Kaya Güven’in “Hafik yöresinden derlediği türküler”i

Öce size Kaya Güven’i tanıtayım: Benim Hemşerim, arkadaşım, dostlarının iyi gününde, kötü gününde yanlarında olan yüce gönüllü bir insan. Bir de artı değerleri var ki, onlar benim de ilgi alanım içinde bulunuyor. Ne olduğunu biraz sonra anlatacağım.

Abone Ol

Kaya, 1945 yılında Sivas Hafik’te doğdu.  Babası Süleyman Bey, Özel İdare’de tahsildardı. İyi at biner, güzel türkü söylerdi. Bu özellik Kaya’ya da geçti. İlk ve orta öğrenimini Hafik’te yaptı. 1966 yılında Sivas Sanat Enstitüsü Marangozluk bölümünü bitirdi. 1967 yılında İstanbul Yıldız Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi İnşaat Bölümüne girdi. Buradan 1973 yılında mezun oldu.

Aynı yıl inşaat ve Dekorasyon alanında şirketini kurdu. Öte yandan Pir Sultan Abdal, Mahzuni Şerif, Aşık Veysel sonraları, Muhlis Akarsu ve yörenin diğer ozanlarından etkilendi. Müziğin her türünü sevdi. Hafik yöresinin halay ve türkülerini derlemeye başladı. Notaya aldırdı. Fırsat buldukça bunları okudu. Türkülerden bir cd yaptırdı.  Çeşitli programlara katıldı. Müzik korolarına devam etti. 

Biyografisine burada ara verip, henüz mürekkebi kurumamış bulunan kitabını anlatmaya başlayayım ki, benim de ilgi alanıma giren Kaya’nın artı değerini anlayasınız.

Kitabının adı: "Hafik Yöresi'nden Derlediğim Türküler"

Her ne kadar kitap başlığında Hafik yöresinden derlenmiş türkülerden söz edilse de ben bu kitabın bütüne ile Hafik Folklor ve Etnografyasını kapsadığını söyleyebilirim. Siz Hafik coğrafyasını, tarihini, arkeolojisini doğal güzelliklerini ekleyebilirsiniz. Hafik folkloru dediğimde, yalnız halk oyunlarını, seyirlik temsillerini söylediğimi sanmayınız. Manilerinden efsanelerine, fıkralarından halk hikayelerine kadar geniş bir yelpaze içinde Hafik panoramasını izleyebilirsiniz. 

Arkadaşım, dostum Kaya Güven’in yıllar süren çalışmalarını izlerken, düşüncelerimi not etmiştim. O notlardan birkaç cümle aktarmak istedim:

“…….

İki tür dostluk vardır. Biri günün dostluğu, diğeri gönül dostluğudur. Günün dostluğu rüzgâr gülü gibidir. Yel ne taraftan eserse o yana dönüverir. Ama gönül dostluğu, dosta sınırsız sevginin adıdır. O sevgi ki, katlana katlana yaşatılır, çoğaltılır. Gönül dostluğu dostuna bir nefes gibi, bir ses gibi yakın olmaktır. Gönül dostluğu, içtenliktir, doğallıktır, ikiyüzlülükten arınmaktır. Gönül dostluğu, gözyaşı olmaktır, yağan yağmur olmaktır. Sınırsız güvendir.

Kaya Güven, günün değil gönül dostudur. Gönlü cömerttir. Derler ki, ruhun serveti olan bilgiyi, olmayanlara sebil etmek, gönlünü hayrat etmektir.

Tanıklık ederim ki, Kaya Güven, yıllardan beri havasını soluduğu, suyunu içtiği, ekmeğini yediği topraklara gönül vermiştir. O toprakların zamanın acımasız çarkları arasında öğütlemekte ve unutulmakta olan çok zengin folklorunu, etnografyasını türkülerini, oyunlarını, gelenek, görenek, sosyal ve toplumsal, utulmaya yüz tutmuş değerlerini gün yüzüne çıkarmaya çabalamaktadır. Uzun yıllardan beri derlediği sözlü ve görsel ürünleri, gelecek kuşaklara aktarmak için gönül cömertliği kuşağına bağlanmış, maddi ve manevi bütün imkanlarını ortaya koyarak, kitap haline getirmektedir.

Kaya Güven’in durum tespitine kadar unutulanlar, söz gibi uçup gitmiştir. “Söz uçar yazı kalır” düsturu uyarınca, Kaya Güven’in derleyip yazıya döktüğü bilgiler, görseller bu kitapta yer alacak hem gelecek kuşağın hem folklor ve etnografya ve sosyoloji araştırmacılarının hizmetinde olacaktır.

……….”

Uzun zaman önce yazdığım notların şimdi gerçek olduğunu görmenin mutluluğu içindeyim. Kuşkusuz yüzlerce hemşerimiz öğrenecek, Kaya Güven’i kutlayacak, güzel sözler söyleyecektir. Ama bu duygular yalnız sözde kalmamalı. Özellikle Sivas, çevre il ve Hafikliler, okumalı, hem çocuklarına torunlarına bu belgeseli bir miras gibi bırakmalıdır. Nasıl mı temin edeceksiniz. Kitap size bir telefon uzaklığında: 0552 580 74 61