Sorun çok derin:
Fiyatlar uçuyor. Enflasyon ve pahalılık her tarafı etkiliyor. Dışarıda yemek yemenin faturası çok ağır. Herkes kafasına göre ürünlere zam yapıyor.
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği(ETİK) Başkanı, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan yardımcısı Mehmet İşler iç pazarda turizmin durma aşamasına geldiğini, dış pazarda ise rezervasyonların daha önceki yıllara göre düşük seyrettiğini açıkladı. İşler, rezervasyonlardaki düşüşün nedenlerini Avrupa Futbol Şampiyonası, Yunanistan’ın Kapıda Vize Uygulaması, tur operatörü FTI’ın iflası, dövizin baskılanması ve yasası çıkmasına rağmen bir türlü denetlenmeyen ikinci konut/rezidansların olumsuz etkileri olarak sıraladı.
ETİK Başkanı Mehmet İşler; bu yıl büyük ihtimalle 60 milyon turist hedefinin tutturulabileceğini, ama önlem alınmazsa önümüzdeki yıl ve yıllar için sektörün alarm verdiğine dikkat çekti. İkinci konutlara yönelmenin fazla olduğunu, bunun sektöre büyük zarar verdiği gibi güvenlik zafiyeti ile birlikte devleti ciddi vergi kaybına uğrattığını hatırlattı.
Mehmet İşler; turizmde gelinen nokta konusunda şunları söyledi:
“Türk turizmi şu anda gerçekten bir boşluk yaşıyor. Bu boşluğun sebeplerinden biri, 14 Temmuzda oynanan finalle tamamlanan Avrupa Futbol Şampiyonası. Hem seyahate gelecek yabancı, hem de gurbetçilerimiz yani yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarımız, maçları izlemenin yanı sıra ticari kazançları dolayısıyla gelmediler. Türkiye’nin çeyrek finale kalmasıyla, takımımızı desteklemek için tatillerini daha ileri tarihlere planlayanlar oldu. Şampiyona bize, Haziran sonundan Temmuz ortasına kadar çok durgun bir dönem yaşattı. Tur operatörü FTI’ın iflası da durumu olumsuz etkiledi. Diğer taraftan, Yunanistan’a kapıda dokuz günlük vizelerin açılması yerli turistin kaçışına sebebiyet verdi. Yasası çıkan ama bir türlü denetlenip disiplin altına alınmayan ikinci konut ve rezidanslar sorunu turizmin olumsuz etkilenmesinin önemli başlıklardan biri. Yurt dışı ve yurtiçinden bir çok insan maalesef ikinci konutları tercih etti. Buradaki kayıt dışılık turizmden elde edilen gelir ve verginin istatistiklere yansımamasına neden oluyor. Turizmi olumsuz etkileyen en önemli konulardan biride dövizin baskılanıyor olması. Döviz şu anda gerçek yerinde değil. Enflasyon oranları ile dövizin artışı arasında ciddi bir makas var. Bu makas turizmciye olumsuz yansıyor. Gurbetçi vatandaşlarımız bile, dövizin dengeli yükselmemesini “Türkiye’de bozduracağım dövizle Yunanistan’a, Hırvatistan’a yada İspanya’ya giderim. Benim için daha karlı olur. Paramın karşılığını daha iyi alırım. Her sene Türkiye’ye geliyoruz. Bu kez de başka bir ülkeye gidelim” diyerek aleyhimize değerlendiriyor. Maalesef şu anda turizm sektörü iç pazarda durma aşamasına geldi. Büyük boşluklar oluştu. Dış pazarda bir rezervasyon akışı var. Ancak bu rezervasyon akışı da peak (tepe) sezon dediğimiz bu dönemin ortalamalarının altında seyrediyor. Avrupa Futbol şampiyonası bitti. Beklentimiz final maçından hemen sonra rezervasyonların hız kazanması ve sektörün rahatlaması. Tecrübelerimiz sezonun uzama ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor. Geçmiş yıllarda ki Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nın ertesinde rezervasyonlar hız kazanmıştır. Ümidimiz bu günlerde rezervasyonların açılması ve hız kazanması yönündedir. Dış pazardan ümitliyiz. Ancak iç piyasada ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle beyaz yakalılar, enflasyonist ortamda alım güçleri çok düştüğü için ya tatillerini daha önceki yıllara göre kısa tutuyorlar ya da tatile çıkmamayı tercih ediyorlar. Bu bizim için büyük bir dezavantaj. Türkiye’ye en büyük döviz girdisini sağlayan, cari açığı kapatan, vergi ve istihdam yaratan, kendisi dışında 60 sektörü besleyen turizm sektörünün sorunları belli. Önümüzdeki yıllarda ciddi gelir ve vergi kayıpları yaşanmaması için bunlara gecikmeksizin çare üretilmelidir.”