Kınamak yeterli mi?

Abone Ol

ABD'li bir petrol şirketi ana omurgasını terör örgütü PKK/PYD'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile petrol anlaşması imzaladı. Bu anlaşma dünya kamuoyunda bomba etkisi yarattı.

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo hükümetin anlaşmayı desteklediğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ise anlaşmayı kabul edilemez olarak nitelerken, yazılı açıklamada "ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayan, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz" ifadelerini kullandı.

Yanı başımızda bize bela olacak, ileride sıkıntı yaşatacak bir terör örgütünün güçlendirilmesine bu kadarcık açıklama ile yetinmeli miyiz? Hayır. Amerika ile her alanda yeni görüşmeler yapıp, ağırlığımızı ortaya koymak durumundayız. Yarınlar çok geç olabilir.

Bu anlaşma ne anlama geliyor?

Amerika, terör örgütünü doğrudan destekliyordu. Şimdi Meşru zemine oturtmaya çalışıyor. Bunun anlamı da yanı başımızda bir Kürt devletinin temellerinin atılmaya başlanmış olmasıdır.

Yıllardır silah yardımı yaptığı ve eğittiği bu teröristleri şimdi de zengin petrol yataklarından besleyecekler. Türkiye'ye karşı düşmanlığın en hain olanını yapıyorlar. Bu olup bitenlere birkaç cümlelik kınama ve açıklamalarla seyirci kalmamalıyız. "Beka sorunumuz" diyorduk ya, işte bu sorun öyle görünüyor ki daha da büyüyecek gibi gözüküyor.

Türkiye, haklı olarak bu anlaşmaya karşı çıkıyor. Çıkmalıdır da. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama sadece kınama geldi. Bunun yeterli olmadığı görüşündeyiz.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre ABD'li bir petrol şirketi ana omurgasını terör örgütü PKK/PYD'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri ile petrol anlaşması imzaladı. Reuters'ta yer alan habere göre; Suriye Dışişleri Bakanlığı anlaşmayı 'yasa dışı' olarak niteledi.

Rusya ise bu konuda yeterli ve gereken adımları atmaktan çok uzak görünüyor.

Okurlarımız anımsayacaklardır.

Konu hakkında daha önce yazdığımız yazılarda Suriye'de Amerika ile Rusya'nın gizli bir anlaşma içinde olduğuna değinmiş ve "İki süper güç birbirlerinin sahalarına girmemeye özen gösteriyor" demiştik.

Dışişleri Bakanlığı firmanın kim olduğunu açıklamazken farklı kaynaklar şirketin ABD'li Delta olduğunu ifade ediyor. SDG'den konu hakkında bir açıklama yapılmazken Reuters'ın ulaştığı ABD yetkilileri de Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması hakkında yorum yapmadı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo SDG ile ABD arasındaki petrol anlaşmasına perşembe günü katıldığı Dış İlişkiler Komitesi toplantısında değinmişti. Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham buradaki toplantıda SDG tarafı ile görüştüğünü petrol anlaşması konusunda bilgilendirildiğini söylemiş ve hükümetin bu anlaşmayı destekleyip desteklemediği konusunu Pompeo'ya sormuştu.

Pompeo, "Anlaşmayı destekliyoruz. Beklediğimizden uzun sürdü. Umuyoruz ki şimdi anlaşma uygulamaya konuyor" açıklamasında bulundu. İç savaştan önce Suriye günde 380 bin varil petrol üretiyordu. Savaşın ardından Şam yönetimi Fırat Nehri'nin doğusundaki petrol kaynakları açısından zengin Deyr-El Zor bölgesinde kontrolü kaybetti. Ayrıca batı yaptırımları da enerji sektörünü vurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo senatoda ABD'li şirket ile SDG arasındaki petrol anlaşmasını doğruladı.

Zaten her şey Amerika'nın kontrolü ve bilgisi dahilinde yapılıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'nin kuzeydoğusundan askeri çekilmeye rağmen petrol olan yerlerde az sayıda Amerikan gücünün kalacağını söylemişti. Pentagon petrol sahalarının gelirinin SDG'ye kalacağını işaret etmişti.

Bu sözler şimdi nerede kaldı?

Dışişleri Bakanlığı ise ABD'li şirket ile yapılan anlaşmaya çok sert tepki gösterdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada anlaşma 'terörizmin finansmanı' olarak değerlendirildi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada "ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayan, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz. Hiçbir meşru saikle gerekçelendirilemeyecek olan bu tasarruf asla kabul edilemez" denildi.