Haliç’in iki yüzü: Eminönü ve Karaköy (3)

Abone Ol

Eminönü gezilecek yerler

Süleymaniye Camii

Gelmiş geçmiş en önemli ve ünlü mimarlardan biri olan Mimar Sinan’ın “Kalfalık eserim” dediği yapı, mimarisinde sadeliğin zarafetini barındırır. Eminönü semtinin biraz üstünde bulunan cami, esasında Tarihi Yarımada’nın ve dahi tüm İstanbul’un en önemli tarihi değerlerinden biridir. 1551’de inşasına başlanan ve 6 yılda tamamlanan Süleymaniye Camii, Eminönü’nde gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazıdır. Öte yandan 128 penceresi, Sarhoş İbrahim Usta’nın eseri olan vitraylı pencereleri, Kanuni Sultan Süleyman’ın fetih sonrası dördüncü padişah olmasının simgesi olan dört minaresi, totalde Osmanlı’nın 10’uncu padişah olmasının göstergesi olan 10 adet şerefesi ile adeta mimari bir dehanın simgesidir.

Tarihi Sirkeci Tren Garı

İstanbul’un Avrupa yakasındaki ilk tren garı olan Sirkeci Tren Garı, sevinç ve hüznün birbirine karıştığı mısralarda yerini almış, İstanbul’un hususi mekânlarından biri olarak daima öne çıkmış tarihi bir yapıdır. Yıllarca İstanbul’a gelenlerin ilk duraklarından birisi olan Sirkeci Tren Garı, İstanbul’da nostalji yaşamak isteyenlerin uğrayabileceği bir nokta ve aynı zamanda İstanbul Demiryolları Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor.

İstanbul’un kültür zenginliğine tartışılmaz bir güzellik katan iki eski tren garından biri olan Sirkeci Tren Garı, II. Abdülhamid’in dönemini simgeliyor. İstanbul’un Avrupa’ya açılan kapısı Sirkeci Garı’nın temeli, 11 Şubat 1888 günü büyük bir törenle atıldı ve gar, 3 Kasım 1890’da hizmete açıldı.

19. yüzyıl sonlarından Avrupa kentleri arasından süzülerek geçen Şark Ekspresi’nin son durağı olarak yapılan Sirkeci Garı’nda Alman Mimar Jasmund’un imzası bulunuyor. Taş ve tuğlalarla örülmüş Bizans stili duvarı, Selçuk üslubunu yansıtan oymalı kapısı ve at nalı şeklindeki kemerli pencereleriyle bu yapı ketin kalabalığında, nadide bir biblo gibi duruyor. Alman mimarisine ait çizgiler taşıyan Sirkeci Tren Garı, II. Abdülhamid’in demiryollarıyla ulaşıma olan inancının bir ürünü olarak gösteriliyor.

İstanbul Demiryolları Müzesi

Tarihi dokusuyla yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çeken bu tarihi mekânın küçük salonlarından birinde TCDD İstanbul Demiryolları Müzesi bulunuyor. Müze, demiryolları tarihinin bilinmeyen ayrıntılarına ışık tutuyor.

23 Eylül 2005’te İstanbul Demiryolları Müzesi adıyla açılan gar müzesi, küçük bir alanda çok büyük bir tarihi barındırıyor.  Sirkeci Garı’nın içinde bulunan müze; yalnızca Sirkeci Tren Garı’na değil, pek çok tren garına ait parçaya ev sahipliği yapıyor. Konuyla ilgili bilgi veren TCDD 1. İşletme Müdür Yardımcısı İbrahim Eren’e de teşekkür ederim.

2. Dünya Savaşı’nın zor-sıkıntılı zamanlarında; Topkapı Sarıyı ve başka müzelerde bulunan Kutsal Emanetler ve devletin öteki gizli belge ve bilgilerinin; 391 sandık içinde, 48 vagon ile Niğde’ye taşınmasında görev alan Sirkeci Garı’nın, bu bilinmeyen sırdaş yanını da sizinle paylaşmak isterim.

Tarihe şahitlik eden İstanbul Garı’nın içinde 145 metrekare alanda yer alan müzede, demiryolu, tren ve garlarda kullanılmış 400’den fazla kültür varlığı sergileniyor.  Demiryolu sevgisini halka aşılamak üzere kurulan müze hem yetişkinlere hem de çocuklara hitap ediyor.

Müzede Rumeli Demir Yolları’na ve TCDD’nin Trakya hattına ait orijinal vaziyet planları, çizimler, demiryolu aletleri ve haberleşme araçları bulunuyor. Bunların yanı sıra geçmişte Demiryolları idaresinde bulunan okul ve hastanelere ait objeler, Demiryolu personelinin kullandığı kasket, bröve, madalyalar, 1930 yılında garda kullanılan Türk bayrağı, demiryolu personelinin kullandığı masalı telgraf makineleri ve demiryolu çalışanlarıyla anılan Serkisof saatler sergileniyor. Müzede, 1955 yılında Türkiye’de ilk elektrikli tren işletmeciliğine geçişin simgesi olan banliyö trenlerinden birine ait lokomotif sergileniyor.

TCDD’nin eski birimlerine ait fotoğraf ve objeler, Osmanlı dönemine ait evrak, vesika, harita, plan-projeler ile Orient Ekspresi’ne ait malzemeler; kuruluşun kullandığı araç, makine ve teçhizat, çalışır vaziyette bulunan tren maketi, Atatürk’ün 1928 yılında “Harf Devrimi”ni anlatmak için gittiği Kayseri seyahatine ait hareket cetveli de yine bu müzede sergileniyor.

Orient (Şark) Ekspresi bileti ve son seferinde Orient Ekspresi yolcularına hediye edilmek üzere bastırılan madalyonlardan biri de müzede sergilenen diğer eşyalar arasında yer alıyor.

İstanbul Demiryolları Müzesi; pazar, pazartesi ve bayram günleri ile öğle tatilleri dışında her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.

Devamı yarın…