ÖZEL HABER/MAŞALLAH DAĞ

Uyku sırasında ağızdan salya akması, genellikle yüz kaslarının gevşemesi, yutma refleksinin azalması veya tükürük bezlerinin fazla çalışması gibi fizyolojik sebeplerden kaynaklanır. Bu durum, yan tarafa dönerek uyumak, ağız kuruluğu, horlama, sinüzit, reflü, stres veya alerji gibi faktörlerle de ilişkilendirilebilir.

Uyku sırasında travmaları, Parkinson hastalığı, yemek borusu kanserleri, bazı ilaçların yan etkileri, sinir sistemi bozuklukları veya bağırsak parazitleri gibi durumlar da ağızdan salya akmasına neden olabilir.

Geceleri ağızdan salya akması, basit bir durum gibi görünse de aslında ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Bu nedenle bu durumu yaşayan kişilerin mutlaka bir uzmana başvurması ve gerekli tetkikleri yaptırması gerekiyor. Tedavi edilmediği takdirde ağızdan salya akması hem kişinin yaşam kalitesini düşürebilir hem de sağlık sorunlarına yol açabilir.

Ağızdan salya akması, pek çok kişinin yaşadığı ancak çoğunlukla önemsemediği bir durum. Peki, bu durumun altında yatan nedenler neler? Nasıl tedavi edilebilir? Bu soruların cevabını, Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Özer Çakır verdi.

GECELERİ AĞIZDAN NEDEN SALYA AKAR?

Doç. Dr. Özlem Özer Çakır, gece uyku sırasında ağızda salya akmasının nörolojik veya sindirim sistemine bağlı sorunlardan kaynaklanabileceğini aktardı. Özlem Özer Çakar, geceleri ağızdan salya akmasının nedenlerine ilişkin şu bilgileri verdi:

"Ağızdan salya akması, aslında birçok nedene bağlı olarak görülebilir. Bazı nörolojik hastalıklarda da görülebiliyor. O yüzden özellikle ileri yaştaki kişilerde bu nörolojik hastalıkların düşünülmesi gerekir. Nörolojik hastalıklar, alzaymır olabilir, parkinson hastalığı olabilir, multiveziküler olabilir ya da kafa travmalarında birtakım sinirlerin etkilendiği durumlarda yutmayla ilgili problem varsa o zaman ağızdan geceleri uyuduğunda salya gelebilir."

AĞIZDAN SALYA AKMASINA NEDEN OLAN SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

Doç. Dr. Özlem Özer Çakır, sindirim sistemi hastalıklarının da gece ağızdan salya akmasına neden olabileceğini belirterek, “Sindirim sistemi ile ilgili durumlarda da tabii sık görüyoruz. Özellikle hem genç yetişkinlerde, üniversite öğrencilerinde, yani yaş skalası geniş. Özellikle reflü, gastrit, helikobakter pilori enfeksiyonu ve alerjik sindirim sistemi hastalıkları gece ağızdan salya akmasına yol açabilir. Ayrıca ağız kokusu, makatta kaşıntı, kilo kaybı, karın ağrısı, halsizlik gibi bulgular da eşlik edebilir” dedi.

GECE AĞIZDAN SALYA AKMASI KANSERİN HABERCİSİ OLABİLİR

Yaşlı kişilerde gece yastığa salya akması, yutarken acıma kanserinin ilk belirtileri olabilir. Tümörün ortaya çıktığı bölgeye bağlı olarak yemek borusu kanseri belirtileri farklılık gösterebilir. Yutma güçlüğü her bölgede çıkan yemek borusu kanserlerinin ortak belirtisidir. Gece ağızdan akan salyanın kanserin belirtisi olabileceğine vurgulayan Dr. Çakır, "Yemek borusu ve mideyle ilgili valinitelerin olması yani kanserlerin olması da keza yine gece ağızdan salya akması şeklinde karşımıza çıkabiliyor" uyarısında bulundu. 

ÇOCUKLARDA AĞIZDAN SALYA AKMASI

Özer Çakır, çocuklarda da sık görülen paraziter hastalıkların gece ağızdan salya akmasına neden olabildiğini uyarısında bulundu ve ekledi:

“Kıl kurdu gibi ya da işte askarist gibi paraziter hastalıklar gece ağızdan salya akmasına neden oluyor. Özellikle kahverengi kahverengi şeklinde salya aktığı durumlarda daha sıklıkla biz paraziter hastalıkları ön planda düşünürüz. Sadece ağızdan salya akması olarak karşımıza çıkmayabilir, onlara eşlik eden başka bulgular da olabilir. Makatta kaşıntı olabiliyor. Kilo kaybı olabiliyor. Bu kişilerde karın ağrısı, halsizlik gibi bir takım bulgular da eşlik edebiliyor."

AĞIZDAN SALYA AKMASINI NASIL TEDAVİ EDİLİR? 

Ağızdan salya akmasının tedavisinin öncelikle nedenine bağlı olarak yapılmalı. Bu nedenle kişiden öykü alınması, fizik muayene yapılması ve gerekli tetkiklerinnin yapılması gerekiyor. Nedene göre farklı tedavi yöntemleri şu aşekilde uygulanabilir.

  • Reflü tedavisi: Reflüye bağlı ağızdan salya akması olan kişilere diyet değişikliği, yaşam tarzı düzenlemesi ve ilaç tedavisi önerilebilir.
  • Alerji tedavisi: Alerjiye bağlı yemek borusu veya sinüs hastalığı olan kişilere antihistaminik ilaçlar veya kortizon içeren spreyler verilebilir.
  • Gastrit tedavisi: Gastrite neden olan mide mikrobu helikobakter pilori varsa antibiyotik tedavisi uygulanabilir.
  • Paraziter hastalık tedavisi: Paraziter bir enfeksiyon varsa antiparaziter ilaçlar kullanılabilir.
  • Nörolojik hastalık tedavisi: Nörolojik bir bozukluk varsa bir nöroloji uzmanının değerlendirmesi ve uygun ilaç veya cerrahi tedavisinin yapılması gerekebilir.

Doç. Dr. Özlem Özer Çakır, ağızdan salya akmasının tedavisinin altta yatan nedenin belirlenmesine bağlı olduğunu vurgulayarak, “Kişiden öykü alarak, fizik muayene yaparak ve birtakım tetkikler yaparak nedeni saptamak gerekiyor. Sonra nedene göre uygun bir tedavi planı sunuyoruz. Eğer kişide reflü varsa reflüye yönelik tedavi veriyoruz. Eğer kişide alerji varsa alerjiye yönelik tedavi veriyoruz. Eğer kişide yemek borusu veya mide kanseri varsa ona yönelik tedavi veriyoruz” diye konuştu.

AĞIZDAN SALYA AKMASI TEDAVİSİNDE BOTOKS KULLANILABİLİR Mİ?

Doç. Dr. Özlem Özer  Çakır, tükürük bezlerine botoks yapılmasının da bir yöntem olduğunu ancak bunun da sadece yutma refleksi olmayan kişilerde işe yaradığını söyledi. Çakır, ayrıca ağızdan salya akmasının tedavisinde botoksun kullanılabileceği durumları şöyle açıkladı:

"Yutma refleksi önemli bir refleks o yüzden yutma refleksini ölçmek gerekiyor muayenede. Özellikle ağızdan salya akan kişilerde yutma refleksini sağlayan birtakım sinirler var beyinde. Sekiz ve dokuzuncu kremial dediğimiz bu sinirlerin düzgün çalışması gerekiyor ki yutma sağlansın kişide. 

Serebral palsilerde Alzheimer’dan yani nörolojik problemi olanlarda, yutma problemi olanlarda ağızda tükürük birikiyor. Nörolojik problemi olanlarda, serebral palsili mesela çocuklarda, kafa travmasına ba beyindeki kranial sinir dediğimiz sinir hasarı olanlarda yani tamamen yutma refleksinin olmadığı kişilerde ağızdan salya akıyorsa ki bu ağızdan akılan ağızdaki tükürüğün akması demek oluyor, çünkü tükürüğü yutamıyor bu kişiler. Yutmayı sağlayacak sinirler çalışmıyor beyinde o zaman o tükürüğü azaltıcı tükürük bezine botoks yapılabiliyor. O tükürük salgısını azaltmak amaçlı, ama sadece orada kullanılıyor. Ama eğer mideyle ilgili problem varsa ya da sindirim sistemiyle ilgili problemler, altta alerji varsa ya da altta reflü varsa o zaman bu bu salgılar sadece tükürük değil, mideden gelen salgılarda olduğu için paraziter enfeksiyonlarda da öyle. Mide salgısı akıyor gece ağzın kenarında, salya şeklinde, o zaman bu tedavinin bir anlamı yok. Tükürük bezlerine botoksun. O zaman altta yatan nedenin ne olduğunu bulup ona göre tedavi edilmeli."

HER HASTAYA BOTOKS OLMAZ

Çakır, her hastaya botoks önermediklerini, belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Botoks uygun endikasyonlarda ve uygun kişilere ve uygun dozlarda yapılması lazım. Bunu kesinlikle vurgulamak gerekiyor. Doktor kontrolünde yapılması gerekiyor. Yani ben gideyim botokslu olayım gibi tükürük bezlerinin yapayım diye bir şey yok. SMA hastaları oluyor, serial pansim hastalar bazen yapılıyor. Çünkü o çocukların  kas sistemi çalışmadığı için yutmada olmadığı için onlar da bazen onlara yapılıyor. Onlar da mesela atrofi olup olmasının da bir önemi kalmıyor Çünkü çocuklar genellikle ağızdan beslenmiyorlar, mideden bir tane pek açılıyor ve mideden besleniyor onlar. O yüzden  ağızdan beslenmeyen kişilerde olmasının tükürük bezinin çok bir etkisi olmuyor. Bunlar  hasta bazlı karar verilecek şeyler."

LARENKS KANSERİ HASTALARI DA...

Çakır, ayrıca larenks kanseri nedeniyle ameliyat olmuş hastaların da ağızdan salya akmasına eğilimli olduğunu söyledi. “Larenjektomi olan kişilerde özellikle ağız boşluğuyla ilgili kanser olup o bölgeden ameliyat olan kişilerde de buradaki flora ve anatomi değiştiği için tükürük salgısı artıyor. Bu kişilerde de normalden daha fazla ağızdan tükürük artması ya da gece yine tükürük artması görülüyor" diye konuştu. 

TÜKÜRÜK BEZLERİNİN İŞLEVLERİ

Ağız içinde, dudak ve damakta çok sayıda küçük (minör) tükürük bezi mevcuttur. Tükürük bezlerinin görevi ağzı nemlendiren, mikroplara karşı dezenfektan etki yapan ve sindirime yardımcı enzim adı verilen proteinleri içeren tükürük salgısını üretmektir. Tükürük ağızdaki mukoz zarların kurumasını önlerken gıdaları nemlendirerek çiğnemeye ve yutmaya yardımcı olur. Tükürük bezlerinin ürettiği tükürük sindirim sürecini başlatır ve dişleri çürümekten korur.

Tükürüğün vucütta kendine has bir görevi olduğunu aktaran, Çakır, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

"Karbonhidratların ağzınıza aldığınız şekerleri ilk emilim yeri tükürük. Tükürük olmasa karbonhidratların emilimi, sindirimi olmaz. tükürüğün öyle bir görevi var. Tükürükte amilaz dediğimiz karbonhidratı parçalayan bir enzim var. Bu tükürükteki amilaz olmazsa eğer karbonhidrat emiliminin parçalanmasında yine sorunlar olabiliyor. Yani tükürüğün de kendine has bir görevi var vücutta. Hiç görevi yok değil. sindirimi sağlayan ilk salgı öyle düşünmek lazım. gıdaları ıslatıyor, aldığınızı, nemlendiriyor. O yemek borusuna geçişte o kıvama getiriyor. Artı o enzimle beraber sindirim başlıyor. yani yoksa ağzınızdan aldığınız şey direkt ağzınızdaki haliyle mideye inemiyor enzimlerle karışa karışa mideye öyle geliyor. Yani genel olarak botoksu tavsiye etmediğiniz için not alabilir miyim hocam? Botoks uygun endikasyonlarda ve uygun kişilere yapılması lazım. Ve uygun dozlarda yapılması lazım. Bunu kesinlikle vurgulamak gerekiyor. Uygun endikasyonlarda uygun kişilere ve uygun dozlarda yapılması gerekli. diye bunu vurgulamak gerekiyor."

ÖZLEM ÖZER ÇAKIR KİMDİR?

1978 doğumlu Doç. Dr. Özlem Özer Çakır, Gastroenteroloji alanında hizmet vermektedir. "Doç. Dr.Özlem Özer Çakır, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2001 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamlayarak 2009 yılında İç Hastalıkları Uzmanı olmuştur. Doktora eğitimini 2013'te Gastroenteroloji ve Hepatoloji alanında yaptı. 

Doç. Dr. Özlem Özer Çakır, İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nde Gastroenteroloji alanında hizmet vermektedir.

Yazmış olduğu makaleler ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yer verilmiştir.

Eğitim ve meslek hayatı boyunca katılmış olduğu kurs ve seminerler ile kendisini geliştirmeye devam etmiştir.