GÜNCEL

Osmanlı Dönemi’nde sancağın muhafaza edildiği Sancak Köşkü’nün restorasyonunda sona gelindi

Osmanlı Dönemi'nde ordunun sefere çıkarken uğurlandığı ve seferden dönerken de karşılandığı Sancak Köşkü'nün 2024 yılının ilk aylarında açılması planlanıyor

Abone Ol

Sultan 2. Beyazıt döneminde 14 yıl boyunca sadrazam olarak görev yapan Davut Paşa tarafından Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nün bulunduğu alana saray inşa edildi. Sarayın kalıntılarına rastlanan bölge eski adıyla Davut Paşa Sahrası olarak biliniyordu. Tarihte sur içinin dışında kalan Davut Paşa Sahrası ordunun ilk toplanma alanıydı. 1596 yılında Davutpaşa Sarayı’nın olduğu alana seferlere çıkacak veya seferden dönen orduyla Sancak-ı Şerif’in padişah tarafından kabul ve uğurlama törenlerinin gerçekleştirildiği Sancak Köşkü yapıldı. Mehmet Paşa ismiyle de bilinen tarihi köşkte ordu seferden döndüğünde istiklal töreni düzenleniyordu. Törenin ardından ise alınan sancak köşkteki arz odasında muhafaza ediliyordu. 19. yüzyılda Davutpaşa Kışlası’nın yapılmasıyla işlevini yitiren köşk, zamanla metruk hale geldi. 2021 yılında İstanbul Valiliğinin desteğiyle Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından restorasyon çalışmaları başlamıştı. Zamana yenik düşen tarihi köşkün bugüne ulaşamayan kısımları aslına uygun inşa edilirken, yapının restorasyonunun yüzde 90’ı tamamlandı. Çevre düzenlemesinin ardından tarihi köşkün 2024 yılının ilk aylarında açılması planlanıyor.

Davutpaşa alanı eski adıyla Davut Paşa Sahrası ismini şöyle alıyor. Sultan 2. Beyazıt’ın önemli sadrazamlarından biridir. 14 yıl sadrazamlık yapıyor. Burada o yıllarda bir saray yaptırıyor. Burası kentten uzak bir bölge olduğu için o sarayın bir hedefi var. O hedefte; özellikle kapıkulu ocaklarının, ordunun merkez kuvvetlerini oluşturan birliklerinin Rumeli seferlerine çıkarken toplandığı bir alandır. Bu alan Davut Paşa tarafından yaptırılıyor. Daha sonraki süreçte de hep Davut Paşa Sahrası olarak geçiyor. Ordunun kent içinden dışarıya doğru çıktığı ilk menzil ve toplanma alanı. Ordundun toplandığı, birleştiği alanlar var ama Davutpaşa bu bakımdan çok önemli. 19. Yüzyılda ordunun modernleşme sürecinde Davutpaşa Kışlası yapılıyor” dedi.

Sancak Köşkü’nün restorasyonunu anlatan Binan, “Yıldız Teknik Üniversitesi bu bölgeye geldiğinde burası harabe diyemeyeceğim ama duvarları belli bir seviyeye kadar ayakta duran bir yapı halindeydi. Ve tabi yapının ne olduğu da çok iyi bilinmiyordu. Ama araştırmacılar bunu gayet iyi biliyordu. İstanbul Valiliğinin desteğiyle 2021 yılının 6. ayında başlayan bir restorasyonla şuanda gördüğünüz hale geldi. Koruma ve restorasyon ilkeleri açısından bakarsanız yapı üzerinde hakikaten çok önemli birtakım özgün kısımların muhafaza edildiğini göreceksiniz. Geri kalan kısımlar yeniden yapıldı. Genel olarak mimarisine baktığımızda Sedat Hakkı Eldem Hoca’nın 1936 - 1938 yıllarında ilk defa burayı gördüğünü ve incelemeler yaptığını biliyoruz. Hatta ‘Köşkler ve Kasırlar’ isimli kitabın birinci cildinde burasıyla ilgili çok ayrıntılı bir çalışma var.

Çalışma tarihsel belgelere dayanmış. Hatta köşkün içindeki tefrişata ilişkin oldukça ayrıntılı bilgi de var. Ve hoca bir restitüsyon çalışması yapmış. Yani köşkün yapıldığı halini gösteren bir çalışma yapmış. Bu restorasyonda o projeye bağlı olarak yapıldı. Bir başka belirtmem gereken önemli hususta, yapının restorasyonu yüzde 90 oranında bitmiş durumdadır. Tek başına yapıyı ele alırsanız bitmiş gibi görünüyor. Ufak tefek bazı şeyler olabilir. Çevre düzenlemesi benzeri birtakım çalışmalar muhtemelen bir süre daha devam edecek. 2024’ün ilk aylarında belki de daha erken açılacağını düşünüyorum. Bu açılış üniversite için önemli olacak. Bir kültür varlığı daha öğrencilerle birleşmiş olacak” ifadelerini kullandı.

Restorasyonunda sona gelinen Sancak Köşkü’nün önemini ifade eden Can Binan, “Mehmet Paşa Köşkü’nün şöyle bir özelliği var. Aslında Sancak Köşkü demek daha doğru olur. Ordu seferden döndüğünde burada hünkar tarafından bir istiklal töreni yapılıyor. Ve sancak içerdeki sancak odasına konuyor. Ve orada muhafaza ediliyor. Yani törensel bir anlamı var. Zaten çok ufak bir yapı. Dönemi açısından bakarsanız böyle büyük görünüyor ama içindeki mekanları açısından bakarsanız iki tane ana mekanı var. Bir ocaklı odası var. Dışında geniş bir sofası var. Bu tipik olarak bize 15 veya 16. yüzyıl yapısı olduğunu gösteriyor. Aslında elimizdeki belgelere bakarsak bazı tarihçiler yapım tarihini 1596 yılına tarihliyor. Aşağı yukarı da “otağı hümayunla” da birbirine yakın. Tabi yapı daha sonraki dönemde uzun süre kullanılmadı. Hemen yakınında 19. yüzyılda yapılan Davutpaşa Kışlası vardır. Bu 19. yüzyılın çok önemli kışlalarından bir tanesidir. Buranın kullanımı ordunun modernleşmesiyle birlikte ortadan kalkıyor” şeklinde konuştu.