Önce kaldıracağız diye söz verilen, sonra da “Mülakat gibi mülakat yapacağız” denilen mülakat daha başlamadan yine çok konuşuluyor.
Mülakat sadece öğretmen atamalarında sorun değil. Her kurumda, her atamada mülakat çok tartışılıyor.
Son olarak haberlere konu olan bir mülakat var…
Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı tarafından geçen yıl mülakatla 30 personel işe alındı. 18 personelin işe alım sürecini yönetenlerin yakınları olduğu söyleniyor.
Hatta Antalya Valiliği bünyesindeki iki müdürlükte görevli müdürlerden birinin kızını, diğerinin de kuzenini mülakatla işe aldığı öne sürüldü.
CİMER’e isim de belirtilerek yapılan şikâyetle skandal ortaya çıktı.
Adalet Bakanlığında yazı işleri müdürlüğü kadrosu için yapılan mülakat ile ilgili de çok iddia var. Mülakata katılan birçok personelin dava açtığı biliniyor.
Tüm kamu kurumlarında mülakatla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
Vergi dairesinden, belediyelere kadar…
İddialar bu kadar ayyuka çıkmışken şimdi 20 bin sözleşmeli öğretmen mülakatla atanacak.
Mülakat denince insanların aklına hemen torpil ve adam kayırma geliyor.
Kamuoyunda mülakat ile adam kayırma özdeşleştirilmiş…
Mülakata katılacak olan herkes, şu veya bu şekilde arayışa mecbur kalıyor, mecbur bırakılıyor.
Çünkü mülakatın adil olacağına dair hiç kimsenin güveni kalmadı. Partilisi partisizi, yandaşı, karşıtı herkes mülakatın adil olmadığını düşünüyor.
Mülakat bu kadar yozlaşmış, yozlaştırılmışken 20 bin sözleşmeli öğretmeni mülakatla atamak kamu vicdanını yaralayacaktır.
Emin olun en adil mülakat yapılsa bile kimse ikna olmayacak, herkesin kafasında şüphe devam edecektir.
14.05.2024 tarih ve 32546 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmelikte yapılan değişiklikle “Sözlü sınav başarı puanı KPSS puanının yüzde 50’si ile sözlü sınavdan alınan puanın yüzde 50’si alınarak belirlenir” hükmü getirilmişti.
Özellikle bu değişiklikten sonra mülakatın adil olacağına kimseyi inandıramazsınız.
Bir sonraki seçimi beklemenize gerek yok.
Kamu vicdanını rahatlatmak için tüm kurumlarda mülakatın hemen kaldırılması gerekir.
***
En güzeli hangisi?
Çok eskilerde rivayet olunur ki, muhteşem bir hükümdarın dünyalar güzeli bir kızı varmış. Kız evlilik çağına gelmiş ama kimseleri beğenmezmiş. Ne kralların oğulları, ne zengin tüccarların oğulları... Kız herkese burun kıvırıyormuş.
Bu ülkede yakışıklı ama fakir bir genç de istemiş bu kızı. Tabii ki reddedilmiş. Bu genç başka bir ülkeye gitmiş, çalışmış çok zengin olmuş. Ülkesine yıllar sonra geri dönmüş ve kendisini reddeden bu kızı görmek istemiş.
Sormuş, soruşturmuş, kızın evini öğrenmiş. Gitmiş evin önünde beklemeye başlamış. Derken kapı açılmış, çirkin bir adam çıkmış. Adam gittikten sonra bizimki kapıyı çalmış. Kız açmış.
Genç, neden bu kadar çirkin bir adamla evlendiğini sormuş kıza. Kız da onu evin arka bahçesinde bulunan muhteşem bir gül bahçesine götürmüş ve şöyle demiş:
“Sorunun cevabini öğreneceksin. Şimdi bu gül bahçesinde en güzel gülü bulup bana getirmeni istiyorum. Yalnız bir şartla, bahçede ilerlerken asla geri adım atamazsın.”
Genç “Tamam” demiş ve başlamış bahçede ilerlemeye. Tam en güzel gülü gördüm derken, başka güzel bir gül daha görüyormuş. Tam o güle elini atacakken başka güzel bir gül, tam onu koparacakken başka güzel bir gül...
Bir bakmış bahçenin sonuna gelmiş, geriye adım atması yasak!
Bahçenin sonunda boynu bükük solmuş güzel olmayan bir gül koparmak zorunda kalmış.
Genç kız, cevap vermiş; “İşte! Anladın mı şimdi niye bu adamı seçtiğimi?”
(Alıntıdır)
***
TEBESSÜM
Şapka
Bir gün Temel, Amerika’ya seyahate gider. Orada bir şapkacı dükkânına girer. Bir şapka beğenip satıcıya sorar:
- Bu şapka ne kadar?
- 150 dolar.
- Bu şapkanın delikleri nerede?
- Ne deliği, şapkada delik ne alaka?
Temel şöyle der:
- 150 doları verecek eşeğin kulaklarının geçeği delikler!
***
GÜNÜN SÖZÜ
Yer uygunsuz, oradakiler kabiliyetsiz olunca o yerde konuşmak zulüm olur.
Şems-i Tebrizi