Şu anki rakamlar:
Sağlık turizminde 20, termal turizminde 4. Sırada yer alıyoruz. Konu ile ilgili olanlar potansiyelimizin fazla olduğunu, daha ön sıralarda olmamız gerektiğini dile getiriyorlar.
TIF 2023 kapsamında Indigo Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tosun moderatörlüğünde düzenlenen ‘Türk Turizmine Yeni Bir Nefes: Lüks Termal ve Sağlık Turizmi Birlikteliği’ paneline Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Köksal Holoğlu, NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür ve Güven Sağlık Grubu Başkanı Banu Küçükel katıldı.
Panelde konuşan NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, “Fay hattının olduğu yerlerde termal sular var. Biz de bu anlamda kaynak bakımından en zengin yedinci ülkeyiz. Fakat tesis anlamında baktığımızda sıkıntı yaşıyoruz.” dedi.
Global Wellness Institute’nün sağlık ve termal turizme ilişkin yayınladığı verileri açıklayan Gür, şu ifadeleri kullandı:
“ABD merkezli Global Wellness Institute her sene bir önceki yılın rakamlarını açıklıyor. Hem ülkesel hem de küresel bazda bir araştırma yapılıyor. Bu enstitünün amacı sadece wellnes turizmine yönelik rakamları açıklamak. Yayınlanan son rapora göre 2022 yılında toplamda 5,6 trilyon dolar gelir elde edilmiş. Bunun içinde kişisel bakım ve güzellik, sağlıklı beslenme ve kilo yönetimi, fiziksel aktivite kamusal sağlık, önleyici sağlık, kişiselleşmiş sağlık, geleneksel ve tamamlayıcı tıp, mental sağlık, iş yeri sağlık ve günlük spa gibi alanlar var. 5,6 trilyon dolar üzerinden wellnes turizmi 651 milyar dolar pay almış. Termal ise yaklaşık 46 milyar dolar alıyor. Bu kadar zenginliğin içinde maalesef çok küçük alabildiğimiz pay. Wellnes ve termal turistinin harcama kapasitesi normal turiste göre yüzde 41 daha fazla. Bu noktada kendimize bakmamız lazım. Kaynak bakımından zenginiz ama gelir olarak nerede olduğumuza baktığımızda ABD 147 milyar dolar gelir ile birinci sıradayken Türkiye 1,5 milyar dolar ile 20. sırada. Wellnes pazarında 20. sıradayken termal turizmde daha yukarı çıkıyoruz. Burada birinci de değişiyor. Asya, deprem bölgesi devreye giriyor ve birinci sıraya 10 milyar dolar ile Çin giriyor. İkinci sırada Japonya, üçüncü sırada Almanya var. Türkiye ise 757 milyon dolarla dördüncü sırada.”
Çocuklar ve genç nesle termal turizmin aşılanması gerektiğini ifade eden NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı bu konuda da şunları söyledi:
“Bizim burada gidebileceğimiz önemli yollar var. Oluşturmak istediğimiz sinerji buradan kaynaklanıyor. Ülkemizde hala termal yaşlanınca ya da hastalanınca gidilecek bir yer hatta hamam gibi görülüyor. Rakip ülkelerimizde ise çocukluktan gelen bir kültür var. Tamamlayıcı, önleyici sağlığın yanı sıra güzelleştirici bir şey olarak da bakılıyor. Biz aslında şimdiden çocuklarımızın ve gençlerimizin beynine bunu işleyebilirsek, tanıtım faaliyetlerimizde bunları da kullanabilirsek termal turizmin büyümesi için bir adım atabiliriz diye düşünüyoruz. Tesisleri yapalım en güzellerini de yapalım gelecek potansiyel misafirlerimizdeki algı hastalanınca veya yaşlanınca gitmek olunca o tesisleri doldurmakta sıkıntı çekeriz.. “Global ve deniz turizminde çok iyi yerdeyiz. Ama işin bu tarafında da almamız gereken çok yol var. Yatırımlarımızı hep aynı bölgeler yerine işin niş pazarlarında niye yapmıyoruz? İşin olmazsa olmaz tarafı biz bu işi yaparakken biraz da sağlık boyutu. Biz Afyon’daki tesisimizi yaparken bir kür merkezi kuralım dedik ancak regülasyon konusunda önümüze çıkan engeller oldu. Biz yatırımcılar olarak çok arzuluyuz ama önümüze engel çıkmasa keşke. Termal kaynaklara ve merkezlere baktığımız zaman bunların Anadolu’da olduğunu görüyoruz. Termal kürler de aslında 1-2 hafta olarak süren bir süreç olduğu için uzun konaklamaları içeriyor. Yabancı misafir hedefliyorsak şehirlerin de bu termal turizme destek vermesi gerek. Yabancı misafir de olsa vatandaşımız da olsa şehri gezmek otelin dışında başka bir restoranda yemek yemek, varsa kültürel etkinliklere katılmak isteyecekler. Sadece bir otelin iyi olması gelen misafiri diri tutmak için yeterli olmuyor. Şehrin ve şehir halkının turizm çeşidine hazır olması çok kıymetli.”