Ramazan Bayramı'nda nasıl beslenmeliyiz? Ramazan Bayramı'nda beslenme önerileri
Abone Ol
Ramazan ayının bitmesine sayılı günler kala uzmanlar, oruç sonrası beslenme düzeninin değişmesi nedeniyle bayram ve sonrası beslenme için uyarıyor.
Diyetisyen Hilal Mercan, Ramazan ayının bitmesine sayılı günler kala, sahur ve iftar alışkanlığının sona ermesiyle birlikte yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Mercan, ilk bayram sabahına kahvaltı ile başlanmasını önerdi.
Diyetisyen Hilal Mercan "Bayram sabahı, sofra özenle hazırlanır, tüm aile toplanır. Oruç sonrası yemek yeme özgürlüğüne kavuşmuş olarak ne ararsak vardır menüde. Elbette çeşit artsın ama miktar konusunda dengeyi sağlayın ve sağlıklı tercihler yapın. Vücuda ramazanın ardından bir anda yüklenmek sağlığımız için zararlı olacaktır. Bayram günlerini rahatsız geçirmek istemiyor iseniz özellikle şeker, kolesterol, tansiyon sıkıntınız varsa daha dikkatli olmalısınız. Kahvaltınız da yumurta, peynir, zeytin, ceviz, badem, yeşillik tüketmeye özen gösterin. Tatil bu tatlı lazım dersek de kan şekerinizle alakalı rahatsızlığınız yoksa 1 tatlı kaşığı kadar bal/ reçel/tahin-pekmez gibi eklemler yapabilirsiniz. Kahvaltıyı hafif yapmanızın bir nedeni de, Türk insanı olarak ikramlara 'Hayır' diyemeyişimiz. Kahvaltı ne kadar hafif olursa gün içerinde yapacağınız ziyaretlerdeki ikramlar için de o derece yararınıza olacaktır" dedi.
Bayramda sütlü ya da meyveli tatlılar öneren Diyetisyen Mercan Hilal, "Şu sıra en çok söylenen şey, 'misafirlerime ne ikram etsem?' Çoğu kişinin aklına hemen baklava, kadayıf, helva yani şerbetli tatlı geliyor. Hadi gelin beni dinleyin ve bu bayram değişiklik yapıp sütlü tatlı ya da meyve tatlıları yapın. Yanında da nefis bir çay güzel olmaz mı? Tabi ki masum olan tatlıyı fazla yiyerek zararlı da yapmayalım, ne yersek yiyelim miktarı önemli. Gittiğiniz her yerde her tatlıyı almak, her tabağı bitirmek zorunda değilsiniz, hatta iki kişi bir porsiyonu paylaşabilirsiniz" açıklamasında bulundu.
Ramazan boyunca değişen düzen nedeniyle kabızlık problemini artık çözmek gerektiğini de vurgulayan Mercan, "O yüzden sebzelere, her öğün yeşilliklere ne derece ağırlık verirsek, suyumuzu yeterince içmeye devam edersek faydasını göreceğiz. Her gün bir öğünde sebze yemeği yiyin, her yemeğin yanında salata tüketin ve etlerin yanına sebze garnitür yapın. Sebzeler size sağlık verecek bana güvenin" ifadelerini kullandı.
Sıcak havada, direkt akla asitli içeceklerin geldiğini, ama su ve mineral dengesinin sağlanması için asitli içeceklerden olabildiğince uzak durmak gerektiğini anlatan Diyetisyen Mercan, "Ziyaretlerde gezerken bunalıyorum diyerek ikramların yanında gelen kola/fanta gibi içecekleri tüketmek zorunda değilsiniz. Hayır diyerek yerine 1 bardak su rica edin. Hem serinlik verir hem iştahınızı baskılar. Ramazan sonrası azalan vücut suyunu yükseltmek için su tüketimimizi daha da arttırmaya ihtiyaç var. Keyifle bir şeyler içmek istediğinizde sağlık probleminiz yoksa, maden suyu, Türk kahvesi, ayran, ev yapımı limonata veya hoşaf/komposto tercihlerinizin arasında olabilir" dedi.
Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmanın en güzel yolunun hareketi arttırmak olduğunu da açıklayan Mercan, "Ramazan boyunca yemek sonrası yürüyüş yaptık belki ama metabolizma, aç kalındığından maalesef yavaşladı. Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmanın en güzel yolu hareketi arttırmak. Tatil, havuz sezonu açılmışken, yüzmeyi sevenler denize, sevmeyenler sahilde tura gidiyor. Sıcak demeyin uygun güneşte yapacağınız yürüyüşler ile D vitamini depolarımızı da dolduracağız, unutmayın. Sağlıklı olduğunuz sürece her bayramı yaşarsınız. Hayırlı bayramlar" diyerek açıklamasını noktaladı.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te İstanbul Gazetesi sitemize
abone olun.