Gevheri ve divan edebiyatı

Abone Ol

Benzerleri çeşitli aşıklar adına da kaydedilen türküleri var ki, örneğin aşağıya aldığımı severim: 

Merhamet kıl kaşı keman

Ehl-i îmâna benzersin

Salınıp gezdiğin zaman

Serv-i revana benzersin

Dine gelür görse kâfir

Lutfun yokdur çevrin vâfir

Yükün yüklenmiş cevahir

Ulu kervana benzersin

Mâh-yüzünden nûr saçılur

Gerdandan zemzem içilür

Dürlü çiçekler açılur

Bahâristâna benzersin

Senin için geçmez dilek

Bizi yerde vurdu felek

Salın yeşil donlu melek

Hûrî gılmâna benzersin

Gevherî medheder seni

Yaş yerine döker kanı

Gel mahzun gönderme beni

Ulu sultana benzersin

Gevherî bir âşık olarak hece ölçüsüyle koşma, semâî ve benzeri şiirler söylediği gibi; aruzla gazel, divan, müstezat, semâî gibi divan tarzında şiirler de yazmıştı. Fuzuli’nin etkisinden söz edebiliriz.

Hemen bir gazel örneği  sunayım:

GAZEL 

Göster güzelim hüsnüne hayran olayım ben

Firkatte iken diline şâdan olayım ben

Ağyar ile sohbetler idüp bâde içersin

Layık mı görüp hak ile yeksan olayım ben

Devşirme siyah zülfünü gerdana dökülsün

Zülfün teline ey peri kurban olayım ben

Ey nazeninim lutfun ile iznin olursa

Bir gece girip koynuna uryan olayım ben

Be Gevherî kulunu nice derde düşürdün

Bir buse virüp derdime derman olayım ben

Gevheri'nin müstezat türü şiirleri de var. Bunların dili biraz daha ağır. Bu türe de bir örnek vermekte yarar gördüm: 

Dilber sana ben gözleri mestan demedim mi,

Fettan demedim mi?

Efgan ederek ben de bu giryan demedim mi ,

Nalan demedim mi?

Meftun olalı sen mehitaba gönülden,

Ah ne gelir elden?

Kaddimi hilal eyledi devran demedim mi,

Hicran demedim mi?

Sevmez beni yar niceyedek şahı levendim.

Sen kendi efendim ;

Gel sevdiceğim eyleme bühtan demedim mi

Her an demedim mi?

Ermem ne acep kadri visaline murada.

Bu devri fenada;

Eyyamı şerif Gevheri kurban demedim mi.

Ferman demedim mi ?

Unutmamak gerekir ki, en güzel şiirleri halk şiiri tarzında yazdıkları şiirler. Bunların çoğunluğu aşk konularını işliyor: 

Beyaz göğsün bana karşı

Açma, beni öldürürsün

Elâ gözler süze süze

Bakma, beni öldürürsün!

Öldürüp kanıma girme

Herbir yada gönül verme

Elâ göze siyah sürme

Çekme, beni öldürürsün

Ağzındaki o dür dane

Misli gelmemiş cihâne

Siyah zülfün ak gerdâne

Dökme beni öldürürsün

Gevherî der: Şah-ı bülbül,

Beyaz gerdan bina-yı pül

Yanağına kırmızı gül

Takma, beni öldürürsün!

Gevheri’nin halk şiiri geleneğindeki “dedim – dedi” türü şiirileri bir hayli çok. Bu koşmalarda  seven erkekle sevilen kadınle şiir diliyle konuşuyor. Eskilerin anlatımıyla muhavere ediyorlar. Değişik bir örnek sunayım:

Dedim dilber sarılalım

Dedi öldürürüm gelme

Dedim öldür behey zalim

Dedi var can çekiş ölme

Dedim ne bu vefâsızlık

Dedi bende aşinalık

Dedim ne bu eşkıyalık

Dedi var git çok açılma

Dedim güller gibi dersem

Dedi görüp elin kırsam

Dedim ki koynuna girsem

Dedi girmekliğe erme

Dedim güzel olan kaçmaz

Dedi âşık sırrın açmaz

Dedim su vereyim içmez

Dedi gel âhımı alma

Dedim Gevherî’yim geldim

Dedi haberini aldım

Dedim sana âşık oldum

Dedi var git sağlık ile

Gevheri kimi şiirlerinde kelimeleri yalnız veya birleşik kelime yapmak suretiyle farklı anlamlarda kullanmıştı. Buna cinas sanatı diyoruz. Şimdi size sunacağım şiirde hem dizelerde, hem şiirin ayağında olmak üzere çok yönlü ve zengin bir cinas sanatı göreceksiniz.

Yaktı beni aşk oduna /o yanmaz

Ya ne dersin merhametsiz o yâra

Seher oldu /feryadımdan uyanmaz

Umarım ki öte bülbül uyara

Ben âşıkım el göğüste yüz yerde

Gel efendim del sînemi yüz yerde

Yaralarım göz göz oldu yüz yerde

Demem yaram ne yaradır o yâra

Urdu beni zâlim kanlı yaramaz

Gayet çoktur değil benim yaram az

Bana yârdan gayri cerrah yaramaz

Umarım ki yine bağrım o yâra

Gevherî der benim yârim sanemdir

İki gözüm çaylar kurusa nemdir

Gel güzelim dudaklardan sen emdir

Müptelâyım lebler ile o yâra

Görülmektedir ki, şiirin ayağını teşkil eden ikinci ve dördüncü dizesiyle, her dörtlüğün son dizesinde geçen “yara” sözcüğü değişik anlamlara girebilmekte.  Ayrıca her dörtlüğün birinci, ikinci ve üçüncü dizelerinin son sözcükleri de değişik anlamalara bürünerek cinasın çok güzel örneklerini oluşturuyor.