ÇEKMEKÖY'de katıldığı kahvaltı programında konuşan AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, "Hırsları var, hesapları var dertleri yok. İstanbul'a dair projeleri, planları, hayalleri yok. Mevcut yönetimdekiler lafta, sözde gösterdikleri o azmi, işte oluşta gösteremediler. Boş vaatlerde gösterdikleri gayreti hizmette ve eserde gösteremediler. Hülasa, az gittiler, uz gittiler, dere tepe düz gittiler hikayenin sonunda da bu aziz milletin umudunu tükettiler. İşte ben bu yüzden CHP'ye gönül vermiş, sesimizin ulaştığı tüm hemşehrilerimizden özellikle oy istiyorum" ifadelerini kullandı.

"BANA KİMSE SIRTINI DÖNÜP GİTMİYOR"

Murat Kurum, "İnanın sokaklarda herkes bizim vizyonumuzu, projelerimizi, yatırımlarımızı konuşuyor. Bakın ben saha demişken, buradan Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül vermiş kardeşlerimize, hemşehrilerimize seslenmek istiyorum. Ben Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerimizin de oyuna talibim ama bu yanlış anlaşılmasın. Bu asla öyle kuru kuruya bir talep değil. Çünkü bu talep tek taraflı bir şey değil; tam aksine karşılıklı gönül sözleşmesi olacak. Hadi bu gönül sözleşmesini biraz açalım; Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerimizle gittiğimiz her yerde hakikaten çok samimi içten sohbetlerimiz oluyor. Biz herkesle sohbet ediyoruz. Herkesi dinliyoruz. Ben oy istiyorum. Kimi 'olmaz' diyor. Kimi 'bakarız' diyor kimi 'hayırlısı' diyor ama bana kimse sırtını dönüp gitmiyor" ifadelerini kullandı.

"RAKİBİMİZ KÖTÜLENDİ DİYE SEVİNMEMİZ GEREKİR Mİ"

Kurum, "Beni durdurup konuşan CHP'li kardeşlerimiz bana genelde şöyle dediler: 'Murat Bey bizim adayların sizden farkı nedir? Onlar da bir aday neticede, siz belediyecilikte çok iyisiniz, bizimkiler bir türlü bu seviyeye çıkamıyor'. Bu sözleri duyunca, rakibimiz kötülendi diye sevinmemiz gerekir mi? Gerekmez. Ben hakikaten bu duruma CHP'li dostlarımız adına çok üzülüyorum. Neden üzülüyorum biliyor musunuz? CHP'li halkımız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin başarılı olmasını istemez miydi? İsterlerdi. Gururla oy verdikleri insanların icraatlarını anlatmak istemezler miydi? Elbette ki isterlerdi. Şöyle 100 yıl konuşulacak bir eser yapsalardı fena mı olurdu, fena olmazdı" diye konuştu.

"MİLLETİN UMUDUNU TÜKETTİLER"

Kurum, "Bunlar maalesef iş dışında her işle uğraştıkları için yapamazlar. Çünkü; hırsları var, hesapları var dertleri yok. İstanbul'a dair projeleri, planları, hayalleri yok. Mevcut yönetimdekiler lafta, sözde gösterdikleri o azmi, işte oluşta gösteremediler. Boş vaatlerde gösterdikleri gayreti hizmette ve eserde gösteremediler. Çamur atmakta gösterdikleri kararlılığı bu milletin, Çekmeköy'lü kardeşlerimizin derdine koşmakta gösteremediler. Hülasa, az gittiler, uz gittiler, dere tepe düz gittiler hikayenin sonunda da bu aziz milletin umudunu tükettiler. İşte ben bu yüzden CHP'ye gönül vermiş, sesimizin ulaştığı tüm hemşehrilerimizden özellikle oy istiyorum. Gelin el ele verelim bu gidişata dur diyelim diyorum. Gelin omuz omuza verelim hep birlikte üretelim, İstanbul'un 39 ilçesinin sorunlarını bitirelim. İstanbul'u depreme hazırlayalım, trafik çilesini bitirelim diyorum. Gelin, marka projelere hep beraber imza atalım diyorum" şeklinde konuştu.

"HER İSTANBULLUNUN OYUNA TALİBİZ"

Kurum, "Benden size söz sadece Cumhur İttifakı'na gönül vermiş kardeşlerimizi değil, İstanbul sevdalısı herkesi durmak bilmeyen gayretimiz, muhteşem eserlerimizle gururlandıracağız. Bu yüzden biz herkesin İstanbul'u için her İstanbullunun oyuna, desteğine talibiz. Yaptığımız bu gönül sözleşmesine sadık kalmaya devam edeceğiz. Hangi görüşten olursa olsun, tüm vatandaşlarımız biliyor ki, bizim sözlerimiz öyle kollarını boşa sıvayanların, rol yapanların verdiği sözlere benzemez. Bizde kollar bir kere sıvandı mı bir daha geri sarılmaz. Çünkü o kollar, artık Murat'ın kolu değil, milletin kolu olmuştur. O kollar gider afetzede kardeşlerimize sarılır. Elazığ'da, Malatya'da, İzmir'de, Antalya'da, Kastamonu'da, Rize'de, Giresun'da ve daha birçok yerde üç yüz altmış beş bin yeni yuva kurar. O kollar asrın felaketini yaşamış on bir ilimize derman olmak için uzanır" dedi.

dha

Editör: Ayşegül Keskin