Ünlü popçu Gülşen, Ataşehir’de verdiği konser sırasında İmam Hatip Liselilere yönelik olduğu iddia edilen sözleri nedeniyle tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilmişti. 

Video, 22 Ağustos 2022’de sosyal medyada paylaşılmış ve kısa süre içerisinde büyük tepki toplamış, #GülşenTutuklansın etiketi açılmıştı.

TCK'NİN 216. MADDESİ KAPSAMINDA GÖZALTINA ALINMIŞTI

"Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan resen başlatılan soruşturmanın ardından tutuklanan Gülşen kararın ardından sosyal medyadan bir mesaj paylaşarak, "Uzun yıllardır birlikte çalıştığım çalışma arkadaşlarım ile iş ve çalışma ortamında yapmış olduğum bir espri toplumu kutuplaştırmayı hedefleyen kimseler tarafından öne çıkarılarak yayınlanmıştır. Sözlerimin ülkemizdeki kutuplaştırmayı hedefleyen kötü niyetli kimselere malzeme vermiş olmasından dolayı üzgünüm. İnandığım özgürlüğü savu-nurken, eleştirdiğim radikal uca kendimin savrulduğunu görüyorum. Videodaki söylemimden rahatsızlık duyan ve incinen herkesten özür diliyorum. Daha başka bir dil bulmalıydım, bulacağım..." ifadelerini kullanmıştı. 

Savcı tarafından adliyede alınan geniş güvenlik önlemleri eşliğinde ifadesi alınan Gülşen, “İmam Hatip'te okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor” şeklindeki sözlerinin "Toplumun bir kesiminde yoğun tepkilere neden olduğu, bu tepkilerin özellikle sosyal medyada yapılan çok sayıda paylaşım ve yorumlarla gündem olduğu, bu kapsamda soruşturma konusu sözlerin kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlike oluşturacak şekilde kamu güvenliğini bozucu ve sarsıcı niteliğe haiz olduğu, bu şekilde halkın özelliklerine sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik içerdiği, bu suretle TCK 216. maddesinde düzenlenen 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik' suçunu unsurlarının oluşturduğu" gerekçesi ile cezaevine gönderilmişti. 

29 Ağustos tarihidinde tutukluluğuna yapılan itirazın kabul edilmesinin ardından konutunu terk etmeme adli kontrol şartıyla tahliye edilen Gülşen’in 12 Eylül’de yasağın kaldırılmasının ardından yurt dışına çıkış yasağı da, 250 bin TL'lik güvence miktarı yatırması karşılığı mahkeme tarafından kaldırılmıştı.

İFADESİ ORTAYA ÇIKMIŞTI

Ünlü popçu Gülşen’in tutuklanmasının ardından ortaya çıkan ifadesinde, “Hatırladığım kadarıyla 30 Nisan 2022 tarihinde Ataşehir'de konserde bu konuşma geçmiştir. 25 yıllık sanatçıyım. Müzisyen çalışma arkadaşlarım var. Bu grupla birlikte konserlerde sahne alırım. Benim kadromda klavye müzisyeni olarak yer alan Miraç isimli arkadaşımın lakabı 'imamdır'. Ayrıca arkadaşlara kendi aramızda aptal, salak, sapık olarak şakalaşırız. Talihsizlik olarak bu iki kelime bir araya gelmiştir. Bu konuşma Miraç ile aramızda geçen bir konuşmadır. Ben orkestrama hitaben, 'Beni seyircilerimin arasında omuzlarınızda taşıyın demem üzerine' bana orkestra arasından 'Seni imam taşısın' şeklinde cevap gelince bahse konu konuşma Miraç'la aramızda geçmiştir. Bu konuşma konsere katılanlara ya da medyaya hitaben yaptığım bir konuşma değildir. Ben ülkesini seven, fırsat eşitliğine inanan, kimseyi ayırıp örselemeyen bir sanatçıyım. Bu kısa görüntü aylar sonra kim tarafından ne amaçla servis edildi bilemiyorum. Ancak provokatif amaçlı servis edildiğini düşünüyorum” savunmasını yaptığı basına yansımıştı. 

‘Ben suç işlemedim’ diyen Gülşen, “Bana ihtiyacı olan bir çocuğum var. Ben suç işlemedim. Bana ihtiyaç olunan her an gelebilirim. Tutuksuz yargılanmak istiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” demişti. 

HAPİS İSTEMİYLE YARGILANDI

1 Mart’ta yapılan duruşmada savcı Gülşen hakkında mütalaasını açıklamış, sanatçının konser sırasında sarf ettiği sözlerin “kışkırtıcı ve düşmanca tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler içerdiğini, halkı kin ve düşmanlığa sevk edici, ayrıştırıcı olduğu, nefrete yönlendirici nitelikte olduğu, halkın birbirine karşı düşmanlık uyandırmaya elverişli olduğunu” öne sürerek bir yıldan üç yıla kadar hapsini istemişti. Duruşma, son savunmaların yapılması için 3 Mayıs’a ertelenmişti. 

ERDOĞAN KÜRSÜDEN DİLLENDİRMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos törenlerinde yaptığı konuşmada Gülşen’i hedef göstererek “Milletimizin mukaddes değerlerine dil uzatanlar, kutsallarına hakaret edenler hem maşeri vicdanda hem hukuk önünde hesap vermekten paçalarını kurtaramayacak” ifadelerini kullanmıştı.



İSPANYA’YA YERLEŞTİ

Tutuklama kararı öncesinde hem sosyal medyada hem de basında sık sık konserlerinde tercih ettiği kıyafetler nedeniyle eleştiri yağmuruna tutulan Gülşen, İspanya’ya yerleşeceğini duyurmuştu.

Mahkemenin 3 yıla kadar hapsi istenen Gülşen'in itirazını değerlendiren yurt dışına çıkış yasağını 250 bin TL'lik güvence miktarı karşılığında kaldırmasının ardından oğlu Azur Benan'ın yanına giden Gülşen, soluğu İspanya'da almıştı. 

50 konseri iptal edilen Gülşen, eşi Ozan Çolakoğlu ile Barcelona’da taşınmış, işleri nedeniyle geldiği İstanbul’da da otelde yaşamaya başlamıştı. 

1 YILLIK CEZA 10 AYA İNDİRİLDİ

Bugün İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanatçı katılmadı, Çolakoğlu'nun avukatları ise hazır bulundu. 

Savcı, sanatçı hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapsini talep ettiği mütalaasını tekrarladı.

Savunma yapmaları için söz verilen Çolakoğlu'nun avukatlarından Emek Emre, bazı müştekilere yazılan talimatların dönmediğini, bu nedenle eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirterek, müvekkili hakkında derhal beraat kararı verilmesini ve adli kontrolün kaldırılarak teminat bedelinin iadesini talep etti.

Avukat Altın Mimir ise "Müvekkilimin söylemi tüm İmam Hatipliler'e yönelik değildir, sahnedeki arkadaşına yaptığı bir şakadır. Ayrıca İmam Hatipliler sosyal bir sınıf kategorisinde değildir. Müvekkilimizin beraatini aksi takdirde alt sınırdan uzaklaşılmamasını, lehe hükümlerin uygulanmasını talep ederiz" dedi.

Avukat Orhan Müezzinoğlu da söz konusu videoyu çekerek aleni hale getiren kişilerin henüz ifadeye dahi çağrılmadığını vurgulayarak, "Müvekkilime yapılan organize eylemler sonucu müvekkilimin de dediği gibi, yargılanmamın tek sebebi isminin Gülşen olmasıdır. Söz konusu sözler ancak 'kaba söz' olarak nitelendirilebilir. Suçun manevi unsuru oluşmamıştır. Cezalandırılması Türk hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecektir" diye konuştu.

Avukat Ziya Ülker de müvekkilinin kastı olmadığını belirterek beraat talebinde bulundu.

Mahkeme, Gülşen'e, "Halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan önce 1 yıl hapis cezası verdi. Ardından sanığın duruşmalardaki tutumunu dikkate alınarak cezayı 10 ay hapis cezasına indirdi.

Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması da gözönüne alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına hükmedildi.

Mahkeme, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması için yatırılan 250 bin TL'lik güvence teminatının geri verilmesini de kararlaştırdı.

GÜLŞEN’İN AVUKATI EMRE EMEK: "İSTİNAFA BAŞVURACAĞIZ"

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, yargılama süreci tamamlanmadan acele bir karar verildiğini belirten Emek, "Gülşen hanım ilk günden beri TCK 216/1 bendinden yargılanıyor ancak karar 216/2 bendine göre verildi. Normal şartlarda iddianamede belirtilen maddenin yanında bir başka suç unsuru da doğabilecekse ek savunma hakkı verilir, bu da verilmedi. Çok şaşkınım, bir avukat olarak daha önce böyle bir şeye rastlamadım. 700'ü aşan müştekiden yüzde 20'sinin bile ifadesi alınmadı. Müvekkilin adli sicilinin temiz olması gibi pek çok sebepten 216/2'nin gerektirdiği 6 ay ile 1 yıl arası cezanın da alt sınırdan, 6 ay verilmesi gerekirdi. Ancak 12 ay ceza verilerek bu iyi hal ile 10 aya düşürüldü. Benim kanaatim mahkeme, bir üst mahkeme kararı bozsun diye elinden geleni yaptı. Usülde pek çok eksiklik var. Elbette istinafa başvuracağız" dedi.