İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, sosyal medya hesabından İstanbul'da konut fiyatlarına ve satışına yönelik bilgiler verdi. Ağustos ayında İstanbul'da 17 bin 408 konut satışının gerçekleştiğini belirten Gökce en çok konut satışı yapılan 10 ilçeyi de açıkladı.

İstanbul'da en çok konut satışı yapılan ilçe Esenyurt oldu. Esenyurt'u Küçükçekmece ve Beylikdüzü takip etti.

GEÇEN YILA GÖRE SATIŞTA YÜZDE 6'LIK DÜŞÜŞ

Geçtiğimiz yıl ağustos ayı ile bu yılı karşılaştıran Gökce, '2022 yılı Ağustos ayında İstanbul'da 18 bin 485 konut satılmıştı. Bu yıl aynı ay 17 bin 408 konut satıldı. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6'lık bir düşüş gözüküyor' dedi.

EN YÜKSEK KONUT FİYATI SARIYER'DE

İstanbul'daki ilçelerin konut fiyatları hakkında bilgiler veren Gökce, 'İstanbul'da ortalama konut fiyatı Ağustos ayında 4 milyon 677 bine çıktı. Ortalama konut fiyatının en yüksek olduğu ilçemiz Sarıyer. Sarıyer'i Beykoz ve Kadıköy takip ediyor. En düşük ilçemiz ise Esenyurt. 27 ilçemizde konut satış fiyatı İstanbul ortalamasının altında' ifadelerini kullandı.

KONUT FİYATLARI NASIL ARTTI?

Konut fiyatlarındaki artışa değinen Gökce fiyatların nasıl arttığını şu ifadelerle anlattı:

"İstanbul'da 1 yılda konut fiyatları ortalama yüzde 68 arttı. Artış oranı enflasyonun üstünde. Ücretlilerin maaş ve gelirlerinin çok daha düşük oranda artması nedeniyle, bugün çalışanların konuta erişmesi geçen yıla göre daha zor. Konut fiyatlarındaki artış bizi mülksüzleşme, konut erişimin kısıtlanması ve derinleşen barınma krizi ile karşı karşıya bırakıyor.

Yabancılara konut satışının sürmesi ve makroekonomik koşullar nedeniyle de konuta yönelik talep, doğal dengenin üzerinde devam ediyor. Bu yüzden hem İstanbul'un deprem direncini arttırmak, hem de anayasamızda ifadesini bulan konut hakkını korumak için sosyal konut üretimini önemsiyoruz. Yurt ve sosyal konut üretimi piyasa dengelerini düzenleyeceği gibi, vatandaşlarımızın konut hakkını da koruyacak önemli bir araçtır.

Sosyal konut üretiminin yetersiz olması ve kamunun sosyal konut yada kiralık sosyal konut kullanımını da içeren bütünlüklü bir konut politikası olmaması nedeniyle barınma krizi daha da derinleşiyor, vatandaşlarımızın konuta erişimi azalmaya, çalışanların, emekçilerin İstanbul'da barınma imkanı da yok olmaya devam ediyor.

Ne yazık ki emlak piyasasını kamucu politikalar değil rant odaklı uygulamalar domine ediyor. Bu uygulamaların değişmesini bekliyoruz"