Su tarihinin abidevi eserlerinden olan su terazisi hakkında konuşan Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, “Su terazisi bir binaya bitişik durumda. Yanında bir bina daha varmış o yıkılmış. Yeni bir bina yapılacakmış ama inşa edilmesi kesinlikle yanlış. Çünkü bu eserin etrafının açık olması gerekiyor” dedi. Binaya bitişik durumda ve bakımsız haldeki su terazisi havadan görüntülendi.

İstanbul’da sıklıkla görülen ancak pek bilinmeyen yapılar olan su terazileri, Osmanlı Cihan Devleti döneminde kaynaklardan mahallelere su dağıtıyordu. Çeşmelere, sebillere, cami ve hamamlara suyu sağlayan terazilerin bazıları tarihin birer abidesi olarak bugün hala ayakta duruyor. Öte yandan, İstanbul’un tarihi suyolu yapıları günümüzde ise yüksek binaların gölgesinde kalıyor. Osmanlı’dan günümüze ulaşan su terazilerinden bazılarının çevresine bina inşa edildiği için sokak arasında kalırken, bazıları da bakımsızlıktan yok olma tehlikesi yaşıyor. Bitişiğine bir bina yapılan ecdat mirası Küçükayasofya Su Terazisinin hali ise tepkilere neden oldu. Önünde bulunan boş araziye bir bina daha yapılacağı öğrenilen su terazisinin çevresi tamamen kapanacak. Etrafı binalarla örülecek olan su terazisinin içler acısı hali havadan görüntülendi.

“Su terazisi bir binaya bitişik durumda”

Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, “Küçükayasofya Mahallesi’nde su terazisinin yanında bulunmaktayız. Su terazisinin yapılış tarihi belli değil çünkü Osmanlı’da su terazilerine kitabe koyulmuyordu. Ama Osmanlı’da yapıldığını kesin olarak biliyoruz. Su terazileri Osmanlı’nın şehir dışından kemerlerle ve borularla getirdiği suların dengeli bir şekilde mahallede bulunan çeşmelere dağıtılmasını sağlayan basınç merkeziydi. Sular kemer ve borularla su terazilerine geliyordu. Su terazisinde yukarıya çıkıyordu. Yukarıda bir hazne bulunuyordu sonra oradan eğim alarak hızlı bir şekilde diğer çeşmelere dağılıyordu. İstanbul’da eskiden bu su terazilerinden 100’den fazla varmış. Maalesef onlardan çok azı günümüze ulaşabildi. Hatta bunlara Osmanlı’nın dikili taşları deniliyordu. Mimari olarak dikili taşlara çok benziyorlar. Küçükayasofya Su Terazisi diye geçiyor. Bir başka ismi yok. Su terazisi bir binaya bitişik durumda. Yanında bir bina daha varmış o yıkılmış. Yeni bir bina yapılacakmış ama inşa edilmesi kesinlikle yanlış. Çünkü bu eserin etrafının açık olması gerekiyor. Bu bina yapılırsa etrafı tekrar kapanacak. Yanında bulunan binanın ise kamulaştırılması gerekiyor. Ayrıca altında bir ticarethane de var. Su terazisinin içinde bulunuyor. O ticarethanenin de kamulaştırılması lazım” dedi.

İHA

Editör: Haber Merkezi