Fenerbahçe Spor Kulübü bünyesinde kariyerine devam eden 22 yaşındaki milli sporcu, Fransa'nın Hyeres kentinde düzenlenen tüm sınıflar olimpiyat eleme yarışlarında 470 karma sınıfında olimpiyat kotası almayı başardı. Genç yelkenci, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
Kariyerine Adana Yelken Kulübü’nde başladığını anlatan Lara Nalbantoğlu, “Aslında ilk olarak babamın ilgisi olduğundan dolayı yelken kulübüne gitmiştik. Daha sonrasında hocalar beni kaptılar” diye konuştu.
“HEP HAYALİNİ KURDUĞUM BİR ANDI”
Olimpiyat kotası aldığı mücadelenin ardından yaşadığı duyguları paylaşan Lara, “Yarış sonunda çok duygulandım. Zaten bu spora başladığımdan itibaren hep hayalini kurduğum bir andı. Madalya yarışından sonra bitişten geçtikten sonra kotayı alışımızın heyecanını yaşamak, hayal ettiğim bir anı yaşamak çok duygulu ve heyecan vericiydi” ifadelerini kullandı.
Eğitimine Sabancı Üniversitesi’nde devam eden başarılı yelkenci, “Milli sporcu bursuyla okuyorum. Üniversitem sporculara destek veriyor. Hocalarımızla iletişimimiz gerçekten kolay. Rahatlıkla hocalarımıza ulaşabiliyoruz. Çok az bir zaman kaldığı için çok sık antrenman yapıyoruz, kamplarımız ve yarışlarımız oluyor. Sağ olsun okulum beni bu konuda destekledi ve aynı zamanda hocalarım eksik kaldığım konular hakkında bana yardımcı oldu. Olimpiyat başarısı elde etmekten büyük gurur ve keyif duyuyorum” dedi.
“FENERBAHÇE AİLESİNİN BİR PARÇASI OLMAK BÜYÜK GURUR”
Fenerbahçe’nin dünyanın en büyük spor kulübü olarak amatör branşlara çok fazla yatırım yaptığını ve olimpiyat oyunlarında Türkiye’yi yelken branşında temsil edecek 8 sporcunun 7 tanesinin sarı-lacivertli kulüp bünyesinde olduğunu aktaran Lara, “Bu Fenerbahçe’nin ne kadar büyük bir spor kulübü olduğunun göstergesi. Fenerbahçe Doğuş Yelken Takımı ailesinin bir parçası olmaktan büyük gurur ve keyif duyuyorum. Sponsorumuz sayesinde çeşitli kamplara gidebiliyoruz. Yarışlara katılıp çeşitli malzeme desteği alabiliyoruz. Bence Fenerbahçe’nin Doğuş gibi bir sponsoru olması yelken sporunda çok önemli. Aynı zamanda bizim önümüzde rol model olan sporcular var; Ateş Çınar, Deniz Çınar ve Alican Kaynar gibi. Onların izinden yürümek yelken sporunu geliştiriyor diyebilirim. Bu camiada olmaktan dolayı şanslı olduğumu düşünüyorum. Fenerbahçe ailesinin sporcusu olduğum için çok gurur duyuyorum. Değerli sponsorlarımız sayesinde amatör branşlarda başarı elde edebiliyoruz. Bu Türk sporu için özellikle Türk yelkenciliği için çok önemli bir başarı” değerlendirmesinde bulundu.
“EN İYİ 10 ÜLKE ARASINDA OLMAK İSTİYORUZ”
Olimpiyat Oyunları hazırlık süreciyle ilgili bilgi veren Fenerbahçe Spor Kulübü sporcusu Lara Nalbantoğlu, “2 aydan az bir süre kaldı. Bu yüzden her antrenman günü çok önemli ve sanki olimpiyatlarda yarışıyormuşum motivasyonu ile denize çıkıyorum. Her antrenmanı büyük bir ciddiyet ve özveri ile yapmaya çalışıyorum. Karadaki antrenmanlarımda aynı şekilde. Olimpiyatlardaki hedefim madalya yarışına kalmak, 19 ülke arasından en iyi 10 ülke arasında olmak istiyoruz. Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Ekip arkadaşım gerçekten çok deneyimli. Onun 5’inci olimpiyatı olacak. Bu yüzden ona güvenim sonsuz. Benim fiziksel gücüm ve onun deneyiminin birleşmesi bizi başarılı bir ikili yapıyor. Ekip arkadaşım Deniz Çınar ve kardeşi Ateş Çınar 18 yıllık deneyimlerinden yararlandığım için çok mutlu ve gururluyum. Onlara da çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“KENDİ SINIRLARIMIN DIŞINA ÇIKMAYA ÇALIŞIYORUM”
Paris Olimpiyat Oyunları’nda yarışların Marsilya’da yapılacağını anımsatan milli sporcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olimpiyat sürecine kadar Marsilya’ya antrenman kamplarına ve antrenman yarışlarına gidip geleceğiz. Marsilya’ya yine bir seyahatim olacak, orada antrenmanlarımızı sürdürüyoruz. Oradaki hava koşullarına, deniz dalga yapısına, rüzgar koşullarına alışmaya çalışıyoruz. Benim olimpiyatlardaki amacım elde edebileceğim en iyi dereceyi elde etmek. Kendimi fiziksel ve mental olarak olimpiyat kotasını aldığım yarıştan daha iyi hazırlamaya çalışıyorum. Kendi sınırlarımın dışına çıkmaya çalışıyorum. Bu yüzden çok heyecanlıyım. Bence olimpiyattaki sonuçlarımız bizim için çok olumlu bir sürpriz şeklinde geri dönecek.”
“KÜÇÜK KIZ ÇOCUKLARINA ÖRNEK OLMAK İSTİYORUM”
2019 yılında milli takıma seçildiğini aktaran Lara Nalbantoğlu, “Daha sonrasında üniversite sınavına hazırlanırken çeşitli vakıf üniversiteleri Türkiye Yelken Federasyonu ile bir sözleşme imzaladı ve bu milli sporculara yüzde 100 eğitim bursu sağlamak adınaydı. Kuzenim daha önceden Sabancı Üniversitesi’ne gidiyordu. Onu örnek aldım ve üniversite hakkında pozitif yorumlarından sonra benim de bir hayalim haline geldi. Üniversite sınavı sürecim bu hayal ile geçti ve hayalim gerçek oldu. Okuduğum üniversitenin öğrencisi olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. O vizyona sahip olmak, hayata bu şekilde bakmak çok önemli. Özellikle genç bir kızın hem spor yapıp hem de donanımlı eğitim alması çok önemli. Genç bir kadının kendini net bir şekilde ifade edebilmesi, ayakları üzerinde durabilmesi, sağlam bir duruş sergilemesi çok önemli. Bu yüzden her bir adımımda, her bir röportajımda genç kızlarımıza örnek olmak için çok çabalıyorum. Umarım doğru yolda ilerliyorumdur. Kendimden küçük kız çocuklarına örnek olmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Yelken sporunu geniş kitlelere duyurmanın önemine değinen genç sporcu, “Denizin ortasında yapıldığı için aslında bir salon sporu kadar fazla seyirciye sahip olamayabiliyor. Yarışları çeşitli TV kanalları yayınlarsa ve drone görüntüleri çekilirse çok daha ilgi çekici olabilir. Böylece yelken sporunu daha geniş kitlelere yayabiliriz. O yüzden umarım çeşitli TV kanalları bu işte gönüllü olurlar” dedi.
“BU SPORU YAPARKEN DOĞAYLA İÇ İÇESİNİZ VE DOĞAYLA BÜTÜNLEŞİYORSUNUZ”
Yelken sporunun diğer spor dallarından ayrılan yönlerini anlatan Lara, “Bu spor aslında çok renkli bir spor çünkü doğayla iç içesiniz ve doğayla bütünleşiyorsunuz. Doğanın koşullarını önceden tahmin ederek bir rota çizmeye çalışıyorsunuz. Yelken yarışlarında ben şu anda şamandıra parkuru yarışlarında yarışmaktayım. Olimpiyatlarda da böyle olacak. O yüzden takip etmesi biraz daha heyecanlı olabiliyor ve daha kolay olabiliyor. Yine olimpiyatlarda teknemizde takip cihazı olacak. Yarışlarımızı takip etmek isteyenler oradan takip edebilirler. Bence tek bir eksiği var; yarışların görüntülü bir şekilde takip edilemiyor oluşu. Çünkü bazen takip cihazları yanlış bilgi verebiliyor. Ailem kota yarışlarımı takip ederken çok heyecanlı ve stresliydi. Bu durumdan dolayı bu tür gelişmeler yapılabilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“HAYAL KURMAKTAN VAZGEÇMEYİN”
Ailesinin desteğinin önemine dikkati çeken milli sporcu, “Yine çok mutlu olduğum ve beni etkileyen konulardan bir tanesi ailemin desteği. Her koşulda beni destekliyorlar. Ailelerimizin desteği çok önemli. O yüzden umarım herkesin ailesi yaptığı işi destekler. Akranlarıma ve benden küçüklerime hayal kurmaktan vazgeçmemelerini tavsiye ediyorum. Eğer siz kendinize ve hayalinize inanırsanız yavaş da olsa çevrenizdeki insanlar da size ve hayallerinize inanmaya başlayacak. O yüzden hayal kurmaktan vazgeçmeyin” diyerek sözlerini tamamladı.
DHA