Topkapı ve Dolmabahçe Sarayı’nın eserleri̇ Sedef Atölyesi’nde restore ediliyor
Abone Ol
MİLLİ Saraylar Başkanlığı’na bağlı Sedef Atölyesi’nde Topkapı ve Dolmabahçe Sarayı’nda sergilenen kasır, köşk ve müzelerin sanat eserleri restore ediliyor. Beşiktaş’taki Yıldız Şale Köşkü yerleşkesinde yer alan atölyede 4 kişilik ekipten oluşan uzman restoratörler, Sultan II. Abdülhamid tuğralı bir taht, Topkapı Sarayı Mecidiye Köşkü’nde sergilenen kuyruklu piyano ve Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’ne ait bir kapı üzerinde yenileme yapılıyor. Farklı zamanlarda bitmesi planlanan restore çalışmalarında sanat eserlerinin özgünlük ve en az müdahale gibi evrensel ilkelerle yeniden sergilenebilir hale getirilmesi hedefleniyor.
Atölyede restorasyonu tamamlanmak üzere olan eserlerden biri olan Sultan II. Abdülhamid tuğralı taht, üzeri sedef ve fildişi süslemelerle bezeli, taç ve ayak kısmı sedefle geometrik bölümlere ayrılmış şekilde bulunuyor. Bu bölümlerin içleri ise fildişi kakmalarla süslenmiş, oturma yeri ve yanları ince çizgili pembe renk ipekli kumaşla kaplanmış, tahtın üst tarafında yine sedefle işli Sultan II. Abdülhamid tuğrası bulunuyor. Ayrıca tahtın en üstünde de sedef kakma bir taç yer alıyor.
‘Boulle’ stilinde tasarlanmış Fransız ‘Erard’ marka kuyruklu piyano da atölyede yer alıyor. Kapağının iç yüzeyinde Abdülmecid tuğrasının işlendiği bir madalyon bulunan piyano, kahverengi maun iskeletin üzerinde bağa kaplama ile stilize edilmiş çiçekler, yapraklar ve dallarla dönemin sanat anlayışını yansıtıyor.
Milli Saraylar Sedef Atölyesi’nin üzerinde çalıştığı eserler arasında Topkapı Sarayı’nın Harem Dairesi’ne ait sedef işlemeli bir kapı bulunuyor. Dönemin saray ustaları tarafından süslenen el yapımı ahşap kapının restorasyonun ise gelecek sene bitmesi planlanıyor.
‘PİYANO İLK DEFA BURADA RESTORE EDİLİYOR’
Eserlere ait malzemelerin yıllarca Sedef Atölyesi’nde üretildiğini belirten Ünal, “45 yıldır bu işi yapmaktayım. Çocukluğumdan beri çalışıyorum, oradan bir aşinalıkla okulları bitirdik, buraya geldik. Milli saraylarda 32 yıldır çalışıyorum. Bir kompozit atölyesinden öte malzemeleri biz yıllarca burada yaptığımız için eserler bize gelmektedir. Tabii bizden sonra yine üzerinde çalışılacaktır. Mesela piyano ilk defa burada restore ediliyor. Topkapı Sarayı'nda Mecidiye Köşkü'nde kullanıldıktan sonra kaldırılıyor ve orada depo da bulunuyor. Milli Saraylara bağlanınca biz de o eser üzerinde çalışmaya başladık” ifadelerini kullandı.
‘PADİŞAHIN DOKUNDUĞU KAPIYI YAPMAK BÜYÜK BİR ONUR’
Eserleri yenilerken dönemi yaşadığını ifade eden Ünal, “Yaklaşık 400 yıllık kapıya dokunduğunuz zaman çok mutlu oluyorsunuz. Bir padişahın, sultanın ve haremden geçen cariyelerin dokunduğu eseri sizde hissettiğiniz zaman mutlu oluyorsunuz. Padişahın dokunduğu kapıyı yapmak büyük bir onur. Restore çalışmasını bitirdiğimde ise daha da mutlu oluyorum çünkü siz yapmış oluyorsunuz. O da bir onur veriyor. Ayrıca herkes tarafından takdir görüyor. Çok incelikli yapmak zorundayız. Hata yapmamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” dedi.
Alanında uzman isimler tarafından restore edilen eserler, atölyedeki işlemlerinin ardından ait oldukları yerde sanatseverlerle buluşturulacak.
‘PİYANO İLK DEFA BURADA RESTORE EDİLİYOR’
Eserlere ait malzemelerin yıllarca Sedef Atölyesi’nde üretildiğini belirten Ünal, “45 yıldır bu işi yapmaktayım. Çocukluğumdan beri çalışıyorum, oradan bir aşinalıkla okulları bitirdik, buraya geldik. Milli saraylarda 32 yıldır çalışıyorum. Bir kompozit atölyesinden öte malzemeleri biz yıllarca burada yaptığımız için eserler bize gelmektedir. Tabii bizden sonra yine üzerinde çalışılacaktır. Mesela piyano ilk defa burada restore ediliyor. Topkapı Sarayı'nda Mecidiye Köşkü'nde kullanıldıktan sonra kaldırılıyor ve orada depo da bulunuyor. Milli Saraylara bağlanınca biz de o eser üzerinde çalışmaya başladık” ifadelerini kullandı.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te İstanbul Gazetesi sitemize
abone olun.