SPOR

Fırat Arslan: "Dünya şampiyonu olarak Türkiye’de o kadar tanınmamış olmam beni biraz üzdü"

Abone Ol

Türk boksör Fırat Arslan, 20 Ekim’de Dünya Boks Birliği (WBA) dünya şampiyonluğu altın kemer maçında Bosnalı Edin Puhalo ile karşılaşırken, ringlere şampiyonlukla veda etmişti. Arslan, boks kariyeri, çalışmaları ve hedefleriyle ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. İlk olarak Puhalo ile yaptığı müsabaka hakkında konuşan Arslan, "3 hafta önce Edin Puhalo ile WBA dünya şampiyonluğu için maç yaptık. 6. raundu nakavtla kazanıp, dünya rekoru kırdım. 53 yaşında; en yaşlı dünya şampiyonu oldum. Edin Puhalo kendisi Avrupa şampiyonu benden 18 yaş genç. Kariyerinde 24 maçı var, 23 maçını kazanmıştı. Bunların 22’sini nakavtla kazandı. Çok güçlü bir rakipti ve çok da iyi başladı. Ağır yumruklar da aldım. Ben onun yumruklarına dayanabildim ama o benim yumruklarıma dayanamadı. 2. rauntta bir kez yıktım, 6. rauntta 3 kez yıktıktan sonra nakavtla kazandım" diye konuştu.

"İyi teklif gelirse değerlendiririm"

Almanya’nın Stuttgart şehri yakınındaki Göppingen’de yapılan maçın kendisi için jübile olduğunu ancak iyi bir teklif gelirse değerlendireceğini de aktaran Arslan, "İlkbahara kadar bekleyeceğim, çok iyi bir teklif gelirse dünya şampiyonluğu kemeri için; dünya şampiyonlarına karşı maç yapma fırsatı elime geçerse tabii ki o fırsatı değerlendirip maç yapmayı arzu ederim" dedi.

"Keşke daha önce Erzurum’da kamp yapmak nasip olsaydı"

Erzurum’da 8 hafta kamp yaptığını aktaran Fırat Arslan, kamp süreciyle ilgili, "34 senedir ringlerde aktif dövüşçü olarak savaşıyorum. Bütün kariyerim boyunca bu kadar güzel bir kamp geçirmedim. 8 hafta Yüksek İrtifa Merkezi’nde antrenmanlar yaptım. 2 bin 200 metre yükseklikte Palandöken’de kaldım. Orada başarılı antrenörlerle çalıştım, genç sporcuları getirdiler beraber çalıştık. Almanya’dan antrenörüm ve ekibim geldi. Çok güzel bir kamp geçirdim. ABD, Moskova, Londra, Avusturya’nın dağlarında kamp yaptım ama en başarılı kampım Erzurum’da geçti. Keşke daha önceden orada kamp yapmak nasip olsaydı. İnşallah bir büyük maç daha gelirse orada bir kez daha kamp yapmayı arzu ederim" ifadelerini kullandı.

"Binlerce dünya şampiyonu çıkacağına inanıyorum"

İlk ve tek Türk dünya şampiyonu olmasının üzücü olduğunu da söyleyen Arslan şöyle konuştu:
"2007 yılında dünya şampiyonu olduğumda Türk tarihi boyunca ilk ve tek profesyonel dünya şampiyonu olmayı başardım. İkinci kez şampiyon olduğumda hala tek sporcu olmam çok üzücü. Çünkü benden çok daha potansiyelli olan kardeşlerim var. İnşallah ardından nice şampiyonlar gelir. Biz Osmanlı torunuyuz, binlerce şampiyon çıkarabilecek kapasitemiz var. Çok yetenekli kardeşlerim var. Önemli olan medyadan ve sponsorlardan daha fazla destek verilse eminim bizden binlerce dünya şampiyonu çıkacağına inanıyorum. İnşallah ben de bu gençlere bir örnek olmuş olabilirim."

"Boks sporunda gençlerimize destekte bulunmak istiyorum"

Hedefleriyle ilgili bilgiler veren 53 yaşındaki boksör, "İki sene evvel Almanya’da kendi spor okulum, Fırat Arslan Spor Okulu’nu açtım. Çok iyi gençler yetiştiriyoruz. Şu an başarılı gidiyoruz. Bölge şampiyonu, Almanya şampiyonu genç kızımız var; Meryem Binbir. Başarılı genç sporcularımız var. Hem menajerlik yapacağım, antrenörlerimi eğiteceğim. Boks sporuna daha da bağlı kalmak istiyorum, gençlerimize destekte bulunmak istiyorum. Yüce Allah nice dünya şampiyonluğu yetiştirmek nasip eder" şeklinde konuştu.

"Dünya şampiyonu olarak Türkiye’de o kadar tanınmamış olmam beni biraz üzdü"

Kariyerinde en mutlu olduğu ve en üzücü anları da paylaşan Arslan, "35 sene önce boksa başladığımda 'Dünya şampiyonu olacağım' diye söz verdim. 18 yaşında bir gençtim. Antrenmanların ardından 1 sene sonra müsabakalara başladım. 34 sene de aktif sporcu olarak dövüştüm. Bu yıllara geri baktığımda en büyük başarım 2007 yılında ele geçirdiğim WBA dünya kemeri oldu. Üzücü olaylar da, kaybettiğim maçlar oldu. Bazı maçlarda hakkım yendi. Aslında 2-3 kez dünya rekorunu kırmıştım vermediler maçı. İnat ettim, yine deneyeceğim dedim. Yüce Allah emeklerimin karşılığını verdi. Yılmamamı, azmimi, çalışkanlığımı ve pes etmememi, sonunda mükafatlandırdı. Allah’a ne kadar şükretsem az. 53 yaşında dünya şampiyonu olabilmem harika bir olay. Almanya’da doğmuş olsam bile Türk’üz. İsmimle zaten Türklüğümü belli ettim. Almanya’da Türk bayraklarını dalgalandırdım, İstiklal Marşı’mızı çaldırdım. Dünya şampiyonu olarak Türkiye’de o kadar tanınmamış olmam beni biraz üzdü. Her şeye hamdolsun, biz gençlere örnek olmak için savaştık. Geçen sene bir motivasyon kitabı çıkarttım, onun şimdi Türkçesini çeviriyoruz. Belgesel filmi çalışmamız var. Biyografimi yazacağım. İnşallah nice gençleri motive edeceğim. Onun haricinde sırf gençlerimiz değil, 50 yaş üzeri insanlara da bu maç sonrası gösterebildim ki; bir insan çalışırsa 50 yaş üzerinde bile neler başarabiliyor" diyerek sözlerini noktaladı.

İHA