Türk basın tarihinin önemli isimlerinden biri olan Hıfzı Topuz, 26 Eylül 2023 tarihinde 100 yaşında hayatını kaybetti. Topuz, uzun yıllar gazetecilik ve yazarlık yaptı, UNESCO’da görev aldı, çeşitli üniversitelerde ders verdi ve 51 kitap yayımladı. Topuz, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin en kıdemli ve onur üyelerinden biriydi. Peki Hıfzı Topuz kimdir, nereli, kaç yaşında vefat etti? Eserleri neler? İşte detaylar haberimizde...

HIFZI TOPUZ KİMDİR?

Hıfzı Topuz, 25 Ocak 1923 tarihinde İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.

Strasbourg Üniversitesinde devletler hukuku ve gazetecilik alanlarında yüksek lisansını (1957-59), aynı kentin Hukuk Fakültesinde “Türk Basınında Haberleşme” konulu tezini tamamlayarak doktorasını (1960) verdi. 1947-58 yılları arasında Akşam gazetesinde önce istihbarat şefi, sonra dış politika yazarı, daha sonra yazı işleri müdürü olarak çalıştı. 1974-75 yıllarında TRT’de radyolardan sorumlu genel müdür yardımcılığı görevinde bulundu.

Paris’te UNESCO genel merkezinde Özgür Haber Dolaşımı şefi olarak çalıştı (1959-83). Uluslararası gazetecilik meslek örgütleri arasında işbirliği, basın ahlâkı, gazetecilik eğitimi ve gazetecilerin korunması projelerini yönetti.

Afrika ülkelerinde, Hindistan’da, Filipinler’de gazetecilik eğitimi seminerleri düzenledi. Kara Afrika’da kırsal basın projesini oluşturdu. İstanbul Gazeteciler Sendikası (kurucu, bir süre başkan) İletişim Araştırmaları Derneği İLAD (kurucu, bir süre başkan) üyesidir.

Vatan, Öncü, Millet, Cumhuriyet, Milliyet Sanat gazete ve dergilerinde yazı ve röportajları yayımlandı. ANKA Ajansında danışmanlık görevi yanı sıra, İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu ile Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde öğretim üyesi olarak çalıştı.

“Taif’te Ölüm, gerçekten çok keyifle okunan ve aynı derecede öğretici olan bir roman. (Prof. Toktamış Ateş, Taif’te Ölüm üzerine)

“Hıfzı Topuz çocukluk günlerinden başlayarak kişisel yaşantısını, bu yaşantının etrafında göze çarpan isim ve olayları kayıt altına almış. Belleğinde kalanlara, mektuplar başta olmak üzere belgeleri de ekleyince ortaya otobiyografi ötesinde değerlendirilmesi gereken seçkin bir anı kitabı çıkmış. Kitap salt kişisel bir anı birikimi olmanın ötesinde, Stalin’in ölümü, 68’li yıllar ve benzeri olaylara ışık tutması yönüyle önem taşıyor. (…) Topuz’un kitabı kişisel anılardan daha çok bilinmeyen bir coğrafyayı öne çıkarıp okuyucuyu aydınlatmakta, yine sanat ve edebiyat dünyasında birçok yönü az bilinen insanları ayrıntılı olarak tanıtmaktadır. Kitap akıcı bir anlatım ve dil özelliği taşıdığından hızla ve keyifle okunuyor…” (Abdullah Tekin, Elveda Afrika Hoşçakal Paris üzerine)