10 bin 500 yıllık tarihi ile Aksaray, Orta Anadolu Medeniyeti’nin çok önemli arkeolojik bulguların kaynak adresidir.
Aksaray Tarihçesi
AŞIKLI HÖYÜK, Aksaray ve İç Anadolu tarihinde yeni bulguların adresi oldu… Aşıklı Höyük, avcı, toplayıcı ve göçerlerin yerleşik hayata geçtiği, Orta Anadolu’da bilinen ilk köydür. Aşıklı halkı, esas olarak avcı ve toplayıcı bir topluluk olmanın yanı sıra ilk tarım topluluklarındandır. Aksaray’ın Gülağaç ilçesi Kızılkaya köyündedir. Mimarlık tarihi açısından Anadolu’nun geleneksel bitişik düzendeki dörtgen planlı kerpiç mimarisinin en eski örneği Aşıklı Höyük’te izlenir. Tıp tarihi açısından bir ilk ise genç bir kadına uygulanan dünyadaki ilk beyin ameliyatıdır. Ameliyat izlerinin bulunduğu kafatası ve Aşıklı Höyük’ten çıkarılan diğer buluntular, Aksaray Müzesi’nde sergilenmektedir. Araştırmalar, Aşıklı halkının yerleşik hayata geçtikten sonra tarımla uğraşmaya başladığını göstermektedir. Daha önce yabani halde toplanan tahıllar ve bitkiler, Aşıklı sakinleri tarafından ilk kez tarıma alınmıştır. Arpa, buğday, mercimekgillerin hem yabani hem tarıma alınmış türleri karbonlaşmış tabakalar halinde kazılar sırasında ortaya çıkarılmıştır. Kazılarda bulunan hayvan kalıntıları, yoğun ve bilinçli avcılık yapan yerleşiklerin en sık avladıkları hayvanların koyun, keçi, yaban sığırı, domuz, kızıl geyik, alageyik ve karaca olduğunu göstermektedir. Bölgenin jeolojik oluşumundan kaynaklanan ve volkanik cam adıyla bilinen obsidyen, Aşıklı halkının avcılık, kasaplık, post ve deri işçiliği gibi her türlü günlük faaliyetlerini yürütmelerini sağlayan aletlerin ve silahların hammaddesi olmuştur. On bin yıllık geçmişe sahip Aşıklı Höyük 2009 yılında ziyarete açılmıştır.
Aksaray’da, Hasan Dağı’nın eteklerinde yer alan, Helenistik dцneme kadar uzanan tarihi ile “Bölgenin Efes’i” olmaya aday Mokissos Antik Kenti, ziyaretзilerini tarihin derinliklerinde yolculuğa çıkarıyor.
Helenistik dцneme kadar uzanan tarihi ile “bölgenin Efes Antik Kenti” olmaya aday, “Nora” olarak da bilinen Mokissos Antik Kenti, yeniden ayağa kaldırılmayı bekliyor. Aksaray’ın Helvadere beldesinde Hasan Dağı eteklerine kurulan antik kent, eşsiz doğal güzelliklerinin yanı sıra anıtsal Roma mezarları, 4. yüzyıldan 7. yьzyıla kadarki kagir kiliseleriyle ziyaretзilerini tarihin derinliklerine gцtьrьyor. şehrinin tarihi antik dönemlere kadar uzanmaktadır. Hititler devrinde “Garsaura” adıyla anılan yerleşim, son Kapadokya kralı Archelaos tarafından yeniden inşa edildi. Şehri yeniden inşa edilen krala nispetende kente “Archaleis” adı verildi. Kapadokya Krallığı’nın son bulmasıyla yerleşim Roma topraklarına katıldı. Claudius döneminde Roma kolonisi olan yerleşimden “Colonia Archelais” adıyla bahsedildi. Roma’nın ikiye ayrılmasıyla Bizans idaresine geçen yerleşim 1078 sonrasında civar yerleşimlerle birlikte Selçuklu hakimiyetine girdi. Selçuklular tarafından Kutalmışoğlu’nun idaresine verilen yerleşim daha sonra yeni kurulan Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katıldı. Sultan II. Kılıç Arslan tarafından 1170 yılında şehir yeniden imar edilmiş ve yaptırdığı saray nedeniyle de yerleşim “Aksaray” adını almıştır. Sultanın çoğunlukla şehirde yaşaması ve sultan tarafından kente askeri tesisler inşa edilmesi nedeniyle de Dârüzzafer, Dârürribât ve Dârülcihâd unvanları da verildi.
Devamı haftaya…