Ekonomim gazetesinden Şenay Zeren'in haberine göre; yapılması beklenen faiz artırımına ilişkin yelpaze, oldukça geniş. Beklentilerin dağılımına baktığımızda yüzde 15 ile 40 arasında değişirken, ağırlık yüzde 20 ile 25 arasında bir faiz artırımına gidilmesi yönünde bulunuyor.
'BORSADA GERİ ÇEKİLMELER GÖRÜLEBİLİR'
Serkan Gönençler - Gedik Yatırım Başekonomisti
"Mehmet Şimşek’in ekonomi politikalarının kurala dayalı, uluslararası normlara uygun ve öngörülebilir olacağı yönündeki taahhütleri baz alındığında, politika faizinin kademeli olarak mevduat faizlerine yaklaştırılması beklenebilir. Bu kapsamda, politika faizinin bu toplantıda yüzde 25 seviyesine yükseltilmesini ve sonraki toplantılarda artışların devam edeceğine dair bir sinyal verilmesini bekliyoruz. Bununla beraber, TCMB’nin yalnız faizler konusunda değil, bankalar üzerindeki regülasyonların (kredi faizlerine üst sınır, tahvil tutma şartları gibi) nasıl gevşetileceği konusunda da bir yol haritası sunması gerekiyor.
Bu şartların sağlanması halinde, risk primindeki düşüş trendinin hız kazanması, bunun da öncelikli olarak bankacılık sektörü ve holding hisselerine olumlu yansıması beklenmeli. Atılan para politikası adımlarının yetersiz kalması durumunda ise, Dolar/TL kurunda ek yükselişler ve hisse senetlerinde geri çekilmeler görebileceğimizi düşünüyorum.
'DOLARDA KADEMELİ YÜKSELİŞ DEVAM EDEBİLİR'
Serdar Pazı - Global Menkul Araştırma Grup Direktörü
Yapılan anketler merkez bankasının yeni başkan ile gerçekleştireceği ilk toplantıda kuvvetli bir artışa imza atacağı beklentisini yansıtmakta. 12 aylık enflasyon yüzde 40 sınırında, piyasa ortalamalarının genelde altında seyreden TCMB katılımcı anketi ise yüzde 30 düzeyinde bir gelecek 12 aylık beklentiyi yansıtıyor. Ancak Mart 2024 yerel seçimlerini ve istihdamı da göz ardı etmemek adına 650 puanlık bir artırım ile yüzde 15 düzeyine gelinmesini ve sonraki toplantılarda da yüzde 5'lik aylık artırım ivmesi ile gidileceğini düşünüyorum. Faizler beklenenden daha az bir hızla artacak olursa, ilk planda kredibilite kaybı yaşanabilir ve TL varlıklarda zayıflama görebiliriz. Tabii burada açıklama metnindeki dil ve devamında TCMB ile bankalar arasında yapılacak toplantıdaki çözüm odaklılık önemli olacaktır.
Dolar kurunda kademeli yükselişin devam edeceğini, CDS risk priminin 500 altında kalmayı sürdüreceğini ve BIST 100 için de kâr satışlarının 5200 üzerinde karşılandığı müddetçe, yeni tarihi zirve senaryolarının ana senaryo olacağını düşünüyorum.
GEVŞEK DURUM DEĞİŞEBİLİR
Enver Erkan - Dinamik Menkul Başekonomisti
TCMB, ortodoks politika düzlemine geçerek son 2 yıldaki gevşek duruşundan muhtemelen uzaklaşacaktır. Bu kapsamda bir hafta vadeli repo faizinin 1150 baz puan artışla yüzde 20’ye doğru artırılmasını bekliyoruz. Merkez bankasının sıkılaştırma döngüsünü başlatmasının yanı sıra, son 2 yılda kredi mekanizmasını ve liralaşmayı düzenleyen bir dizi karmaşık düzenleme ve uygulamalarını gevşetmeye başlayacağını da düşünüyoruz.
TL 28 Mayıs'tan sonra bir düşüş serisi içine girdi. Bu düşüşün, liranın gerçek değerini bulmasına yönelik liberal yaklaşımla beraber uzaması bekleniyor.
DALGALANMA İHTİMALİ YÜKSEK
Hikmet Baydar - Ekonomist
TCMB olası sert faiz artırımının piyasada yeterince fiyatlandığını düşünmüyorum. Faiz artırımının miktarı bile henüz net değil.
Sert faiz artırımlarının hem kurda hem de Borsada hem de altın fiyatlarında belli bir dönem için de olsa önemli bir dalgalanma yaratma ihtimalini son derece yüksek görüyorum.
Merkez Bankasının sert faiz artırımları, Borsadaki özellikle bankacılık sektörünün mevcut tahvil portföyünde faizlerin yükselerek bir zarara sebebiyet verebileceği korkusunu oluşturabilir. Bu da özellikle bankacılık sektöründe ciddi satışların gelmesine yol açabilir.
Dolar/TL'de ise, geçici olarak aşağı baskı söz konusu olabilir. Çünkü yapısal bir problem olduğu için ve cari açık devam ettiğinden dolayı dövizde tekrar yukarı doğru yönlenme söz konusu olabilir. Ama kısa vadede dövizde aşağı yönlü bir harekete yol açar diye düşünüyorum.
Gram altında, dolara paralel bir hareket söz konusu olabilir. Bunun dışında, ons altın hareketlerinde de özellikle Fed'in faiz kararına bağlı olarak bir dalgalanma olabilir. O yüzden, ons altın da burada çok etkili olacaktır. Tekrar söylüyorum, dolar/TL aşağı hareket ettiğinde, gram altında da bir gevşeme oluşacak; ancak bu gevşemenin çok kalıcı olacağını düşünmüyorum.
'EĞER ARTIŞ 20 PUANIN ALTINDA KALIRSA...'
Murat Özsoy - Biz Finansal Danışmanlık Kurucusu
Merkez Bankası’ndan beklenen sert faiz artışının, henüz bugün itibariyle para piyasaları tarafından fiyatlanmadığını görüyoruz ve karar açıklanana kadar da önden bir fiyatlama göreceğimizi düşünmüyorum. Asıl hareketlenmeler karar açıklandığı zaman ortaya çıkacaktır. Bu hareketliliğin boyutu, açıklanacak faiz artışının ne kadar olacağı; süresi ise karar metninin içeriği ile bağlantılı olacaktır.
Piyasa beklentileri 20-25 arası bir bant aralığında. Eğer artış 20 puan altında kalırsa piyasa bundan tatmin olmayacak ve dolar/TL kurunda olası bir geri çekilme çok sınırlı kalacaktır. 20 puanın üzerinde bir artış gelirse dolar/TL kurunda satış hareketlerini daha sert görürüz ve hızlı bir geri çekilme gündeme gelir diye düşünüyorum. Söz konusu gerilemenin nereye kadar olacağını ise faiz kararından çok basın duyuru metnindeki ifadeler belirleyecektir.
'ALTIN YATIRIMCILARI İÇİN ALIM FIRSATI OLABİLİR'
Metindeki söylemler, faiz kararının kur üzerindeki etki süresini geçici ya da kısa bir süre de olsa kalıcı kılacaktır. Kurdaki ana yön, içeriye istikrarlı şekilde yabancı para girişi olmadığı müddetçe yukarı olduğu için de her ne kadar ani bir geri çekilme görsek de karar sonrasındaki kurun yeniden yükselişe geçeceği kanaatindeyim. Gram altın yatırımcıları için faiz kararı sonrasında yeniden bir alım fırsatı doğabilir. Bu fırsat sonrasında gram altında 1500TL-1550TL hedef fiyatları gündeme gelecektir.
Yusuf Kavak – Galata Menkul Araştırma Müdürü
Merkez Bankası'nın sert faiz artırımı için piyasada tam bir fiyatlama olduğunu söylemek doğru bir analiz olmayabilir. Her ne kadar, 26 Mayıs ile 12 Haziran arasındaki yaklaşık yüzde 30'luk yükselişte; ortodoks politikalara dönüş kapsamında, faizlerinde hızla yükseltilmesi fiyatlamalara girmiş gözükse de, yapılan piyasa tahminlerindeki yüksek farklara bakacak olursak; faizlerin ne kadar hızlı yükseleceğine dair halen daha piyasalarda belirsizlik olduğu görülmekte.
Seda Yalçınkaya Özer - İntegral Yatırım Araştırma Müdürü
22 Haziran’da gerçekleşecek TCMB faiz kararına yönelik beklenti skalası oldukça geniş. %15’ten %30’a kadar farklılaşan faiz artırımı beklentisi bulunuyor. Dolayısıyla hangi kısmının fiyatlara yansıdığını bilmek zor. Bence bu toplantıda çok fazla bilinmezlik olduğundan piyasada fiyatlandığını söylemek zor.
Sadece faiz kararının ne olacağı değil, aynı zamanda beklenti yönetimi de oldukça önemli. Bozulan ödemeler dengesi ve enflasyon dinamiklerini onarıcı bir yol haritası içeren karar metnine ve sözel yönlendirmeye ihtiyaç olacaktır. Merkez Bankasının bu haftaki toplantısında karar metnindeki dili tamamen değiştirmesini bekliyoruz. Bununla birlikte toplantıda sözel yönlendirmenin de güçlü olması piyasanın dikkatinden kaçmayacaktır. Piyasanın ekonomik koşullarda iyileşmeye gidilecek bir hikayeye olumlu bakma potansiyeli yüksek görünüyor.
Vahap Taştan - Yatırım Finansman Menkul Değerler Strateji ve Yatırım Danışmanlığı Bölümü Yönetmeni
22 Haziran’da TCMB, yeni Başkanı ile ilk PPK toplantısını yapacak ve faiz kararını açıklayacak. Piyasa beklentileri politika faizinin yüzde 20 bandında olabileceği yönünde; fakat beklentilerin dağılımları oldukça geniş bir aralığa tekabül etmekte.
TCMB agresif bir politika ile faizi hızlı bir şekilde yüzde 30’ların üzerine taşıyacak olursa TL üzerindeki baskının hafifleyebileceğini ve özellikle bankacılık sektörünün yabancı açısından da ilgi uyandırabileceğini düşünüyoruz. Elbette burada bankalar için ellerinde tuttuğu tahvillerin de yükselen faizlerden dolayı değerinin düşebileceğini eklemek gerekiyor."