Anzak çıkarması sırasında yazılan raporlar 108 yıl sonra deşifre edildi
Çanakkale Kara Savaşları'nın 108'inci yıl dönümü hazırlıkları için yürütülen çalışmalarda, Tabur Komutanı Binbaşı İsmet Bey'in yazdığı raporlar deşifre edildi.
Abone Ol
Çanakkale Kara Savaşları'nın 108'inci yıl dönümü hazırlıkları devam ediyor. Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi'nde ise Çanakkale Savaşları'na ait birçok özel belge, arşiv, koleksiyon kitaplar yer alıyor. Bu belgelerin arasında ise 25 Nisan 1915 tarihinde Anzak askerleri tarafından sabaha karşı Gelibolu Yarımadası'na yapılan çıkarmanın 27'nci Alay'ın 2'nci Tabur Komutanı Binbaşı İsmet Bey'in, 27'nci Alay Komutanlığı'na yazdığı raporlar da bulunuyor.
Tabur Komutanı İsmet Bey tarafından yazılan 25 Nisan tarihli belgelerde Anzaklar tarafından yapılan çıkarmaya karşı Osmanlı ordusunun aldığı önlemler ve yapılan taarruzlar hakkında detaylı bilgi yer alıyor. Raporlar uzmanlarca deşifre edilip, araştırmacıların hizmetine sunuldu.
27'nci Alay 2'nci Tabur Komutanı Binbaşı İsmet Bey tarafından 25 Nisan sabah saatlerinde yazılan bir raporda ise Kabatepe'nin kuzeyindeki tepede bulunan birliklerin geriye çekilmek zorunda kaldığı, düşmanın bu noktalardan gerilere doğru sarktığı ve takviye için kuvvetinin bulunmadığı belirtiliyor.
Kocadere'den Kavaklıdere Tepesi istikametine doğru Kocaçimen Tepesi'nden birlik takviyesi talep ediliyor. Bu emri gören 19'uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, sorumluluğu üzerine alarak, tümene bağlı 57'nci Alay'ı, süvari birliği ve bir top bataryası ile bölgeye gönderiyor. 25 Nisan'dan 17 Mayıs'a kadar süren savunma sonucunda, düşman Arıburnu'ndan temizleniyor.
BİNBAŞI İSMET BEY'İN YAZDIĞI RAPORLARIN DETAYLARI
Binbaşı İsmet Bey'in 25 Nisan tarihli 27'nci Alay Komutanlığı'na yazdığı raporlarda şu ifadeler yer alıyor:"Kabatepe'nin kuzeyindeki tepede bulunan takımımız Arıburnu'ndaki bölükle geriye çekilmeye mecbur kalmıştır. Düşman bu noktalardan Kabatepe'nin gerilerine doğru sarkmaktadır.
İleri hattımızı takviye için gerimizde bir ihtiyat kuvveti yoktur. Kocadere'den Kavaklıdere Tepesi'ni istikametinden Kocaçimen Dağı eteklerinden bir kuvvetin Kabatepe gerilerine ilerletilmesi maruzdur. Düşmanın harp sefineleriyle nakliye sefaini Arıburnu ve Kabatepe karşısındadır. Bizim karşımızda da iki zırhlı var ise de bunlar kamilen Kabatepe'ye ateş ediyorlar.
Bize karşı henüz bir teşebbüs olmadığından ateşe başlamadık. Azmandere cihetindeki siperleri takviye ettim ve Azmandere'yi keşif kollarıyla daima gözlem altında bulunduruyorum. Başka bir vukuat olmadığı maruzdur. Kabatepe'nin kuzeyindeki tepede bulunan takımımız Arıburnu'ndaki bölükle geriye çekilmeye mecbur kalmıştır. Kabatepe'nin kuzeyindeki mangallı topu sukut etmiştir.
İleri hattı takviye için geriden ihtiyat kuvvetim olmadığı ve düşmanın Kabatepe şimalindeki tepeden Kabatepe'nin gerilerine ufak tefek sandıkları getirildiği herhalde buralardan giden bir kuvvetin ilerletilmesi lazım geldiği maruzdur. Geride ihtiyat kuvvetimizin bulunduğu fırkaya bildirdim. Sağımızda düşmana ateş edebilecek surette münasip bir mevkie bir takım kadar kuvvet yerleştirebilirim. Makineli topu sukut etmiştir. Bila mutlakta ağır bataryaya ateş etmesi emri verilmişti. Başka bir kuvvetim olmadığı maruzdur."
'EN ZORLU CEPHELERİNDEN BİR TANESİ ÇANAKKALE'DEYDİ'
Çanakkale'de kara savaşlarının başlangıcının 108'inci yıl dönümünün anma törenleriyle tekrar hatırlanacağını söyleyen Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, "108 yıl önce Çanakkale'de büyük bir mücadele yaşanmıştı. Deniz ve kara savaşlarının toplamı yaklaşık 8,5 ay süren ve dünya tarihinin akışının değiştiği büyük mücadelelerin, fedakarlıkların olduğu ama sonunda Türk milletinin zaferiyle sonuçlanan büyük bir harp yaşanmıştı.
Belki de o dönemde 1'inci Dünya Savaşı'nın en zorlu cephelerinden bir tanesi Çanakkale'deydi. 24 Nisan'ı, 25 Nisan'a bağlayan gecenin sabahına doğru Anzak Kolordusu ve İngilizler Gelibolu Yarımadası'nın değişik noktalarına çıkarma yapmışlardı. Bu çıkarma noktalarından bir tanesi bugün 'Anzak Koyu' diye tabir ettiğimiz sahillere yapıldı. Bir Anzak Kolordusu sabah 04.30'da askerlerini kıyıya çıkardı" dedi.
'ÇANAKKALE'NİN 'GEÇİLMEZ' OLDUĞU DAHA İYİ ANLAŞILACAKTIR'
Az sayıdaki Mehmetçiğin düşmana karşı büyük bir savunma örneği gösterdiğini vurgulayan Kaşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:"Türk tarafı olarak bu çıkarma yapılan koylarda çok güçlü değildik. Daha doğrusu çıkarmayı başka noktalara bekliyorduk. Fakat az sayıda olan Mehmetçik kendisinden çok çok üstün olan düşmana karşı çok büyük bir savunma örneği göstermiştir ve düşmanın bütün planlarını bozmuştur. Özellikle sabah saatlerinden itibaren şafak sökerken yapılan çıkarmadan sonra 27. Alay'ın askerlerinin direnişi, savunması dünyaya örnektir. Yarbay Şefik Aker Bey'in komutasındaki 27'nci Alay, uzun bir zaman dilimi içerisinde kendisinden çok üstün kuvvetlere karşı sorumluluk bölgesindeki kıyıları korumuşlardır. Özellikle Binbaşı İsmet Bey'in vermiş olduğu emirleri (rapor) de göz önüne aldığımızda aslında Çanakkale'nin nasıl geçilmez yapıldığı, kolay olmadığı, hangi büyük fedakarlıklar ve cesaretin sonucunda Çanakkale'nin 'Geçilmez' olduğu daha iyi anlaşılacaktır. 108 yıl sonra bile bu belgeler emirlere baktığımız zaman Mehmetçiğin nasıl bir vakur duruş sergilediğini, büyük bir vatanperver duruşuyla vatanını savunduğunu bir kez daha anlamış oluyoruz. Mehmetçik gerçekten Çanakkale ruhu dediğimiz, vatan, millet gibi değerler söz konusu olduğu zaman canını ortaya koyan Çanakkale ruhu hep hakim olmuş ve Çanakkale Zaferi'ni getirmiştir."
'ÇANAKKALE RUHUNU GELECEK KUŞAKLARA AKTARMAK İÇİN ÇALIŞMA YAPIYORUZ'
Bu belgeleri okuyan insanların düşünme ihtiyacı hissettiğini söyleyen Kaşdemir, "Bu vatan nasıl kazanıldı? Bu topraklar nasıl vatan yapıldı? Türkiye Cumhuriyeti'ne giden süreç nasıl başladı? Bu konuları daha iyi düşünme imkanına sahip oluyorsunuz. Biz de Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak Çanakkale ruhunu gelecek kuşaklara aktarmak için çalışmalar yapıyoruz. Bu büyük kahramanlığın hikayesi, anlatımı hep olacak. Mehmetçiğin ve genç subayların hangi ruh hali içerisinde Çanakkale'yi savunduklarını ortaya koyan o emirler ve belgeler Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi'nde sergilenmekte. Özellikle Mustafa Kemal Bey'e ait yazılı emirler, 27'nci Alay'a ait Şefik Aker Bey'in emirleri, Binbaşı İsmet Bey'in emirleri Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi'mizde herkese açık, ücretsiz olan müzemizde sergilenmektedir. İnsanlar gerçekten buraya geldiği zaman o günü tekrar yaşıyorlar" diye konuştu.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te İstanbul Gazetesi sitemize
abone olun.