Öyle özenle çalışılmış ki traktörler üzerinde müzeyi gezerken aklınıza gelen ilk soru “acaba bu traktörler fabrikalarından çıktıkları ilk günde de bu kadar güzel miydi?” oluyor.
Demir tekerlekli, buharlı, gazlı; Dünyanın her yerinden neredeyse traktörün icadından günümüze kadar örnekler var.
Ayrıca Türk çiftçisinin vazgeçemediği ve çok sevdiği Pancar Motorun da içini ve yapısını inceleyebileceğiniz bir örneği var müzede. Pancar Motoru her alanda kullanılmaya devam ediyor; sulama yapıyor, elektrik jeneratörüne dönüşüyor, Patpat denilen bize özgü minik bir araca/kamyonete/römorka can veriyor. Kovboy filmlerindeki at arabalarına benziyor Patpatlar.
Traktör sanayi devriminin sembollerindendir. Makineleşen tarımla üretim arttı. Üretim artışı refah ve bolluk getirdi. Refah ve bollukta ilerlemeyi hızlandırdı.
Geleceğe giden yol geçmişten geliyor. Geçmişi ve tarihi iyi bilmek zorundayız yoksa ilerleyemeyiz.
Çok başarılı işler çıkarmış Traktör Müzesi. Daha da güzel olması için birkaç eleştirim olacak; öncelikle müzede verilen broşürde yeterince bilgi yok. Bu broşür minik bir kitapçığa dönüştürülüp bedeli karşılığında isteyen ziyaretçilere verilemez mi? Web sitesinde de bilgi yok sadece birkaç fotoğraf var oradan da bilgi alamıyoruz. En azından traktörlerin özellikleri, ayrıntılı fotoğrafları olsa daha iyi olmaz mı?
Sosyal medya hesapları da aynı durumda. Ne tanıtım yapabiliyor ne de bilgilendirme. Bu denli güzel ve başarılı bir proje bence daha iyisini hak ediyor.
Paranızın miktarı; çok paranızın olması zengin olduğunuz anlamına gelmez. Zenginlik; paranızı nereye harcadığınızla ilgilidir. Eğer kendi olanaklarınızla topluma sosyal ya da kültürel anlamda katkı sağlayacak projeler gerçekleştiriyorsanız ve bundan maddi bir çıkar elde etmiyorsanız siz çok ama çok zenginsiniz demektir.
Size ve sizin gibi insanlara çok teşekkür ederiz Sayın Dursun Keskin.
Gönlünüzün zenginliğine bizler şahidiz ki gönül zenginliği her zenginliğin üzerindedir.