100 yıllık sağlık devrimi, Bursa’da açılacak müze ile geleceğe taşınacak

Türkiye'nin en büyük ve kapsamlı sağlık müzesi olacak olan müzede, 19'uncu yüzyıldan bugüne, yaklaşık 4 bin parça tıp malzemesi yer alıyor. Müzenin sağlık emekçilerine 'saygı duruşu' olacağını vurgulayan Dr. Ceyhun İrgil, "Nilüfer Sağlık Müzesi, 100'üncü yıla adanmış bir müze. 100 yıl önce sağlıkta gösterilen çabanın, emeğin geleceğe aktarılması için bir simge" dedi. Türkiye’nin sağlık alanındaki devrimleri, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında, Bursa Nilüfer Sağlık Müzesi ile yeniden hayat bulacak. Milli mücadele döneminden Kurtuluş Savaşı'na, Cumhuriyet'in ilanından bugüne kadar, genel sağlık başta olmak üzere, diş ve göz hekimliği, eczacılık, veterinerlik gibi alanlarda verilen mücadelenin geleceğe aktarılması hedeflenen müze, Türkiye'nin en kapsamlı sağlık müzesi olmaya hazırlanıyor. 700 kişinin bağışlarıyla 19'uncu yüzyıldan bugüne, yaklaşık 4 bin parça tıp malzemesinin yer aldığı Nilüfer Sağlık Müzesi, Cumhuriyet'in sadece cephede savaşarak değil, birçok alanda olduğu gibi sağlıkta da verilen mücadele ve değişimle kurulduğunu ziyaretçilerine hatırlatacak. Nilüfer Sağlık Müzesi'nde ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ün 1926 yılında, 5'inci kez gerçekleştirdiği Bursa ziyaretinde rahatsızlanması üzerine tedavi gördüğü Bursa Askeri Hastanesi'nde kaldığı odada kullandığı eşyalara özel bir bölüm de bulunuyor.

'TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK VE EN KAPSAMLI SAĞLIK MÜZESİ OLACAK' Nilüfer Sağlık Müzesi'nin, Türkiye'nin en kapsamlı sağlık müzesi olacağını belirten İrgil, "Burada hiçbir müzede olmayan 1926 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün Bursa'da tedavi gördüğü hastanede kullandığı eşyaları sergiliyoruz. Bunun dışında müzemiz eczacılık, veteriner, diş ve göz olmak üzere Türkiye'nin en kapsamlı sağlık müzesi olarak açılacak. Türkiye'de yaklaşık 20 sağlık müzesi var bunların 10'u kurumsal anlamda büyük sağlık müzesi. Ancak bu müze açıldığında, Türkiye'nin en büyük ve en kapsamlı sağlık müzesi olacak. Çünkü içinde hem bir dönemi anlatan ve bütün sağlık meslek odalarını anlatan başka bir müze yok. Burası aynı zamanda bir eğitim ve kültür merkezi olarak görev yapacak. Aynı zamanda burada halka, öğrencilere yönelik kurslar, etkinlikler düzenlenecek, sergiler açılacak. Müzenin eğitim ve uygulama salonları var, kütüphanesi var. Tıp tarihi araştırmacıları için bir araştırma merkezi kuruyoruz" açıklamasında bulundu.

'İNSANLAR ÖLMEKLE ÖLMEZ, UNUTULMAKLA ÖLÜR' Başlattığı proje hakkında bilgi veren İrgil, "Buradaki bütün eşyalar orijinal, ya o döneme ait ya da o dönemde kullanmış, kişinin kendisine ait eşyalar. Müzemizde çok sayıda bağışçının ve ailesinin verdiği eşyalar var. Onlara çok teşekkür ediyoruz. Burada hem onların isimlerini yaşatıyoruz, vefa göstermeye çalışıyoruz. İnsanlar ölmekle ölmez, insanlar unutulmakla ölür. Bu müze, sağlık alanında çalışan, bu ülke için fedakarlık yapan, özveri gösteren insanların hepsine, bütün sağlık emekçilerine bir saygı duruşu. Nilüfer Sağlık Müzesi, 100'üncü yıla adanmış bir müze. 100 yıl önce sağlıkta gösterilen çabanın emeğin geleceğe aktarılması için bir simge" diye konuştu. 

Nilüfer Sağlık Müzesi'nin kurucusu Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ceyhun İrgil, milli mücadele ve kurtuluş savaşı süreçlerinde sağlık alanında gösterilen özveri ve çabayı gelecek 100 yıla taşıyabilmek amacıyla böyle bir proje başlattığını vurgulayarak, "Öğrencilik yıllarımdan beri tıbbi malzeme toplama ve koleksiyon yapma gibi bir merakım vardı. Bu müze projesine Cumhuriyet'in 100'üncü yılına özel bir çalışma yapmak için başlamıştık. Burası sadece bir sağlık müzesi olarak değil aynı zamanda milli mücadele ve kurtuluş savaşı süreçlerin anlatan ve buradaki çabaları, gayretleri gelecek 100 yıla taşımak için de kuruluyor" dedi.