Kınalı Ali

Abone Ol


Kınanın pek çok yararından söz ediliyor. Onlar benim konum değil. Geleneklerimizde göreneklerimizde kınanın yeri var. Anadolu'da kınasız gelin olmaz. Bir deyimimiz var: "Bayramdan sonra kınayı başına çal," deniliyor. Bayramla kınanın ilişkisi açısından anımsattım. Ama kına denilince aklıma "Kınalı Ali"nin öyküsü geliyor. Elbette pek çoğunuz biliyorsunuz ama yine de aktarayım:

Üsteğmen Faruk cepheye yeni gelen askerleri kontrol ediyor bir taraftan da onlara sorular soruyordu.

Bir ara saçının  ortası sararmış bir çocuk gördü. Merakla "adın ne senin evladım" der.

"Ali" diye cevap verir.

Nerelisin? der. Ali Tokat Zilede' nim der.

"Peki evladım bu kafanın hali ne?"

Ali "anam cepheye gelirken kına yaktı komutanım" der.

Neden? der komutan.

Ali "bilmiyorum komutanım" der: Peki gidebilirsin Kınalı Ali" der.

O günden sonra herkes ona Kınalı Ali der.

Herkes kafasındaki kınayla dalga geçer. Kısa surede cana yakın ve cesur tavırlarıyla tüm arkadaşlarının sevgisini kazanır Bir gün ailesine mektup yazmak ister. Ali'nin okuma yazması da yoktur arkadaşlarından yardım ister ve hep beraber başlarlar yazmaya. Ali söyler arkadaşları yazar "sevgili anne babacım ellerinizden öperim ben burada çok iyiyim beni merak etmeyin" diye başlar. Kız kardeşini kendinden bir küçük erkek kardeşini sorar köyündekilerin burnunda tüttüğünü yazdırır. Kendilerini merak etmemesini kendileri var oldukça düşmanın bir adım bile ilerleyemeyeceğini yazdırır.

Gururla mektubu bitirir neden sonra aklına gelir ve yazının sonuna anasına Not düşer:

Alinin kendisinden hemen sonra askere gelecek bir kardeşi daha vardır. "Anacağım kafama kine yaktın burada komutanlarım ve arkadaşlarım benle hep dalga geçtiler sakin kardeşim Ahmet'e de yakma onla da dalga geçmesinler der ellerinden öptüm" diye bitirir.

Aradan zaman geçer. İngilizler kati netice almak için tüm güçleriyle Gelibolu"ya yüklenirler. Bu cepheyi savunan erlerimiz teker teker şehit düşmüşlerdi. Bunlara takviye olarak giden yedek kuvvetlerde yeterli olmamış onların sayiları da epey azalmıştı Gelibolu düşmek üzereydi kınali Ali'nin komutanı da olayı görüp yerinde duramıyordu. Kendisinin bölüğü henüz sıcak temasa hazır denildi. Onlar yeni gelmişti onları insan bedeninin sungu ve mermilerle orak gibi biçildiği bu yere dua ediyordu Komutanların bu düşünceli hali gören ve durumun vahametini bilen Kınalı Ali ve arkadaşları komutanlarına yalvar yakar oraya gitmek istediklerini söylerler. Komutanları onları ölüme gönderdiğini bile bile çaresiz gönderir.

Kınalı Ali'nin bölüğünden kimse sağ kalmaz hepsi şehit olmuştur. Aradan zaman geçer. Kınalı Ali'nin ailesine yazdığı mektubun cevabi gelir. Komutanları buruk ve gözleri dolu dolu mektubu açıp okumaya karar verirler.

Babası anlatır Ali' nin. "oğlum Ali nasılsın iyi misin gözlerinden öperim selam ederim dedikten sonra,  öküzü sattık paranın yarısını sana yarısını da cepheye gidecek kardeşine veriyoruz simdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum zaten artık zahireye de fazla ihtiyacımız olmadığı için yorulmuyorum da ..Siz sakin bizi merak etmeyin bizi düşünmeyin der,  köyü akrabalarını anlatır ve mektubu bitirir. Ali ananın da sana diyeceği bir şey var" Anasını anlatır:

" oğlum Ali yazmışsın ki kafamdaki kınayla dalga geçtiler. Kardeşime de yakma demişsin kardeşine de yaktım. komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler bizde 3 şeye kına yakarlar :

Gelinilik kıza gitsin AİLESİNE ev ÇOCUKLARINA kurban olsun diye;  kurbanlık koc a ALLAH'a kurban olsun diye; askere giden yiğitlerimize VATANA kurban olsun diye... Gözlerinden öper selam ederim ALLAH'a emanet olun"

Mektubu okuyan Alinin komutanı ve diğerleri hıçkıra hıçkıra ağlamaktadırlar...