YAŞAM

İçme suyu kontrolü önce 'balıkların' onayından geçiyor

BUSKİ'nin arıtma tesisinde, barajdan gelen işlenmemiş su önce balıkların bulunduğu akvaryuma alınıyor. 2 saatin ardından balıklar yaşıyorsa süreç devam ediyor.

Abone Ol

Bursa’nın içme suyu ihtiyacının yüzde 85'i, Uludağ’ın eteklerinde bulunan Doğancı ve Nilüfer barajlarından sağlanıyor. Barajlardaki su, 11 kilometrelik isale hattı ile Doburca İçme Suyu ve Arıtma Tesisi'ne getirilerek, arıtılıyor. Kentin içme suyu denetimi, buradaki laboratuvarlarda titizlikle yapılırken, 1985 yılında kurulan arıtma tesisinde, o tarihten bu yana barajdan gelen suyun denetiminde, bir akvaryumda bulunan süs balıklarından yararlanılıyor.

Barajlardan gelen ham suyun, arıtma tesisine alınmadan önce balıklar tarafından test edildiğini söyleyen BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç, “Doğancı ve Nilüfer barajlarımızdan gelen ham sular bizim arıtma tesislerimizde, laboratuvarımızda incelenmektedir.

Yani bu suda olabilecek bir olumsuzluk var mı yok mu? İnceleme tamamlandıktan sonra sistemimize alıyoruz. Şayet bir olumsuzluk olsa, zaten sistemimizde orada anında müdahale edeceğiz. Ayrıca kendi yaptığımız testler dışında, kirlenmeye karşı çok duyarlı balıklarımızla da akvaryum içerisinde bu ham sudan numune alıyoruz.

Bu da bu testlerimizi doğrular niteliğinde, bundan da yararlanıyoruz ve buradaki balıklarda ve test sonuçlarında da herhangi bir olumsuzluk yok ise suyu sisteme alıyoruz. Arıtıyoruz ve arıtılmış suyu da Bursa halkımıza kavuşturuyoruz” diye konuştu.

299 PARAMETREDE İNCELENİYOR Balıklar tarafından ilk kontrolden geçen ham suyun arıtma tesisinde teste tabi tutulduğuna dikkat çeken Gülenç, “Arıtma tesislerinde 299 parametreye bakarak, suyun içerisinde olabilecek en kritik, en küçük bir olumsuzluğu bile değerlendiriyoruz. Yani 299 parametreye bakmakla, Türkiye'de en çok bu parametreyi inceleyen su kanalizasyon kurumu olmakla, Bursa halkımıza ve Bursalılarımızın sağlığına verdiğimiz önemi de vurgulamak istiyorum” dedi.

Bu zamana kadar içme suyu ve arıtma suyu analizinde kullanılan balıklarda ölüm yaşanmadığını söyleyen Gülenç, “Böyle bir olumsuzluk velev ki oldu. Suya baktık ki test sonucu olumsuz. Balıklarda da işte bir alabora oldu, ölüm oldu. Bizim şu anda, tesisimize girmeden önce zaten sistemimizi kapatabileceğimiz, buradan ve arıtma tesislerinde de 24 saat çalışan arkadaşlarımız var, online olarak biz bunları uzaktan komuta ederek kapatabilir bir sistemimiz var. Böyle bir ihtimal bugüne kadar olmadı. Ama olursa diye de her türlü tedbirleri almış durumdayız” diye konuştu.

‘1 GRAM BİLE ARITILMAMIŞ SUYU DOĞAYA VERMİYORUZ’ BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç, sadece kente verilen içme suyunun değil, doğaya bırakılan atık suların da testlerden geçtiğine dikkat çekerek, “Atık su arıtma tesislerimizde de aynen içme suyu arıtma tesisimizde olduğu gibi, çıkış suyunu biz hem laboratuvarlarımızda kontrol ediyoruz hem de orada yine canlı balık yaşayan havuzlarımız var.

Neredeyse içme suyuna yakın berraklıkta bir suyu biz doğaya bırakıyoruz. Burada balıklarla da kendi yaptığımız testleri biz check ediyoruz ve bunun çıkışında da canlı yaşayabilir suyu biz doğaya bırakıyoruz. Kesinlikle 1 gram bile arıtılmamış suyu biz doğaya vermiyoruz” ifadelerini kullandı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından da atık su arıtma tesislerinin denetiminin yapıldığını söyleyen Gülenç, “Aynı zamanda bizi, bakanlık da online 24 saat izlemekte. Hatta izleme neticesinde, doğru arıttığımız için de arıtma tesislerimizden yüzde 50 tükettiğimiz elektrik enerjisini hibe olarak geri almaktayız” dedi.

SON KONTROL TÜBİTAK’TAN Doğaya salınan suyun son kontrolü ise Gemlik Körfezi’ndeki TÜBİTAK Araştırma Gemisi tarafından yapılıyor. Müsilaj Eylem Planı kapsamında, TÜBİTAK’la sözleşme imzaladıklarını vurgulayan Gülenç, çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:

“Biz denetliyoruz, balıklar denetliyor, bakanlık denetliyor. Ayrıca Gemlik Körfezi'nde de özel denetlememiz var. TÜBİTAK'la yaptığımız sözleşme gereği, Marmara Denizi'ne, Gemlik Körfezi'ne bizim 4 tane atık su arıtma tesislerimizin deşarjı vardır. Bu deşarj noktaları, yaklaşık 500-700 metre mesafede ve 50 metre derinliktedir.

Bunlar çıkış noktaları, koordinatları belli. TÜBİTAK'a biz para veriyoruz. Bu çıkış sularımızı ayrıca TÜBİTAK’a da denetleterek, ‘Burada olabilecek bir sorun var mı?’ ya da ‘Gözden kaçan bir konu var mı?’ diye, Gemlik Körfezimizi gözümüz gibi korumaya devam ediyoruz. Sayın Başkanımızın da talimatıyla, Marmara Denizi'ndeki Müsilaj Eylem Planı kapsamında, Gemlik Körfezimize deşarjı olan tüm arıtma tesislerinin çıkışının denetlenmesini, TÜBİTAK, 3 ayda bir numune alıp, denetlemektedir. Yeter ki Gemlik Körfezimiz temiz olsun."