Libya üzerinde oynanan oyunlar

Abone Ol

Avrupa, Libya'yı bırakmıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Libya çıkışının destek bulması ve Türkiye karşıtı cephenin açılması bunun somut bir örneğidir. Daha da açıkçası Türkiye'nin Libya'da bulunmasından rahatsızlıklar artıyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İtalya Başbakanı Guiseppe Conte, Brüksel'de Libya konusunu görüşerek, ülkede çatışmaların durması ve yabancı ülkelerin de Birleşmiş Milletler ( BM) silah ambargosu kararına uymaları çağrısı yaptı.

Merkel, Macron ve Conte, Türkiye ismini vermeden, "Silah ambargosuna uymayan dış güçlere yaptırım konusunu ele almaktan çekinmeyeceklerini, bunun için AB Dış İlişkiler Yüksek Komiseri Josep Borrell'in getireceği öneriyi beklediklerini" bildirdi.

Şimdi bu ne anlama geliyor?

Daha önce Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Libya'da Türkiye'yi hedef alan açıklamalar yapmış ve ağır suçlamalarda bulunmuştu.

Bu üçlünün ortak açıklamaları Macron'un Almanya ve İtalya tarafından desteklendiğini ve Fransa'nın Libya'da tek hareket etmediğini gösteriyor.

Şunu da ekleyelim:

Bu üçlüye ilerleyen zaman içinde yeniler de eklenebilir.

Avrupa Birliği bütçesi ile Covid-19 sonrası Avrupa ekonomilerini ayağa kaldırmak için öngörülen yardım paketini tartışmak üzere Brüksel'e giden Merkel, Macron ve Conte, 3'lü bir görüşme gerçekleştirerek Libya konusunu ele aldı.

Görüşmenin ardından ortak bir yazılı açıklama yapan 3 lider, Libya'da askeri gerilimlerin artması ve bölgesel tansiyonun yükselme riski karşısında ciddi endişeleri paylaştıklarını belirtti.

Bu nedenle "Libya'daki tüm tarafları ve yabancı destekçilerini çatışmayı derhal durdurmaya ve ülke çapında devam eden askeri tırmanışa son vermeye" çağırdıklarını belirten liderler, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Tüm yabancı aktörleri artan müdahalelerine son vermeye ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından alınan silah ambargosu kararına tam olarak saygı duymaya çağırıyoruz. Sorumluluklarımızı almakta ve bölgede tansiyonun yükselmesini önlemek için Irini Operasyonu'nun tam etkinliğini sağlamakta kararlıyız. Ambargonun denizde, karada veya havada ihlalleri devam ederse yaptırımların olası kullanımını düşünmeye hazırız ve Avrupa Dışişleri Yüksek Temsilcisi'nin bu yöndeki yapacağı önerileri bekliyoruz. "Tüm Libyalı ve uluslararası taraflara, Libya krizine tamamen kapsayıcı bir siyasi çözümün bulunması ve Berlin Konferansı'nın sonuçlarının gözetilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. Ayrıca, petrol blokajının hızlı bir şekilde kaldırılması ve tüm Libyalıların yararına petrol gelirlerinin adil ve şeffaf bir şekilde dağılmasını garanti etmenin gerekli olduğunu hatırlıyoruz."

Merkel, Macron ve Conte açıklamada, "5 + 5 formatında yürütülen görüşmeler çerçevesinde, BM'nin kalıcı ve güvenilir bir ateşkes anlaşması imzalama çabalarını" desteklediklerini belirterek, "Bu kritik dönemde, BM'yi, belirli bölgelerdeki askerden arındırma gibi, gerilimleri azaltacak tüm seçenekleri araştırmaya teşvik ediyoruz" dedi.

Liderler, BM Genel Sekreteri tarafından hızla yeni bir ''Libya özel temsilcisi'' atanması gerektiğinin de altını çizdi.

BM Libya özel temsilcisi Ghassan Salame, 2 Mart tarihinde, "sağlığının artık Llibya'da çözüm arayışı stresini kaldrımadığı" gerekçesiyle görevinden istifa etti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, o tarihten bu yana Libya'ya yeni bir temsilci atamadı.

Şu iki noktaya da dikkat:

Libya'da Mısır, BEA, Suudi Arabistan da Avrupa ülkeleri ile dayanışma içindeler. Türkiye karşıtı cephe oluşturuyorlar.

Sorun bu kadarla da sınırlı değil.

Rusya'nın da Libya'da Türkiye karşıtı çıkışlar yapıyor. Merkezi Hükümet karşıtı çalışmalar içinde yer alıyor.

Amerika'nın tavrı sürekli değişiyor. Öyle görünüyor ki Amerika Libya'da Avrupa ülkelerinin hâkimiyetinden yana görünüyor. Amerika'nın da Türkiye'nin rahatsızlığını çeşitli yollardan dile getirdiğini görmekteyiz.

Uzmanların şu görüşü ile bugünkü yazımızı noktalıyoruz:

"Türkiye Libya'da yanına bir müttefik almalı ve yalnız kalmamalıdır."