunanların ağzı açık dinlediği plan, şöyleydi: Osmanlı orduları büyük bir hızla Kafkaslara girecek ve Rusları ezecekti. Buradaki Türklerle birleşerek Büyük Turan imparatorluğunu kuracaktı. General Liman von Sanders bu plandan çok memnun olmuştu. Onun amacı başkaydı. Osmanlılar Rusları zorlarsa, Ruslar Polonya önünden kuvvetlerini buraya kaydırmak zorunda kalacaktı. Böylece Alman ordularının işi kolaylaşacaktı.
Almanlar Almanya’dan gelen trenlerin üzerine Osmanlı devleti yerine “Enverland’a gider” diye yazmaya başlamışlardı. Enver paşa kendisini Napolyon’a benzetenlere, “Ben ikinci adam olmam” diyordu. Enver Paşa’nın daha başka planları da vardı. Amcası Halil Paşa, Sivas üzerinden yürüyerek Halep’e oradan İran’a gidecekti. Kafkas güçlerini birleştirecekti. Bütün bunları yalnızca bir tümen askerle yapılacaktı.
Halil Paşa bunları yaparken, İttihat ve Terakki’nin ünlü kumandanlarından Cemal Paşa Suriye’ye gidecek, bölgedeki isyanları bastıracak, Süveyş kanalını geçip Mısır’ı alacaktı. Böylece, İmparatorluk titreyip kendine dönecek, eski günlerine kavuşacaktı.
Ruslar Osmanlı’ya savaş ilan ettikten bir gün sonra Erzurum ve Sarıkamış önlerinden Türk sınırlarına girmişti. Birkaç kasabayı almışlardı. Bu saldırı Köprüköy'de durdurulmuştu. Osmanlı Üçüncü Ordusu 3-9 Kasım 1914 günlü çarpışmada, Rusları yenmiş, Üçüncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, ordunun durumunu ve mevsim şartlarını göz önünde bulundurarak, çekilen Rusları izlememişti.
Rusların amacı Bahara kadar buralarda beklemekti. Ama Enver Paşa’nın acelesi vardı. Emir vermiş, bütün ülkede seferberlik başlatmıştı.
Daha balkan harbinin yaraları sarılmadan, Samsun, Erzurum, Trabzon, Arabistan eyaletlerinden asker toplanmaya başlanmıştı. Enver paşa bu harekâtı bizzat yönetmek için Sarıkamış’a gelmişti: 16 Aralık 1914 Soğuk bir kış günü. Öğrencisi, öğretmenini azarlamaktaydı. “Hatalı davrandınız! Rus ordusu burada yok edilmeliydi. Şimdi hemen harekete geçip, Rus ordusunu Sarıkamış’ta yok edeceksiniz!”
Harp okulunun emektar komutanı Hasan İzzet Paşa, küstahlaşan öğrencisine: “Olmaz! Havaları görüyorsunuz. Her yerde kar var. Karakış başlamıştır. Bu şartlar altında, bu mevsimde harekât bir faciaya dönüşebilir. Kış şiddetini kaybetsin, yollar açılsın, düşmana haddini bildiririz.”
34 yasındaki Enver Pasa, asabileşerek: “Eğer hocam olmasaydınız, sizi idam ettirirdim!” demişti.
Hasan İzzet Pasa istifa ederek ordudaki görevinden ayrılmıştı. Yerine komutayı Enver Paşa almıştı. Gerekli emirleri verdi. 11 inci Kolordu Rusları oyalamak için sağ yönde çarpışacaktı. 9 uncu Kolordu merkezden Sarıkamış yönüne doğru çarpışacak, böylece Bardız’a oradan Sarıkamış’a geçecekti. 10 uncu Kolordu da İslamköy, Oltu yolundan Bardız yaylasına buradan Allahuekber dağlarını aşarak Rusların arkasına sarkacaktı. Sarıkamış ele geçirilince diğer kolordularla bileşilecek, Kafkaslar yani Turan imparatorluğuna yürünecekti.
Yarın bu yolun ölüm yolu olduğunu yazacağım.