Daha önce yazdığımız bir yazıda "Eğer AB ve Rusya'dan turist gelmezse bu yıl turizmde sıfır çekmeye hazır olalım" demiştik.
Turizmcilerin beklentileri de Almaya ve Rusya'nın Türkiye'ye turist gönderip göndermeyeceği kararındaydı. Turizm sezonu sona yaklaşırken, bu konudaki umutlar da sona ermeye başladı. Rusya'dan beklentilerimizin de gerçekleşmeyeceği yapılan açıklamalardan anlaşılıyor
Nasıl mı?
Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkanı Maya Lomidze, yurt dışı uçuşların başlaması için uygulanması planlanan kriterleri açıkladı.
ATOR Başkanı Maya Lomidze, Rusya'nın hangi ülkelere ne zaman uçuşlara başlanacağını "Kovid-19 salgınındaki gidişata göre" belirlediğini ve Rospodrebnadzor tarafından bir liste oluşturulduğunu belirtti.
Buna göre hükümetin iki kriter belirlemesi bekleniyor:
1- Rusya Ulaştırma Bakanlığı, öncelikle epidemideki ikinci dalga verilerini değerlendirerek seferlere başlanacak ülkelerin listesini onaylayacak. Bunun "hemen" olması beklenmiyor.
2- Bu ülkeler belirlenirken, Rus turistleri kabul edip etmeyeceklerine de bakılacak. Örneğin şu an AB ülkeleri Rus turistleri kabul etmediği için, bu ülkelere uçuşların hemen başlaması beklenmiyor.
İkinci kriter Türkiye açısından sorun yaratmıyor. Medyaya yansıyan ilk listede bulunmayan Türkiye'nin, Kovid-19 açısından henüz "riskli ülkeler" grubunda sayıldığı anlaşılıyor.
Rus Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkanı Maya Lomidze, Türkiye gibi Rus turistler arasında tatil için popüler olan ülkelere uçuşların eylül sonu-ekim dönemi öncesinde başlamasının pek mümkün olmadığını söylemişti.
Govorit Moskva radyosunda konuşan Lomidze, yurt dışı uçuşlarının ne zaman başlayabileceği ihtimali konusunda bakın neler söylüyor:
"Herhangi bir turistik noktaya uçuşların başlaması temmuz sonuna kadar son derece düşük ihtimal, yüzde 99 oranla böyle bir şey olmayacak. Ağustos ayı gerçekten büyük soru işareti. Şu an için en iyimser senaryo, eylül sonu-ekim. Eylül sonu-ekim başında uçuşların başlamasından söz edecek olursak, temel olarak Akdeniz ülkelerini kastediyoruz, Türkiye de buna dahil. Yani son 10 yıldır en çok tercih edilen turistik noktalar arasında ilk beşe giren yerler. Asya, Tayland, Vietnam, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail de herkesin beklediği yerler arasında, ancak buralar için henüz tahminler muğlak. Kötümser tahminler ise aralıkta başlayacağı yönünde."
Şu nokta önemli:
Gerek AB ülkeleri, gerekse Rusya, pandemi nedeni ile zor günler geçiriyor. Buna ekonomik sıkıntıları da eklediğimizde adı geçen ülkeler, vatandaşlarını yurt içinde tutmanın yollarını arıyor.
Hedefleri şu:
Dışarıya para gitmesin, yeni bir salgının önüne geçilsin.
Bu nedenle işi uzatarak zaman kazanma yarışı içindeler. "Hadi artık istediğiniz ülkeye gidebilirsiniz" dendiğinde de turizm sezonu bitmiş olacak.
Diyeceksiniz ki" Bu işin siyasi boyutu yok mu?"
Hiç kuşkusuz var. Bu konuyu başka bir yazımızda enine boyuna masaya yatıracağız. Siyasi oyunlar da oynanıyor.
Yüzümüzü kendimize dönelim:
Büyük oteller kapılarını kapattı. Açılanlar ise çok düşük kapasite ile çalışıyor. Küçük çaplı otellere yerli turist geliyor. Şu ana kadar yapılan araştırmalarda küçük ve aile otellerinin de doluluk oranlarının düşük olduğu görülüyor.
Özetle biz bize kaldık.
Bu yıl turizmde ilk önce 100 milyar dolarlık bir gelir bekleniyordu. Sonra bu rakam 40 milyar dolara indi. Bundan sonraki gelişmelerde nasıl bir oran ortaya çıkacak bunu da şimdiden merak ediyoruz. Ancak beklentilerimizin gerçekleşmeyeceğini söylemeliyiz.
Kovid-19 ile mücadelede beklenen sonuçların alınması da zaman alıyor. Bu iş uzadıkça sorunlar da çoğalıyor. Bu nedenle bu yılı turizmde kayıp yıl olarak yaşayacağımız şimdiden görülmeye başladı.