107 yıl önce, 1915’de İstanbul'da doğmuştu. Ankara Gazi Lisesi'ni bitirdikten sonra Sosyoloji öğrenimi yapmak için gittiği Belçika’da iki yıl kaldı. İkinci Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine yurda döndü. Millî Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü'nde danışmanlık, Ankara Kitaplığı'nda memurluk ve gazetecilik yaptı.
Akşam ve Cumhuriyet gazetelerinde deneme yazıları yazdı. 1954'den sonra bir süre İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nde fonetik ve diksiyon öğretmenliği yaptı.
1964-1969 arasında TRT Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu. 1979'da UNESCO Genel Merkezi Kültür Müşaviri olarak Paris'e gitti.
Melih Cevdet, şiire lise sıralarında başlamıştı. "Ukde" adlı ilk şiiri 1936'da Varlık dergisinde çıktı. Kendisinden bir sınıf yukarda olan Orhan Veli ve Oktay Rifat'la birlikte yeni şiir denemeleri yapıyorlardı.
,1941’de üç arkadaş, Garip adlı şiir kitabını çıkarmıştı. Böylece Garip (Birinci Yeni) hareketinin kurucu ve yürütücüleri arasında yer aldı.
Garip Akımı, Türk şiirinin yeni bir düzlemde kendini var etmesine zemin hazırlayan önemli bir girişimdi. Melih Cevdet Anday‘ın Orhan Veli ve Oktay Rıfat‘la birlikte çıkardığı bu yeni akım, öncelikli olarak şiirdeki yeniliği ve değişimi esas almıştı. Söylemin sadeliğine anlam bakımından pek çok şeyi sığdıran bir düşünceyle eser veren bu sanatçılar, kendilerinden önceki şairler tarafından anlaşılamadıkları gibi dönemin genel algısına aykırı bir durdukları için sıkça eleştirilmişlerdi. Oysa onlar, kuralların olmadığı bir yazın düzenini savunmuş, şiirin her şey için olabileceğini anlatmak istemişlerdi.
Sanırım çok kimseyi de düşündürmüştür. İşte kolay gibi görünen ama beni düşündüren bir şiiri:
Tanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın
Saadetin adını bile duymamış
Tanrının işine bakın.
Geceyi gündüzü biliyor
Dört mevsim, rüzgârı, karı
Ay ışığına bayılıyor
Ama kötülemiyor karanlığı.
Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin.
Hece vezni ile yazdığı ilk şiirlerinde aşk, avarelik, ölüm ve tabiat konularını işleyen Anday, sonra toplumcu şiire yöneldi.
Melih Cevdet Anday, edebiyatın birçok türünde eserler verdi. Yine Orhan Veli ve Oktay Rifat'la beraber, Batı'nın önemli şair ve yazarlarından çeviriler yaptı.
BİZE BAĞLI
Bu akşam da gönlümüzce bitmediyse gün
Suçun yansı bizim yarısı günün
Sanki yapının tuğlası bizsek harcı o
Onun da iyi olması lâzım
Onun da aklı kalbi namusu
Ya masmavi aydınlık ferah
Ya dikenli huzursuz bir uykusu
Gününü gün etmekten korkması lâzım.
Bu akşam da gönlümüzce bitmediyse gün
Demek tümü bizim omuzlarımızda yükün
Gelin buna bir çare bulalım
Bunca olduğumuz gayri yetmiyor
Yarın daha iyi adam olalım
Yarın daha sağlam daha akıllı
Yarın daha sevdalı daha haklı
Günün bize bağlı olduğunu bilelim.
Fikir yanı ağır basan bu şiirlerde lirizm ve ahenk noksan gibiydi. Bu şiiri Yeni Bir Dünya başlığını taşıyor:
Dünyada geçirdim çocukluğumu
İnsanlardan eşya yaparlar
Kırmızı bir orman iki boyutlu
Kendi başına yağardı kar.
Gör ki, öldüğümde bilmedim,
Elimde bunca sözcük kaldı.
Nerde geçecek benim erginliğim
Bu dünya bir daha olmalı
Şiir Kitapları : Garip (Orhan Veli, Oktay Rıfat'la birlikie), Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane, Yanyana, Kolları Bağlı Odysseus, Göçebe Denizin Üstünde, Teknenin Ölümü, Ölümsüzlük Ardında Gılgamış, Tanıdık Dünya.
Romanları:
Zifaftan Önce (1957 - Murat Tek adıyla), Yağmurlu Sokak (1959 - Murat Tek adıyla), Dullar Çıkmazı (1962 - Murat Tek adıyla), Bir Gecede Üç Erkek (Murat Tek adıyla) , Aylaklar (1965), Gizli Emir (1970), İsa'nın Güncesi (1974), Raziye (1975)
Tiyatro Oyunları: İçerdekiler, Mikadonun Çöpleri, Yarın Başka Koruda Dikkat Köpek Var, Ölüler Konuşmak İster, Müfettişler, Ölümsüzler