Yılbaşından bu yana halka açılan şirket sayısında rekor bir sayıya ulaşıldı. Bu sürede 32 şirket halka açıldı ve 41 milyon 700 bin katılım sağlandı. Ekonomi uzmanı Şeref Oğuz, KKM'den çıkış döneminde borsaya gösterilen bu ilgiyi olumlu bulduğunu belirtti, sürecin bir tür kitle fonlaması gibi geliştiğini ifade etti.

Küçük birikim sahiplerinin bağışlar yoluyla girişimciyi destekleme sistemine benzer bir halka arz süreci yaşandığını söyleyen Şeref Oğuz, "Aslında sermayeyi tabana yayma rüyası, ilginç bir zamanda ve tuhaf bir şekilde gerçekleşiverdi" diye yazdı.

Şeref Oğuz, diğer yandan da halka açılmanın bu kadar kolaylaştırılmasının çeşitli riskler içereceğine dikkat çekti ve küçük yatırımcıyı uyardı. Şeref Oğuz'un, Ekonomim'deki köşesinde, "Halka açılmalar kitle fonlamasına dönüşüyor" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

"HALKA AÇILMAK BU KADAR KOLAY MI?"

Değil elbette... Yığınca kriter var yerine getirilmesi gereken… Ancak borsanın kaynağa, hükümetin borsa rallisine ve yatırımcının da enflasyona karşı direnmeye ihtiyacı varken SPK halka arzlarda 'ince elemedi, sık dokumadı.' Bir bakıma içinden açılmak geçiren şirketleri, ölçeğine, KOBİ'sine OBİ'sine bakmaksızın halka arza mezun kıldı.

BU FURYANIN RİSKLERİ YOK MU?

Olmaz mı? Hem de yığınca... Ancak şimdi bu riskleri ölçmekten ziyade fırsatları kovalayan bir kitle söz konusu... Zaten kitle fonlamasına benzetiyor olmam da bu yüzden. Bir yandan sermaye tabana yayılmış olacak diğer yandan hükümet; 'borsa ekonominin barometresidir, endeks 10 bine koşuyor, ekonomi tıkırında' diyecek. Kaldı ki cebinde 3-5 kuruşu olanın da enflasyona karşı cephe oluşturma umudu canlı tutulmuş olacak. Fakat tüm bunlar Borsa’nın bildik hastalıklarının nüksetmeyeceği anlamına gelmez. Yüksek kazancın yüksek risk barındırdığını asla akıldan çıkarmamalı…

HALKA AÇILAYIM DERKEN HALK DA SANA AÇILABİLİR

Kitle fonlamasına dönen borsadaki halka arzlarda, şimdilik işler yolunda gidiyor. Ancak finansal okur-yazarlığın düşük olduğu ortamda küçük yatırımcının korunmasına özen gösterilmesi son derece mühim. Neticede borsaya 'gel gel' diye davet edilen sonra da 'keriz silkeleme' yöntemiyle mağdur edilen milyonlardan söz ediyoruz.

Ayı ve boğa piyasaları yerine şimdiki hava; mirket piyasası... O da nereden mi çıktı?

Serengeti düzlüklerinde sürekli gözü yırtıcılarda olan, en küçük tedirginlikte hızlı hareket eden, araştıran, gözlem yapan bir kitle bu ve çoğu Z kuşağı… Hissesini aldığı şirketin mağazasını ziyaret edip; 'İyi çalışıyor musunuz diye bakmaya geldim' diyecek kadar da naif...

Hükümetin tırmanan borsayı seçime propaganda malzemesi yapmaması, OVP'ye delil diye kullanmaması gerekiyor. Sayıları 6,5 milyonu bulan bu kitlenin, 'fonlayayım' derken 'kitle silkelenmesine' maruz kalmaması gerek. SPK bu kitleye gözü gibi bakmalı, korumalı, küstürmemeli.