Turizm gelirlerinde Dolar bazında kişi başı gecelik harcamada hızlı bir artış olduğunu dile getiren Ersoy, “Bu rakamın 2024’ün ilk altı ayında 73 Dolarlardan 98 Dolar’a geldiğini görüyoruz. Yıl sonu hedefimiz 103 Dolar. Veriler, buna yakın bir rakamda yıl sonunu kapatacağımızı gösteriyor” ifadesini kullandı.
Ersoy, Türkiye’nin Kovid-19 sonrası normalleşme döneminde en hızlı toparlanan ülkelerden biri olduğuna dikkati çekerek, “Kişi başı gecelik gelirdeki olumlu etkinin toplam gelire yansımasını görüyorsunuz. 2019’da toplam turizm gelirinde bir rekor kırmıştık. 2022 ve 2023’te de rekor kırdık, bundan sonra hep rekor kararak gideceğiz demiştik. Geçen sene 56 milyar dolar hedefimiz vardı, 55.9 milyar dolarla kapattık. Yani aslında hedefe uygun bir şekilde geçen seneyi kapatmayı başardık, yine bir rekor kırıldı. Bu seneki hedefimiz 60 milyar dolar” bilgisini verdi.
Turizm gelirlerindeki artışı 2019’da Turizm Geliştirme Ajansı’nın kurulması ve pazar çeşitliliğinin arttırılmasına bağlayan Ersoy, Türkiye’nin tanıtılması konusunda “Devletten değil, devletle beraber” stratejisinin uygulandığını belirtti.
Ersoy, turizmi çeşitlendirmek için bu yıl başlatılan gece müzeciliği uygulamasına ilişkin ise şunları söyledi:
“Ziyaretçiler özellikle Antalya bölgesinde her şey dahil kampanyasından dolayı otellerde kalıyor. Bunun yanı sıra yazın çok sıcak oluyor, 40-45 derece bazen gündüz 50 dereceyi görüyorlar. Tabii turist doğal olarak havuzun başından, denizin başından dışarıya çıkıp esnafı görmüyor, gitmiyor ve oradaki arkeolojik noktaları gezmiyor. Onlar da önemli değerler, cazibe noktaları. O yüzden bu sene böyle bir pilot proje başlattık. Efes’te, Hierapolis’te, Galata Kulesi’nde ve diğer birkaç noktada bu pilot projeyi başlattık. Şimdi uygulamayı görüyoruz. Uygulamadaki düzenlemelerin tekrar ayarlarını yapıp geliştireceğiz. Şu an 15 Haziran ile 15 Eylül arasında, yani havaların çok sıcak olduğu dönemde projeyi çalıştırmak çok mantıklı gözüküyor, 21:30’a kadar girişleri serbest bırakıyoruz, 22:30’a kadar açıyoruz. Bu alanları çok iyi aydınlattık. Ziyaretçilerimiz gün batımından sonra müzelere gelmeye devam ediyorlar. Arkeolojik noktaları gezdikten sonra öncesinde veya sonrasında da esnafla buluşma fırsatı buluyorlar. Turizm gelirinin tabana yayılması stratejisi bağlamında gece müzeciliği çok etkili oldu.”
Türkiye genelindeki arkeolojik kazı çalışmalarında büyük ilerleme sağlandığının altını çizen Ersoy, kazı başkanlığı sayısının 2018’den bu yana 147’den 247’ye yükseldiğini, kazı başkanlıklarına kaynak aktarımlarının 36 milyon liradan 1.2 milyar Lira’ya çıktığını kaydetti.
Bakan Ersoy, bu yıl sonuna kadar kazı başkanlıklarına aktarılan bütçe miktarının 6 milyar lirayı bulmasını öngördüklerini söyledi.
Tarihi eser kaçakçılığıyla mücadeleye ilişkin Ersoy, 2002’den bu yana yaklaşık 12 bin 800 tarihi eserin yurt dışından Türkiye’ye getirildiğini belirterek, “Bunların yüzde 60’lık bir kısmı, 8 bine yakını son 6 yılda ülkemize getirilmiş olanlar. Biz tarihi eser kaçakçılığında da stratejik bir değişikliğe gittik. Orası bir daireydi, biz daire başkanlığı seviyesine getirdik, rütbeleri yükselttik. Ayrıca oradaki uzman eleman sayısını üç katına çıkarttık” dedi.
Yüksek rütbeli ekiplerin karşı ülkede de aynı rütbedeki insanlarla muhatap olduklarını böylece süreçlerin daha hızlı ilerlediğini vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
“İkinci aşamada da uluslararası iade protokolü sayısını arttırdık. Şu anda 12 ülkeye çıktı, birçok ülkeyi de protokol yapması için zorluyoruz. Uluslararası iade protokolü sayesinde, normalde 8 – 10 yıl süren hukuki süreçler 7 – 8 ayda bitiyor. Milyonlarca dolar tutacak olan hukuki süreç harcamaları birkaç yüz bin dolarla bitiyor. Süreci çok hızlandırdık, meyvelerini toplamaya başladık. Şimdi ülkesini vermeyeyim ama eylül ayında çok değerli eserler ülkemize gelmeye başlayacak.”