Şehit annesi

Seçim döneminde en çok konuşulan ve gündem olan konu; terördü… Karşı cephedekiler birbirlerini terörle ittifak yapmakla suçladı. Hatta o kadar acı ki, seçimi savaş gibi gören bir zihniyet türedi.

Abone Ol

İnsanlar birbirlerine öylesine düşman hale getirildi ki, sandıkta oy atmak bile savaş gibi görülmeye başlandı.

Asıl sorulması gereken soru ne yazık ki sorulmadı; soran olduysa da gündeme gelemedi, getirilmedi.

Herkes birbirlerini terör örgütleri ile ittifak yapmakla suçladığına göre ülkemizde bir terör gerçeği olduğu açık.

Terör örgütlerinden beslenen, teröre bulaşmış birçok kesimin bulunduğu da biliniyor.

“Sen teröristsin, sen terör örgütleriyle, yandaşlarıyla işbirliği yapıyorsun” diye suçlamak yerine…

Şu soruyu neden sormuyoruz…

20 yıldır bu ülke niçin terörle yaşamak zorunda kaldı, 20 yıldır, hatta 40 yıldır niçin terör bitirilemedi?

Eğer terör varsa, can güvenliğimiz tehlikedeyse ki, bu konu tartışılmayacak kadar açık ve korkutucu…

Neredeyse her gün şehit cenazesi kaldırıyoruz…

“Evlatlarımızı terör örgütlerinin elinden kurtarın” diye çaresiz anneler yıllardır eylem yapıyor…

Annelerin yanına gidip göstermelik fotoğraf çektirmenin dışında terörle mücadelede hangi adımlar atıldı…

Şimdi birileri çıkıp, şu operasyon yapıldı, şuraya girildi, çıkıldı gibi hikayeler anlatacak.

Yapıldı ise niçin hâlâ terör var?

Demek ki bir şeyler eksik yapılmış veya hiç yapılmamış…

Dün Anneler Günüydü.

Seçim gölgesinde geçtiği için çok fazla gündeme gelemedi.

Seçim öncesinde terör, şehitler ve şehit anneleri üzerinde çok siyaset yapıldı. Daha açık ifade ile oy devşirilmeye çalışıldı.

Seçim bitti.

Şehit annelerini ne kadar hatırlayacaklar.

Birçok anne, evlatlarının çiçekleri ve hediyeleri ile mutlu olurken, evlatlarına doyasıya sarılarak hasret giderirken…

Dün soğuk mezar taşına sarılan şehit annelerinin yaşadığı acıya kim derman olacak, artık anneler bu acıları yaşamasın diye kim tedbir alacak, alabilecek?

Kimisi kalleş kurşunla şehit olmuş, kimisi hain bir mayın tuzağıyla... Her şehidin ayrı bir kahramanlığı var... Ama şehit annelerinin acısı aynı ve tek... Bitmeyen tükenmeyen evlat hasreti...

Terör örgütleri ve yandaşlarıyla işbirliği yapıyorlar diye meydanlarda bangır bangır bağırmak yerine terör örgütleri ve yandaşlarının hiç olmadığı bir ülke istiyoruz…

Birilerini suçlamak yerine çare düşünün…

*****

Bir yerin acıdı mı?

Delikanlı, katı yürekli bir kızı sevmiş ve onunla evlenmek istemişti. Ancak kız, korkunç bir şartı öne sürerek:

- Senin sevgini ölçmek istiyorum, dedi. Bunun için de köpeğime yedirmek üzere bana annenin kalbini getireceksin.

Delikanlı, tüyler ürperten bu teklif karşısında ne yapacağını şaşırmış ve uzun bir tereddütten sonra hislerine mağlup olup annesini öldürmeye karar vermişti. Annesi, belki de durumu fark ettiği için oğluna fazla direnmedi. Ve çocuk onu öldürerek kalbini bir mendile koydu.

Delikanlı kızın istediğini yerine getirmiş olmanın heyecanıyla yolda koşarken, ayağı bir taşa takıldı. Kendisi bir tarafa, mendil içindeki kalp bir tarafa fırladı.

Canının acısından, ağzından ister istemez “Ah anacığım” sözleri döküldüğünde, annesinin tozlara bulanan ve hâlâ soğumamış olan kalbinden bir ses yükseldi:

- Canım yavrum, bir yerin acıdı mı?

(Cüneyd Suavi)

*****

TEBESSÜM

Hesap

Markette alışveriş yapan genç adam, kendisini takip etmekte olan bir hanımı fark eder. Görmezlikten gelse de kadın dik dik bakmaya devam eder. Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler. Kadın, adamın birkaç sıra önüne düşmüştür. Kadın der ki:

- Özür dilerim. Böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı. Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki…

Adam cevap verir:

- Bunu duyduğuma çok üzüldüm. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?

- Evet yavrum. Az sonra eşyalarımı alıp çıkarken ne olur bana güle güle anne diye seslenebilir misin?

- Tabi ki, der genç adam.

Kadın çıkarken, genç adam ona el sallar ve “Güle güle anne” diye seslenir.

Adam birini mutlu etmenin huzurunu içinde gülümser ve ödeme sırası kendine gelince, kasanın 1.500 TL yazdığını görür. Kasiyere sorar:

- Bu nasıl olur? Alt tarafı üç parça eşya aldım.

Kasiyer gayet sakin cevap verir:

- Anneniz, hesabını sizin ödeyeceğinizi söyledi.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Çocuğunu kaybeden bir anne için her gün ilk gündür; bu ıstırap ihtiyarlamaz.

Victor Hugo